Evet, gördün mü tatlım, burada benimle mükemmel olarak güvendesin. | Open Subtitles | لذا، ترى، يا عزيزي، سوف تكون آمنة تماما هنا معي. |
Ona kızım deme hakkını onu burada benimle bıraktığında kaybettin! | Open Subtitles | فقدتي كل الحق بأن تناديها بابنتك عندما تركتيها هنا معي |
Doktor ve polis gelene dek burada benimle kalacak. | Open Subtitles | هو يبقى هنا معي حتى الطبيب والشرطة يصلان. |
Ahım şahım değil, ama burada benimle kalabilirsiniz. | Open Subtitles | أعرف هذا ليس كثيراً لكن يمكنك البقاء هنا معى |
Gitseydin şimdi burada benimle olmazdın. | Open Subtitles | إذا كان الأمر كذلك، فإنك لن تكون هنا معي. |
burada benimle kalmanı istiyorum. Lütfen. Bir hafta dene bari. | Open Subtitles | أريدك أن تبقى هنا معي أرجوك حاول لأسبوع واحد |
burada benimle birlikte mahsur kalmak çok feci bir şey olur, değil mi? | Open Subtitles | لأن حبسكم هنا معي سيكون شيئاً مقرفاً و صحيح؟ |
Çocuklar orada açlıktan ölüyorken sen burada benimle mi kalacaksın? | Open Subtitles | اذن ستقف هنا معي بينما يعاني الاطفال من الظروف الجوية وصولا الى العناصر الخطيرة؟ |
Hiçbir haftayı kaçırmadan burada benimle birlikte olmasını seviyorum. | Open Subtitles | أَحب بأنه هنا معي كل أسبوع من غير أن يخذلني |
Sonuçta çok yoğun çalışıyorum, sen buna mecbur kalmayasın burada benimle ve çocuklarla olabilesin diye. | Open Subtitles | انه فقط , انني اعمل بجد لذا لست مضطرة لذلك اذا يمكنك ان تكوني والأطفال هنا معي |
Meğer o burada benimle kalmak yerine, cehenneme gitmeyi seçmiş. | Open Subtitles | إنه في الواقع اختار الذهاب للجحيم عوضاً عن البقاء هنا معي. |
Öyleyse neden rahatlayıp, burada benimle olmanın tadını çıkarmıyorsun? | Open Subtitles | حسناً إذا لما لاتسترخين وتستمتعين بتوجدك هنا معي |
Çocuklarını bu kadar seviyorsan o zaman burada benimle ne işin var? | Open Subtitles | إن كنت تحبك ابنائك كثيرًا، فلمً أنت هنا معي بحق الجحيم؟ |
Evde güzel nişanlınla olmaktansa neden burada benimle berabersin? | Open Subtitles | إذاً, ماذا تفعل هنا معي بدلاً من البقاء في البيت مع خطيبتك الجميلة؟ |
Burada kimse yokken, bomboşken onu burada benimle birlikte hissedebiliyorum. | Open Subtitles | عندما لايكون احد هنا .. عندما تكون خالية استطيع ان اشعر به هنا معي |
Bu okula gitmeyi unut, dışarı çıkmayı unut burada benimle sıkışıp kalırsın demek oluyor. | Open Subtitles | هذا يعني أن تنسي الكلية والانتقال وتعلقين هنا معي |
burada benimle olmanı takdir ediyorum, kabalık etmek de istemem, ama... biraz yalnız kalabilir miyim? | Open Subtitles | انا اقدر انك قد اتيت هنا معى ولا اريد ان ابدو وقحه ولكن000 هل من الممكن ان احصل على بعض الخصوصيه؟ |
Ayrıca burada benimle olsaydı, TV ile ilgilenmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال ايضا لو انه هنا معى لن يكون مهتما بالتلفزيون |
- burada benimle olduğuna inanamıyorum. - İnanılmazsın. Çok güzelsin. | Open Subtitles | لا أصدق أنك هنا برفقتي إنك جميلة للغاية |
Bu yüzden de, Herod ve onun Romalı dostları arasındaki güçlü bağı halkına hatırlatmak için konuğum olarak burada benimle kalacaksın. | Open Subtitles | وهذا هو سبب أنك ستبقى معى هنا كضيف لتذكيرهم بالرابطة القوية بين عائلة هيرودس وحلفائه الرومان |
burada benimle kalıyor. | Open Subtitles | إنها ستبقى هُنا معي |
Sadece beni almanı, öpmeni ve şimdi tam burada benimle sevişmeni istiyorum. | Open Subtitles | ما أريده أن تحتضني و تقبلني وتمارس الحب معي هنا و الآن |
Baba, inan bana burada benimle birlikte çalışmanı isterdim ama böyle şeyleri yaparak çalışmaya devam edemezsin. | Open Subtitles | أبي، صدقني، أريدك أنت تعمل هنا معيّ لكن لا يمكنك فعل أشياءٍ كهذه |