"cyril" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيرل
        
    • سيريال
        
    • بسيريل
        
    • سيريل
        
    • ط ¨
        
    • منَ
        
    • وسيرل
        
    • وسيريل
        
    • ظٹ ط
        
    • ط ¥ ظ
        
    • روبسون
        
    Ancak bir grup Cyril rahibi bu süreçte Orestes'i fena halde yaralayan bir isyan başlattığında liderlerine ölümüne işkence ettirdi. TED ولكن حين أشاع جماعة من رُهبان سيرل الشغب، وبينما جُـرِحَ أوريستيس في العمليّة، فقد عكف الرهبان على تعذيبه حتى الموت.
    Cyril ve takipçileri Hypatia'yı Orestes'i Hristiyanlığa düşman etmek için cadılık yapmakla suçladılar. TED لقد أنحا سيرل وأنصاره باللائمة على هيباتيا، ورمَوها بالدجل والشعوذة لتعضيد أوريستيس ضد المسيحية.
    Korkarım ki, Cyril'in neden burada olduğuna dair.. bazı fikirleri var. Open Subtitles انا اخشى بان سيريال لديه بعض الافكار عن سبب وجودك هنا
    Ben bu hoş bayanla dans ederken, Cyril'e göz kulak oluver. Open Subtitles إهتّم بسيريل قليلاً ريثما أرقص مع هذه الشابّة الفاتنة
    Kendiliğinden oldukça açıklayıcı, bu yüzden Cyril'in güzel yüzünü göstermesini isteyeceğim. TED وهذا يفسّرنفسه بسهولة. لذلك سأطلب من سيريل أن يرينا وجهه الجميل.
    - Tabii, olur. Hiç bunu Cyril'a söyledin mi baba? Open Subtitles - ظƒظٹظپظژ طھط´ط¹ظڈط± ط­ظٹط§ظ"ظژ ط°ظ"ظƒطں
    Ama Cyril O'Reily'ye iyice anlat bu kez iyi bir avukata ihtiyacı var. Open Subtitles لكن منَ الأفضَل أن تشرحي (لسيريل أورايلي) أنَ ما يحتاجهُ الآن هوَ مُحامٍ جيد
    Sadece Cyril'e bir kaç dakika bakabilir misin diye merak etmiştim. Open Subtitles كنت أتساءل إن كان بإمكانك العناية بـ سيرل
    Bu sefer gelmeyecek Cyril. Üzgünüm, ama bu sefer gelemeyecek. Open Subtitles ليس هذه المرة (سيرل) أنا آسف، لكن ليس هذه المرة
    - Cyril yeni kocasıyla orada tanışmış biliyor musun? Güvenlik şifresi bile seksi. Open Subtitles تعرف أنه المكان الذي التقى فيه (سيرل) زوجه الجديد؟ حتى رمز الحماية مثير.
    Gel Cyril, neredeyse çay vakti geldi. Open Subtitles هيا يا سيريال . لقد حان وقت شرب الشاي
    Şimdi Cyril seni yiyecek. Open Subtitles سيأكلك سيريال الان
    Oğlun olmadığını ve benim yarı kardeşim olduğunu biliyorum ama Cyril'la tanışmanı isterim. Open Subtitles أعلمُ أنهُ ليسَ ابنكِ، و أنهُ أخي الشقيق لكني أُريدكِ أن تلتقي (بسيريل)
    Cyril'ın tımarhaneye gitme ihtimali var, ve şimdi de benim, Keenan'ın ölmesi yüzünden suçlanma ihtimalim var. Open Subtitles هُناكَ احتمال كبير أن ينتهي الأمر (بسيريل) في مصحَة المجانين و الآن هُناكَ احتمال أن أدان بجريمَة قَتل (كينان)
    Cyril ve mühendis ekibimizin yaptığı şey, bu bağlantıları bulmaya çalışmak ve bunların birkaçını görselleştirmek. TED ما قام به سيريل وفريقنا من المهندسين هو محاولة إيجاد هذه الصلات وتصوّر البعض من هذه.
    Çözünürlüğü arttıkça ve Cyril derine indikçe bütün otoportreleri görebilirsiniz, sakin hayatı görebilirsiniz. TED التي تزداد وضوحاً كلما اقترب سيريل أكثر، يمكنكم أن تشاهدوا جميع اللوحات الذاتية، تنبض بالحياة.
    Bu Cyril'ın şiddet nöbetlerine yönelik uzun vadeli bir çözüm değil. Open Subtitles ط¨ط²ظٹط§ط±ط© ط§ظ"ط·ط¨ظٹط¨ (ظپط±ط§ط¬) ظ"طھط¹ط±ظپظژ ط°ظ"ظƒطں
    Konu Cyril O'Reily'nin suçluluğu veya masumiyeti değil. Open Subtitles ظˆ ط³ظ†ط±ظ‰ ط¥ظ† ظƒط§ظ†ظژطھ ط±ط­ظ"طھظٹ طھط³طھط­ظ‚ظڈ ظ‡ط°ط§ ط§ظ"ظˆظ‚طھ ط­ط¯ظ'ط¯ ط§ظ"ظ†ظ‚ط§ط، ظ"ظٹ ظٹط§ (ظپظٹط±ظ†)
    Saçmalık bu! Lanet Hoyt nasıl idamdan kurtuluyor da Cyril kurtulamıyor? Open Subtitles هذا هُراء، كيف تمكنَ (هويت) منَ النجاة، و لا يستطيع (سيريل) ذلك؟
    Flo, tabi ki... ..Cyril ve sende. Open Subtitles حسناً ، فلو بالطبع وسيرل وأنت
    Pat ile Cyril de bunu yaşadı ve şimdi çok daha mutlular. Open Subtitles وأنت تَعْرفُ بات وسيريل مَرَّ بهذا، وهم كثير الأسعد الآن.
    Onun ve Cyril'ın babalarından şiddet gördüğünü biliyorum, ve bu her çocuğun ruhunu çökertir. Open Subtitles ط£ظ"ط§ ظٹظڈظ... ظƒظ†ظƒظژ ط¥ط¹ط·ط§ط¦ظٹ ط¨ظ‚ظٹط© ط§ظ"ط£ط³ط¨ظˆط¹ ظ"ظ... ظ"ط¦ ط´ط§ط؛ط±ظƒطں
    Robson kaybetti, nokta. Cyril kazandı, ünlem işareti. Open Subtitles خَسِرَ روبسون و انتهى الأَمر ربِحَ سيريل و نٌقطَة تَعجُّب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more