"canlılar" - Translation from Turkish to Arabic

    • المخلوقات
        
    • مخلوقات
        
    • الأحياء
        
    • الكائنات
        
    • الحيوانات
        
    • كائنات
        
    • حيّة
        
    • الحيّة
        
    • إنهم أحياء
        
    Çünkü sorunu anladığımız için, düzeltebiliriz de, daha iyi canlılar oluşturabiliriz. TED لأننا نفهم ذلك نستطيع ايجاد حلول ، نحسن من هذه المخلوقات
    Sonra aklıma sadece efsane olarak bilinen, mitolojik canlılar geldi. Open Subtitles ثم فكرت ماذا عن المخلوقات الموجودة فقط فى الأساطير؟ الخيال؟
    Bu canlılar öldüğünde, dibe battılar ve alüvyon tabakasına gömüldüler. Open Subtitles عندما ماتت هذه المخلوقات غرقت إلى القاع و طُمِرَت بالطمي.
    Hey, gagalarını telle sarıp onları uyuşturduğunda gayet yardımsever canlılar. Open Subtitles تربط سلك حول اعناقهم تسكتهم وتسحبهم انهم مخلوقات متعاونة للغاية
    Dünyada geriye kalan tek canlılar olduğumuzu farkedince... sıfır yılı bizi manyaklaştırmıştı. Open Subtitles ذعرنا لادراكننا أننا قد نكون الوحيدين الأحياء على الأرض في العام صفر
    "Yaşayan canlılar yaratmak bu kadar kolaysa, neden kendimizden birkaç tane yaratmayalım?" TED إذا كانت صناعة الكائنات الحية بتلك السهولة، لما لا تصنع بعضها بنفسك
    Bu farklar kullanışlı olursa yeni canlılar büyür, çoğalır ve dünyaya yayılırlar. Open Subtitles إن أثبتت تلك التغيرات نفعها، فإن الحيوانات الجديدة ستزدهر وتتضاعف في الأرض
    Milyarlarca yıldan beri buradalar ve "tek hücreli mikroskobik canlılar" olarak tanımlanabilirler. TED وجودها يعود لبلايين السنين و هي عبارة عن كائنات مجهرية وحيدة الخلية
    O günden beri bu canlılar hakkında yazıyorum. TED وقد كتبت عن هذه المخلوقات منذ ذلك الحين.
    canlılar sizler gibi zengin oldukları zaman, ne yaptıklarını anlamak için ne istediklerini çok iyi bilmeniz gerek. TED عندما تكون المخلوقات غنية، مثلكم، عليكم معرفة الكثير حول ما يريدون لمعرفة ما الذي يقومون به.
    Peki nasıl oldu da bu yalnız yaşayan canlılar, vahşi avcılardan deniz subaylarına oradan da koltuktaki miskinlere dönüştü? TED إذن، كيف تحولت هذه المخلوقات المنعزلة من حيوانات مفترسة جامحة إلى ضباط في البحرية ثم إلى صديق وديع يجلس برفقتنا؟
    Bir başka deyişle, bizler ortalıkta dolaşan biricik canlılar değiliz; daha büyük bir ekosistemin parçasıyız. TED بعبارة أخرى ، نحن لسنا المخلوقات الوحيدة الموجودة في العالم نحن جزء من منظومة اكبر في البيئة
    Aynı zamanda yaşayan en yaşlı canlılar arazında en savunmasız olanı, çünkü eğer donmuş kutup toprakları çözülürse mücadele edemeyecek. TED كما أنها على الأرجح واحدة من أكثر المخلوقات ضعفاً من بين الكائنات الحية الأطول عمراً لأنها لن تنجو إذا ذاب الجليد
    Eğer yeterince derinlere inebilseydik, ...orada yaşayan canlılar karşısında, hayretler içinde kalırdık. Open Subtitles لو أستطعنا الوصول للعمق الكافى سنكون مندهشين بالفعل من المخلوقات الموجودة بالإسفل هناك
    Ve inan bana, onlar görüp görebileceğin en sevimli canlılar. Open Subtitles إنهّم أجمل و أصغر مخلوقات يمكن أن تصادف في حياتك
    İşte artık kendi amaçlarımıza yönelik canlılar yaratabildiğimiz bir aşamadayız. TED وهكذا، نحن الآن في مرحلة نستطيع فيها إنشاء مخلوقات تخدم أهدافنا الخاصة.
    Erkek doğum yapar, tamamen fenomen canlılar. TED الذكور هم الذين يلدون، يالها من مخلوقات عجيبة.
    Dünyadaki canlı bolluğunun arasında ekstremofiller ya da ekstrem koşullarda yaşamayı seven canlılar olarak bilinen bir organizma grubu var. Belki lisedeki biyoloji derslerinden hatırlarsınız. TED من بين الكائنات الكثيرة على الأرض، هناك مجموعة فرعية تسمى أليفات الظروف القاسية، أو محبات الظروف القاسية، إن كنتم تذكرون دروس علم الأحياء في الثانوية.
    Karısını, canlılar diyarına geri götürebilmek için onlara yalvarır. Open Subtitles و يستجديهم حتى يدعوه يستعيد زوجته إلى أرض الأحياء
    canlılar bunu bir milyar yıldan uzun bir süredir aynı şekilde yapıyorlar. Open Subtitles بنفس الطريقة التي كانت تقوم بها الكائنات الحية لأكثر من مليار سنة.
    Sadece canlılar bu şifreleme ve bilgiyi bu yolla iletme yeteneğine sahiptirler. Open Subtitles فقط الكائنات الحية التي تمتلك القدرة على الترميز ونقل المعلومات بهذه الطريقة.
    Tüm yaşayan canlılar gibi, hayvanların büyük çoğunluğu, cinsel olgunluğa eriştikten sonra yaşlanma denilen süreçte kademeli olarak dejenere olur. TED مثل معظم الكائنات الحية، تبدأ الغالبية العظمى من الحيوانات بالتدهور تدريجيًا بعد بلوغ النضج الجنسي في عملية تعرف باسم الشيخوخة.
    Büyük camgözler, hayranlık uyandıran canlılar. TED اسماك القرش المُتشمس هي كائنات بديعة, انها حقاً رائعة
    Bunlar, canlılar tarafından geride bırakılan hücreler, fosiller veya mineral izleri olabilir. TED والتي قد تكون إمّا خلايا، أو مستحاثّات، أو آثار معدنيّة خلّفتها كائنات حيّة.
    Daha bizim dünyamızda böyle zor koşullara alışık canlılar var ise, başka dünyalarda neden olmasın? Open Subtitles لو أن الأشياء الحيّة يمكنها الإزدهار هنا، فأين يمكنها أيضاً؟
    canlılar değil mi? Open Subtitles إنهم أحياء ، أليس كذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more