| Aslında Cadılar bayramı... tüm Cadılar gecesi denilen eski bir ziyafet geleneğidir. | Open Subtitles | الذى حدث فى الهالويين هذا يعود إلى عيد قديم يسمى ليلة القديسين |
| Hayır. Cadılar Bayramı çok saçma. Kostüm giyip olmadığın biri gibi davranmak falan. | Open Subtitles | مستحيل فعيد القديسين سخيف الجميع يرتدى زياً تنكريا ً ويدعى انه شخص آخر |
| Cadılar grubundaki çok güçlü bir kahin olmasa bunu hâlâ öğrenememiş olacaktık. | Open Subtitles | لولا وجود متنبئة قوية في مجلس السحرة لما كنَّا عرفنا بشأنا الآن |
| Peki, biz bu Pollyanna Cadılar güvenemem, onlar çok iyi. | Open Subtitles | حسناً ، لا يمكننا أن نثق بهؤلاء الساحرات إنهم جيّدون |
| Hadi Cadılar bayramı kostümü almaya gidelim büyüyü sonra takarız. | Open Subtitles | دعينا نذهب لشراء أزياء عيد القدّيسين ثم نعبأ بالسحر لاحقًا. |
| Bilmen gerekir ki Cadılar Bayramı'nda şaka yapmak pek de akıllıca değildir. | Open Subtitles | عليكَ أن تعلم أنّه ليس من الحكمة أن تعمل علي مقالب الهالوين. |
| Cadılar Bayramı partisine gitmiştik. O da o kadına takılmıştı. | Open Subtitles | ذهبنا الى حفلة عيد القديسين و تعرف على تلك المرأة |
| Geçen Cadılar Bayramı'nda bataklıkta bir tur grubuna rehberlik ediyordum. | Open Subtitles | توليت قيادة مجموعة سياحية في المستنقع ليلة عيد القديسين السابقة |
| Benim için ise Cadılar Bayramıydı. Cadılar Bayramı'nı biliyor musun? | Open Subtitles | بالنسبة لي إنه مثل عيد القديسين اتعلم هذا العيد ؟ |
| Geldiğim yerde insanlar pişmiş balık sever ve Cadılar Bayramı'nda kostüm giyerler. | Open Subtitles | من حيث أتيت، الناس يحبون السمك مطبوخاً ويتأنقون من أجل عيد القديسين |
| Eh, onlar katil Cadılar bir aile vardır çok seçkin, çok güçlü ve kim farklı bir doğum lekesi ile doğdu | Open Subtitles | حسناً ، إنها عائلة من السحرة القتلة الذين هم من طبقة راقية جداً ، قوية جداً و ولدت مع وحمة مميزة |
| Bana karşı savaş başlatan Büyük Cadılar Meclisi'nin yüksek rütbeli üyelerinden. | Open Subtitles | عضوة عالية المستوى من السحرة العظماء إنها مسؤولة عن الإتهامات ضدي |
| Bu benim için Cadılar meclisinin peşinden gideceksin demek mi? | Open Subtitles | هل هذا يعني أنك ستذهب إلى السحرة العظماء بالنيابة عني؟ |
| Cadılar onu aramaya çalışın olmaz bu yüzden öldü korku yapmak için. | Open Subtitles | أن نجعل الساحرات تخاف أن يموت كي لا يحاولوا أن يبحثوا عنه |
| Her ay bu Cadılar için düzinelerce idam emri imzalıyorum. | Open Subtitles | كل شهر أمضي على دزينة من تصاريح الموت لهؤلاء الساحرات |
| Cadılar tam anlamıyla ölümsüz hiçbir şeyin dünyada dolaşmasına izin vermez. | Open Subtitles | الساحرات ما كُنّ ليسمحنّ لأيّ مخلوق خالد أن يجول هذهِ الأرض. |
| Cadılar bayramı partisinin ilk randevu için uygun olmadığını düşündüm sadece. | Open Subtitles | لكنّي لم أعتقد أن حفل لعيد القدّيسين مناسب لتمضية أوَّل مواعدة. |
| Doğru, Cadılar Bayramı'ydı. Gerçekten çok komikti. | Open Subtitles | نعم ذلك صحيح، كان عيد القدّيسين كان مضحك جداً |
| Cadılar bayramında kaçacaktık çünkü ailem parti vermekle meşgul olacaktı. | Open Subtitles | اختارنا الهالوين لأننا كنا نعرف أن والديّ سيكونا مشغولان بالحفلة |
| Cadılar Bayramı partisine katılan herkesi sorgulayıp, o sırada nerede olduklarını saptadınız mı? | Open Subtitles | وهل حققت مع كل الحاضرين يومها فى حفلة الهالوين وتاكدت من مكان وجودهم |
| Burdasınız, çünkü çocuklara iyi bir Cadılar bayramı geçirtmeniz gerek. | Open Subtitles | أنت هنا لأنه عليك أن تمنح الفتية عيد قديسين جيد |
| Unutma, ben daha o çok daha fazla Cadılar öldürdü. | Open Subtitles | لا تنسي انها قامت بقتل ساحرات أكثر مما فعلت أنا |
| dördünüz de okulun Cadılar Bayramı eğlencesini durdurmasını istiyorsunuz. | Open Subtitles | يريد إيقاف إحتفال المدرسة بعيد القديسيين إنه شيطاني |
| Bob ve Brenda'nın Cadılar Bayramı partisinde tanıştığım pislik bu! | Open Subtitles | هذا الغبي الذي قابلته في حفلة هالوين بوب و بريندا |
| Noel, Cadılar Bayramı'na nazaran kötü ruhları uzak tutmakla daha alakalı. | Open Subtitles | العيد هو أكثر من ما نرتديه للأرواح الشريره فى عيد الهالووين |
| Öyle deniyor çünkü çok eski zamanlarda, Cadılar burada toplanarak parti yapıp, iksir içer ve insanları uçan maymunlara dönüştürürlermiş. | Open Subtitles | والذي سمي هكذا لأنه كان في قديم الزمان مكان تجمع للساحرات للاحتفال وتناول الجرعات وتحويل الناس الى قرود طائرة وهكذا |
| Sana yüz defa söyledim, balkabağı teslimatlarını Cadılar Bayramı'ndan önce yapmalısın. | Open Subtitles | أخبرتك مئة مرة ، يجب بيع اليقطين قبل الهلوين ، قبله |
| ...az kalsın, bebeğimin Lucifer olduğunu düşünen Cadılar tarafından öldürülüyordum. | Open Subtitles | وكدت أُقتل من قبل سحرة مقتنعين بأنّي حبلى في إبليس |
| Bu kesinlikle en çılgın Cadılar bayramıydı. | Open Subtitles | لقد كان هذا أكثر عيد قدّيسين جنونيّ على الإطلاق |
| Beni dinle! Haplar ıf. Cadılar ölümcüldür, o zaman ve ı birlikte çalışmak gerekir. | Open Subtitles | أنصتي إليّ، طالما هذه الحبوب قاتلة للسحرة فيجب أن نتعاون معًا. |