"bunu biliyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

    • تعرف ذلك
        
    • تعلم ذلك
        
    • تعرف هذا
        
    • تعرفين ذلك
        
    • تعلم هذا
        
    • تعلمين ذلك
        
    • تعرفين هذا
        
    • تعلمين هذا
        
    • تَعْرفُ ذلك
        
    • تعلمي ذلك
        
    • أتعرف ذلك
        
    • وتعلمين ذلك
        
    • وتعرف ذلك
        
    • هل تعلم أن
        
    • تدركين ذلك
        
    Sana karşı hep bir şeyler hissettim, Sid, Bunu biliyorsun. Open Subtitles دائماً, كان لدي احترام لك يا سيد وأنت تعرف ذلك
    Halk bize arka çıkar. Bunu biliyorsun, sen aptal değilsin. Open Subtitles و سيرجع الناس لنا, إنك تعرف ذلك, فأنت لست بالغبي
    Ama sen Bunu biliyorsun zaten çünkü hidrolik borusunu kestin. Open Subtitles لكن مرةً أخرى أنت تعلم ذلك لأنك قطعت خط المكابح
    Muhtemelen, bizimle konuşmaya ömrü yetmeyecek ve sen de Bunu biliyorsun. Open Subtitles من المحتمل أنه لن يعيش كفاية ليتحدث الينا وانت تعرف هذا
    Bütün aileler katılıyor, yani bu çok önemli. Bunu biliyorsun değil mi? Open Subtitles كل الآباء يساهمون به فلذلك هو مهم جدا أنتي تعرفين ذلك, صحيح؟
    John, bu mahkemede iyi görünmez Bunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles جون هذه معلومة لن تكون لصالحك في المحكمة تعلم هذا
    Babama şikayet edebileceği bir şey vermiş olacağım, Bunu biliyorsun. Open Subtitles سوف اعطى أبى شىء يشتكى منة , تعلمين ذلك أجل
    Ama bizim yaşımızda, bu buluşmalar evlilik amaçlı olur, Bunu biliyorsun değil mi? Open Subtitles لكن فى عمرنا هذا، سيكون كلقاء زواج ، أنتِ تعرفين هذا أليس كذلك؟
    Sen kendini her zaman hor gördün. Bunu biliyorsun. Open Subtitles دائما ما كنت تبخسين نفسك حقّها أنت تعلمين هذا
    Ama, özünde kötü değil. Bunu biliyorsun. Open Subtitles لَكنه لَيس سيئا، فى الواقع ليس سيئا تعرف ذلك
    Geri dönemem. Bunu biliyorsun. Hele böyle bir hareketten sonra. Open Subtitles لا يمكننى الرجوع , انت تعرف ذلك ليس بعد حركه كتلك
    Ama Maj'ın sevgilisi sensin. Bunu biliyorsun. Open Subtitles ولكنك انت محبوبى انت تعرف ذلك,اليس كذلك؟
    Bir yere gittiğim yok. Bunu biliyorsun, değil mi tatlım? Open Subtitles لن أذهب إلى أي مكان تعلم ذلك جيداً يا عزيزى؟
    Bana ihtiyacı var, ona yardım edecek tek kişi benim. Bunu biliyorsun. Open Subtitles أعني بأنها تحتاجني فأنا الوحيدة التي يجب أن تعتني بها، تعلم ذلك
    Kendine öyle söyle bakalım, ama değiştin ve Bunu biliyorsun. Open Subtitles أخبر نفسك بذلك و لكنك تغيرت و أنت تعرف هذا
    Bizim malımız 1. sınıf Bunu biliyorsun! Bırakın beni orospu çocukları! Open Subtitles منتجنا من النوع الاول و انت تعرف هذا ابتعد عني ايهاالحقير
    Öyle çok param var ki etrafa saçılıyor. Bunu biliyorsun. Open Subtitles لديَّ الكثير من النقود التى تنمو كالشعر ، تعرفين ذلك
    Bu gerçek Meksika değil. Bunu biliyorsun. Open Subtitles هذه ليست المكسيك الحقيقية أنت تعرفين ذلك
    Yerin altına saklanıp şehrimin yok olmasına seyirci kalamam. Bunu biliyorsun. Open Subtitles لا أستطيع أن أبقى متخفياً .بينما أرى مدينتي تحترق,وأنت تعلم هذا
    Sen ve ben masumuz. Bunu biliyorsun. Ben de biliyorum. Open Subtitles هاري , أنا وأنت أبرياء أنت تعلم هذا , وأنا أعلم هذا
    Onu aşağı gönderirsen kızı sikip atmış olursun. Bunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles , إذا أرسلتِها للأسفل للجحيم .سينتهي أمرها , و أنتِ تعلمين ذلك
    T, o orospu çocuklarının bir halt bildiği yok. Bunu biliyorsun. Open Subtitles . هؤلاء الملاعين لا يعرفون أي شيء . أنتِ تعلمين ذلك
    Kanıtlar ile oynuyorsunuz ve bir adamın hayatını mahvediyorsunuz, sen de Bunu biliyorsun. Open Subtitles انت تلوي الحقائق و هذا قد يدمر حياة الرجل و انت تعرفين هذا
    Phoebe, ölümlüleri iyileştiremem, Bunu biliyorsun. Open Subtitles فيبي، لا يمكنين شفاء البشر، وأنتِ تعلمين هذا
    Sana söylemiştim, Frank, yapabileceğimin en iyisini yaptım... ve sen de Bunu biliyorsun. Open Subtitles أخبرتُك، فرانك انا عَمِلتُ أفضل يُمْكِنُ وانت تَعْرفُ ذلك
    Orası hala el değmemiş bir yer. Bunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أعني، إنها ما زالت داخل الحدود تعلمي ذلك صحيح؟
    Buraya tekrar dönemeyiz, Bunu biliyorsun değil mi? Open Subtitles لم يعد بوسعنا المجيء هنا مرة آخري أتعرف ذلك ؟
    Burada senden iyisi yok. Bunu biliyorsun. Onlar da kesinkes biliyor. Open Subtitles أنت أفضل مراقبة أداء هنا وتعلمين ذلك وهم واثقون من ذلك
    Aynı anlama geliyor, Bunu biliyorsun. Sadece söylemiyorsun. Open Subtitles يعني نفسي الشي, وتعرف ذلك ولا تريد أن تقولها
    Ben asla yalvarmam Truss.Bunu biliyorsun. Open Subtitles أنا لا أتوسل تروس. هل تعلم أن.
    Bugün doğum günüm. Sen de Bunu biliyorsun, çünkü bu küçük video sunumu belli ki Daniel'ın benim için hazırladığı sürpriz partinin bir parçası. Open Subtitles اليوم هو عيد ميلادي، وطالما انكِ تدركين ذلك من تحضيرك للفيلم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more