"cesaretin yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • تملك الشجاعة
        
    • لديك الشجاعة
        
    • لديك الجرأة
        
    • لا تجرؤ على
        
    • لا تملك الجرأة
        
    • تنقصك الشجاعة
        
    • تمتلك الشجاعة
        
    • ليس لديكِ الشجاعة
        
    • لا تجرؤين
        
    Evet, elbette dayanırsın çünkü zerre kadar cesaretin yok. Open Subtitles بالطبع ستتحمّلها لأنّكَ ضعيف ولا تملك الشجاعة
    Benimle konuşacak cesaretin yok mu? Open Subtitles لماذا ترسل زوجتك هنا؟ أليس لديك الشجاعة للخروج إلى هنا؟
    Hadi ama, yüzüme söyleyecek kadar bile cesaretin yok muydu? Open Subtitles هيا , لم يكن لديك الجرأة لتخبرنى وجها لوجة ؟
    Sürekli ilerliyorsun, çünkü geri dönmeye cesaretin yok. Open Subtitles ودائماً ما ترحل . لأنك لا تجرؤ على العودة
    Bu senin zayıflığın evlat. Beni öldürecek cesaretin yok. Open Subtitles تلك نقطة ضعفك يا غلام، إنّك لا تملك الجرأة لقتلي.
    Hayır, sana kokuşmuş pislik diyorum! Söylediğini yapacak cesaretin yok. Hadi vur! Open Subtitles أنا لا اقصد انك قطعة من النفايات النتنة تنقصك الشجاعة هيا أفعلها
    Biliyorum. Yumruklarını kullanacak cesaretin yok ki. Open Subtitles أعلم ذلك، فأنت لا تمتلك الشجاعة لإستخدام قبضتيك.
    Senin bizim gibi olmaya cesaretin yok! Open Subtitles انت فقط لا تملك الشجاعة لتصبح مثلنا
    Çünkü senin şans tanımak için yeteri cesaretin yok. Open Subtitles لأنكَ لم تملك الشجاعة لكيّ تخاطر.
    Sen de gitmek istemediğin için Porter'ı gönderiyorsun ama Jessica'nın yüzüne hayır diyecek cesaretin yok. Open Subtitles وأنت ترسل (بورتر) لأنك لا تود الذهاب أيضـًا ولكنك لا تملك الشجاعة لقول هذا لها
    Bana karşı hislerin var ama bunu itiraf edecek cesaretin yok. Open Subtitles أنت تكن مشاعراً لي و ليست لديك الشجاعة للإعتراف بذالك
    Bunu yaparken gözlerimizin içine bakacak cesaretin yok. Open Subtitles انت ليس لديك الشجاعة لتنظر بأعيننا عندما تقوم بالأمر
    Bu konuda senin birşeyler yapacak cesaretin yok. Open Subtitles كنت لا ستعمل لديك الشجاعة لفعل أي شيء حيال ذلك.
    Kupalarımı aldın ama kendin yapacak kadar bile cesaretin yok. Open Subtitles لقد أخذت أكوابي ولم تكن حتى لديك الجرأة لتفعلها بنفسك
    - Beni yüz yüze kovmaya bile cesaretin yok! - Aman Tanrım! Open Subtitles لم تكن لديك الجرأة الكافية لتقوم بطردي بوجهي ؟
    Sürekli ilerliyorsun, çünkü geri dönmeye cesaretin yok. Open Subtitles ودائماً ما ترحل . لأنك لا تجرؤ على العودة
    - Oraya birinin oturmasını istedin çünkü kendin oturmaya cesaretin yok! Open Subtitles لأنك لا تملك الجرأة ان تفعله بنفسك
    Söylediğini yapacak cesaretin yok. Hadi vur! Open Subtitles تنقصك الشجاعة هيا أفعلها
    Gerçekte neye inandığını Skinner'a söyleyecek cesaretin yok: Open Subtitles إنك لم تمتلك الشجاعة لتخبر (سكينر) الذي تعتقد:
    Düzgün bir insan gibi birisinden ayrılmaya cesaretin yok. Onun yerine bunları yaşatıyorsun. Open Subtitles ربما ليس لديكِ الشجاعة لتنفصلي عن شخص كإنسان محترم، لذاعوضاًعنهذاتقومينبهذاالهراء..
    Tek bir çekmece kıyafetin bir çekmece fazla geldiğine karar verdin fakat ona söyleyecek cesaretin yok, bu yüzden sen de gerçekten ayrılmak yerine, duygusal olarak ayrılıyorsun. Open Subtitles لقد قرّرتِ أنّ درج ملابسه الوحيد يزيدُ درجاً واحداً عما ينبغي له لكنّك لا تجرؤين على مواجهته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more