"cihazların" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأجهزة
        
    Bu cihazların bir çoğu kendimizle hangi tür yolları gerçekten odaklanmamızla ilgilidir. TED هناك العديد من هذه الأجهزة التي هي في الواقع نوع من التركيز على الطرق التي تتعلق بأنفسنا.
    Bununla ilgili olağanüstü olan şey, bu gelişmiş cihazların oluşumu. TED ومرةً أُخرى ، الشيء المذهل في ذلك هو الدرجة التي وصلت إليها هذه الأجهزة من التطور.
    Ama aynı zamanda enerji tasarruflu cihazların kullanımını, veya aşırı kullanımını geliştiren işaretti. TED لكنها كانت دليلا على محدوية استخدام ، أو الافراط في استخدام الأجهزة المستهلكة للطاقة.
    Kashmir'in aldığı cihazların neredeyse hepsi her gün sunucularına ping attılar. TED تقريباً كلّ الأجهزة التي اشترتها كاشمير تواصلت مع خوادمها يومياً.
    KH: Genel olarak tüm bu cihazların benim göremediğim konuşmalar yapıyor olması endişe vericiydi. TED ك.ه: عموماً، كان من المقلق أنّ كل هذه الأجهزة تُجري محادثات قائمة وغير مرئيّة بالنسبة لي.
    Evet. Sınıf, başlamadan önce elektrikli cihazların kesinlikle kapalı olduğundan emin olalım. TED حسنًا، أيها الطلاب، دعونا نكون على يقين تام أن جميع الأجهزة الإلكترونية مغلقة قبل أن نبدأ.
    Dijital kayıt birimleri gerçekten pahalı ve sahip olduğumuz bu cihazların hiçbiri geçen yıllara direnemez. TED كما أن التخزين الرقمي مكلف جداً، ولن تصمد أيّ من هذه الأجهزة التي بحوزتنا فعلاً لاختبار الزمن.
    Bu cihazların birçoğu göze çarpmıyor ve o kadar az buhar üretiyor ki gençler sınıflarda bile kullanıyor, Sharpie kalemleri gibi eşyalarına, kıyafetlerine ve kitapları arasına saklayabiliyorlar. TED العديد من هذه الأجهزة يصعب ملاحظتها ولا تُصدِر إلا القليل من الدخان بحيث يتعاطاها المراهقون في الفصول المدرسية ويخبئونها في أغراض، مثل المقلمات وفي ملابسهم وفي كتبهم.
    Bu cihazların çoğu, bir paket sigarayla aynı miktarda nikotin içeriyor. TED تحتوي العديد من هذه الأجهزة على كمية من النيكوتين تُعادل ما يوازي علبة سجائر كاملة.
    Ama bu cihazların çoğu kabul edilemez sağlık riskleri oluşturabilir. TED ولكن قد تجلب العديد من هذه الأجهزة مخاطر لصحتنا لا قبل لنا بها.
    Mobil cihazların yaygınlaşması ile birlikte ulaşılabilirlik beklentisinde de artış görüyoruz. TED نحن نرى ، بالإضافة إلى انتشار الأجهزة النقالة ، توقع سياسة التوفر.
    Açıkçası bu cihazların veri programlama süreci açısından kendi kısıtlamaları var, bu yüzden çözünürlük miktarını düşürmeliyiz. TED بالطبع هذه الأجهزة لديها حدودها الخاصة، فيما يتعلق بعملية إحصاء البيانات، لذلك يجب علينا تقليل دقة الصورة،
    An itibariyle, pikseller cebimize sığmakta olan dikdörtgen cihazların içinde sınırlı durumdalar. TED لأن البكسلز،حالياً محصورة في هذه الأجهزة المستطيلة التي تناسب حجم جيبك.
    Ama gelecek dijital tıbbi cihazların ta kendisi olacak. TED لكن المستقبل هو الأجهزة الطبية الرقمية اللاسلكية.
    Belirttiğin cihazların listesini bilgisayara girdim. Open Subtitles أجل ، لقد قُمت بحساب قائمة الأجهزة التي قُمتِ بتحديدها
    Ama bu cihazların sizin hayatta kalmanız için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Open Subtitles لكنني أعرف مدى أهمّية هذه الأجهزة في تأمين استمراريّتكم
    Ayrıca bütün mobil cihazların kalkıştan 10 dakika önceden kapatılmasını emrettim Open Subtitles أنا أيضا كنت سأمر جميع الأجهزة النقالة صودرت 10 دقيقة قبل موعد المغادرة.
    Wanda hücresel cihazların strese neden olduğunu söylüyor. Open Subtitles واندا قالت بأن الأجهزة النقالة تسبب الإجهاد
    Internete bağlı tüm dijital cihazların haritası. Open Subtitles خريطة بكل الأجهزة الرقمية المتصلة بالإنترنت
    Buradaki ana etmen, durumu anlayabilmek için bilmeniz hereken tek şey 3-4 yıl önce internete bağlı cihazların %96'sı Windows tabanlıydı, akıllı telefonların çıkışıyla birlikte, bu oran %50'nin altına düştü. TED والمؤشر الرئيسي والوحيد فقط الذي تحتاجون إلى معرفته لتفهموا ما الذي يجري هنا، هو أن الهواتف الذكية حلّت محل الويندوز بنسبة 96٪ من الأجهزة المتصلة بالإنترنت قبل 3 أو 4 سنوات، إلى أقل من 50٪ الآن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more