"burada sadece" - Translation from Turkish to Arabic

    • فقط هنا
        
    • الوحيد هنا
        
    • هنا فحسب
        
    • الوحيدين هنا
        
    • هنا فقط
        
    • فقط بالداخل
        
    • واحدة هنا
        
    • يوجد سوانا
        
    • هنالك فقط
        
    Bak, Burada sadece ikimiz olsak da seni yok edeceğiz. Open Subtitles على الرغم من أننا اثنان فقط هنا في غرفة التحكم
    Biz Burada sadece piyasayı kolaçan ediyoruz. Open Subtitles اعني , تعلمين , نحن فقط هنا للبحث والاستكشاف
    Bence Burada sadece benim kadrom olmalı. Open Subtitles أعتقد أن الرئيس عليه أن يضع الموظفين فقط هنا
    Burada sadece benim çocuğum var. Adam "atla" dediğinde atladım tabii. Open Subtitles أنا الوحيد هنا الذي لديه أبناء لذا كنت أطيع أوامر هذا الرجل
    Burada sadece dezenfekte işlemi yapmadığımızı birilerinin ne zaman fark edeceğini merak ediyordum. Open Subtitles تساءلتُ متى سيكتشف أحدهم أنّنا لا نطهّر المكان بالبخار هنا فحسب
    Burada sadece balocular var. Open Subtitles الأشخاص الوحيدين هنا هم أنصار الروح المدرسية الذين يروجون لحفل التخرج
    Burada sadece A.B.D ve Kanada'daki insanlardan mı bahsediyoruz? TED وهل نتكلم عن الناس هنا فقط في الولايات المتحدة الأمريكية وكندا؟
    Ayrıca Burada sadece bir treni havaya uçurmak için bulunmuyorlar. Open Subtitles الى جانب ذلك، فهي ليست فقط هنا لتفجير قطار.
    Demek ki, Burada sadece Tempest operasyonu için bulunmuyorsunuz şu halde neden bana bu kadar yüksek miktarda altını taşımakta olduklarını anlatmadınız? Open Subtitles لذا لم تكن فقط هنا لعملية العاصفة. فلماذا لا تقول لي لماذا كانوا أن تتحرك هذه كميات كبيرة من الذهب؟
    Tahminime göre Burada sadece bir kişi bulmayı bekliyorlar. Open Subtitles وأحزر أنّهم يتوقعون إيجاد شخص واحد فقط هنا.
    Tahminime göre Burada sadece bir kişi bulmayı bekliyorlar. Open Subtitles وأحزر أنّهم يتوقعون إيجاد شخص واحد فقط هنا. حقًّا؟
    İlk başta çok korkmuştum ama Burada sadece kimlikleri kontrol ediyorlar. Open Subtitles أقصد،لقد أفزعني ذلك التفتيش في المرة الأولى لكنهم يتحققون من بطاقات الهوية فقط هنا
    Örneğin şu anda Burada sadece dokuz banknot var. Open Subtitles مثلا, هناك 9 ورقات نقدية فقط هنا,
    Burada sadece 1 kişiye ihtiyaç var. Open Subtitles نحن بحاجة شخص واحد فقط هنا على كل حال
    Tamam, Burada sadece sen ve ben varız. Open Subtitles إنه أنا وأنت فقط هنا خالف قاعدة
    Tamam, Burada sadece sen ve ben varız. Open Subtitles إنه أنا وأنت فقط هنا خالف قاعدة
    Burada sadece ziyaretçisi olan parlak yüzlü tek katil sen misin zannediyorsun? Open Subtitles كنت تعتقد أنك الوحيد هنا الذي يحصل على زيارات؟
    Dikkatli ol bir tanem. Burada sadece bir tane Alfa var. Open Subtitles حذارٍ يا عزيزيتي، أنا الهجين الأصليّ الوحيد هنا.
    Karımın bütün lisansları güncel. Teşekkür ederim efendim. Ben Burada sadece elemanım. Open Subtitles رخصة زوجتي سارية، شكراً لإهتمامكِ يا سيّدتي، إنّي أعمل هنا فحسب.
    Burada sadece 2 kişiyiz. Sınırın güneyinden girdiğimiz son 48 saatten beri kimseyi görmedik. Pekala, isteğiniz bildirildi. Open Subtitles هل هذا مهم ،نحن الشخصان الوحيدين هنا لم نرى أحداً مُنذ 48 ساعه فى إتجاه الحدود الجنوبيه.
    Burada sadece bir günlüksün... ve neredeyse herşeyi değiştirmeye çalışıyorsun. Open Subtitles أنت هنا فقط من يوم وأنت تحاول مسبقا تغيير كل شيء
    Burada sadece bir bomba teknisyeni olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق أن هناك فني متفجرات واحد فقط بالداخل هناك
    Burada sadece bir işten bahsediyoruz. Bütün üniversite masraflarını karşılayabilecek bir işten. Open Subtitles نحن نتكلم عن مهمة واحدة هنا مهمة قد تغطي كل أقساطك الجامعية
    Burada sadece ikimiz varız o yüzden neden dürüst olmayı denemiyorsun? Open Subtitles أتعلم، لا يوجد سوانا هنا لذا، لما لا نحاول أن نكون صادقين؟
    Burada sadece 10 tane var. Gerisi nerede? Open Subtitles ولكن هنالك فقط 10 قطع ذهبية أين البقية؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more