| ciddiyim. Aslında bunu söylememem gerek ama bunu bana sen söylemiştin. | Open Subtitles | أنا جادة ,أعني من المحتمل أنه لا يجب عليّ قول هذا |
| Benimle nefes al. Onu salla gitsin. ciddiyim, Haskell, geri çekil! | Open Subtitles | تنفسي معي فقط واللعنة عليه أنا جادة يا هاسكل , تراجع |
| Hakikaten, teknolojiyi kullanarak bir şeyler yapmak -- ve her ne kadar alaycı sesimi kullansam da bunda ciddiyim yapmaya -- durun biraz. | TED | في الواقع، صنع الأشياء باستخدام التكنولوجيا – و أنا جاد هنا، على الرغم من أنني استخدم نبرة ساخرة – أنا لن – انتظروا. |
| Ben ciddiyim. Dinle, burada tıkılı kaldın diye senin de kalman anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | أنا جاد إسمع فقط لأني هنا لا يعني بالضروره أنه يجب عليك ذلك |
| Annen bana bulaşmayı kessin, ciddiyim. Artık can sıkıcı olmaya başladı. | Open Subtitles | على أمك ان تتوقف عن الضغط عليه بجدية ان هذا مربك |
| ciddiyim oğlum, en başından beri bu melek saçmalığına kendini inandırmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | ، جدياً ، منذ البداية و أنت تصدق مسألة الملاك يا رجل |
| - Güneş ışığı bok gibi bir şey. Berbattır. - ciddiyim ben. | Open Subtitles | ـ شروق الشمس شيء تافه جداً، إنه فظيع ـ أنا جادة للغاية |
| Adam kaçırmanın, tecavüzün ve cinayetin %99'luk ani düşüşü hakkında ciddiyim. | Open Subtitles | إنني جادة بشأن تقليل الخطف والإغتصاب و القتل بنسبة 99 بالمائة |
| Gitmen lazım. çok ciddiyim. Dostlarıma hakaret edersin. | Open Subtitles | عليك أن تذهب ، أنا جادة في ذلك سوف تهين كل ضيوفي |
| Ben ciddiyim. Benim kim olduğumu öğrenir öğrenmez tüm bunların uydurmaca olduğunu anlayacaksın! | Open Subtitles | أنا جادة, بعد أن تعرف من أنا, ستكتشف أنهم يختلقون كل ذلك |
| - Hayır, ciddiyim. Gelen solucan deliği! - Şimdi ayrılmamız gerekecek. | Open Subtitles | لا , أنا جاد , ثقب دودى قادم يجب أن نرحل |
| - Ben ciddiyim. Becks seni bu konuda sıkıştırmıyorsa, büyütecek ne var? | Open Subtitles | أنا جاد, إذا كانت بيكى لا تضغط عليك فما المشكله الكبيره ؟ |
| Ben ciddiyim. Dikkatli ol, Max. İletişim ağımın yarısı gitti. | Open Subtitles | أنا جاد , توخى الحذر نصف الشبكة تم الإمساك بهم |
| Hayır, millet, ben ciddiyim. Düşünsenize duyamamak nasıl birşey olmalı? | Open Subtitles | بجدية , فكروا بها يا أصحاب , كيف سيكون الأمر |
| Evet, ciddiyim, güven bana. Bunu bir fırsat olarak görüyorum. | Open Subtitles | نعم ، جدياً ، ثقي بي أعتبر هذه كالمناسبة لي |
| - O masalları daha önce de duydum! - Doktor, ben ciddiyim. | Open Subtitles | سَمعتُي الأغنيةِ دة قبل ذلك دكتور،أنا كُنْتُ جادّة. |
| Cassie, ben çok ciddiyim. Bayanlar tuvaletinden zaman çatlağına gittik. | Open Subtitles | كايسي، أنا جادّ جداً دخلنا الى مرحاض السيدات تسرّب الزمن |
| Ben ciddiyim, bunun ne kadar aptalca olduğu hakkında fikrin var mı? | Open Subtitles | لأننا تأخرنا ؟ أنا أتكلم بجد هل لديك أى فكره عن بلاهة حديثك ؟ |
| Gece yarısı evde olurum. ciddiyim. | Open Subtitles | في البيت عند منتصف الليل أنا جاده في ذلك |
| Bu gecelik bu kadar hikaye yeter. Yatağına git. ciddiyim! | Open Subtitles | ،هذه قصص كافية الليلة هيّا ارجع للسرير، أنا أعني ذلك |
| Çok ciddiyim, mısır ve sosis haşlamaktan çok daha fazlasını yapabilirim. | Open Subtitles | اعني بحق بأمكاني ان اطبخ اكثر من ذرة الكوب و نقانق |
| Biliyorum siz benim şaka yaptığımı düşünüyorsunuz ama çok ciddiyim. | Open Subtitles | أعلم أنكم يا رفاق تعتقدون بأني أمزح ولكني لست كذلك |
| Çok ciddiyim. Canını yakmak istemiyorum, ama elimden bir kaza çıkabilir. En son kazandığın kavgayı beşinci sınıfta bir kızla yapmıştın. | Open Subtitles | جديا. أنتت لم ترَبح معركة منذ الصف 5، وتلك كَان ضدّ بنت |
| ciddiyim. Denise beni ekti. Birini bulmalıyım. | Open Subtitles | هذا جدي دينيس, ستخرج معي الليلة للعشاء الرئيس ينتظر مني أن أحضر صديقتي |
| Hayır, hayır. Ben ciddiyim. Kendini öldürteceksin. | Open Subtitles | لا ، لا ، أنا جدية ، أنتِ ستقومين بقتل نفسكِ ، ما تفعلونه لن ينجح |
| ciddiyim. Buraya gelip onları almamı istedi biliyorsun, yanıma taşınıyor. | Open Subtitles | على محمل الجد لقد طلبت مني القدوم هنا و إحظارها |