İddianıza göre, dördünüz de... bir şekilde şirketimle anlaşma yapmışsınız. | Open Subtitles | إدعائكم الأساسي أنتم الأربعة أدخل نوعاً جديداً من الترتيب لشركتي |
Siz dördünüz yarın sabah üçte burda olun. | Open Subtitles | الأربعة رجال الذين أخترتهم لابد أن يكونوا هنا فى الثالثة صباحاً بالضبط |
Siz dördünüz burada kalın, ben işaret verince aşağı inin. | Open Subtitles | أنتم الأربعة ابقوا هنا، انزلوا حينما أعطي الإشارة |
Sizi tekrar on mode geçirmeye ya da en azından böceklerinizi kurtarmaya çalıştım, ancak görünüyor ki dördünüz de kurtarılamayacak kadar yozsunuz. | Open Subtitles | حاولت أن أجعلك فى وضع التشغيل أو على الأقل إنقاذ خُنفستك. و لكن من الواضح أن أربعتكم فسدوا بمحاولة الوصول إلى الخلاص. |
Tekrarlanmamasını sağlamak için dördünüz de cezaya kalacaksınız. | Open Subtitles | وللتأكد من عدم تكرار فعلتكم سيتم احتجاز أربعتكم |
Siz dördünüz başkalarını değil, kendinizi düşünürsünüz. | Open Subtitles | كل ما تريدونه أنتم الأربعة هو مساعدة أنفسكم |
Siz dördünüz başkalarını değil, kendinizi düşünürsünüz. | Open Subtitles | كل ما تريدونه أنتم الأربعة هو مساعدة أنفسكم |
Sadece siz dördünüz bunu yapamazsınız, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنكم أنتم الأربعة أن تقوموا بهذا العمل, أليس كذلك؟ |
dördünüz bu ekip için özel olarak seçildiniz. | Open Subtitles | الأربعة منك إخترت، إختار للمساعدة على إدارة هذا الفريق. |
dördünüz beni bilgim ve rızam olmayan yasa dışı bir eyleme ortak ettiniz ve bundan hiç memnun değilim. | Open Subtitles | أنتم الأربعة أقحمتمونى بنشاط غير شرعي بدون معرفتي أو موافقتي وأنا لا أوافق على ذلك |
Sadece duruşma gününe kadar. dördünüz olmazsanız, dava düşer. | Open Subtitles | فقط حتى موعد الإستدعاء بدون الأربعة نحن بدون قضية |
Ve siz dördünüz için bir oda uygun mu? | Open Subtitles | وعلى أية حال كيف تكونون الأربعة داخل غرفة واحدة؟ |
O silahı çekerseniz dördünüz bir saat içinde ipte sallanırsınız. | Open Subtitles | إذا رفعت ذلك السلاح سوف تشنقون أنتم الأربعة في خلال ساعة |
Siz dördünüz birbirinizi çok uzun süredir mi tanıyorsunuz? | Open Subtitles | أنتما الأربعة تعرفون بعضكم منذو وقت طويل؟ |
dördünüz burada kalın. | Open Subtitles | حسناً، لتبقوا أنتم الأربعة هنا، و ليتأتي بقيتكم معي. |
Hayır, siz dördünüz üzerinde test edip eksikleri saptayacağım. | Open Subtitles | لا سأختبرها عليكم أنتم الأربعة والعمل على مكامن الخلل |
Siz dördünüz de bu taraftan çıkacaksınız. | Open Subtitles | أربعتكم ستذهبون من هذا الإتجاه خارج السور |
Şirketi dördünüz kurmuştunuz, değil mi? | Open Subtitles | إذن، فقد كان أربعتكم من أنشأتم الشركة، صحيح؟ |
dördünüz bir arada olmak için gerçekten kötü bir şey yapmış olmalısınız. Bir dakika! | Open Subtitles | لابد أني ارتكبت خطأً جسيمًا كي يجتمع أربعتكم هنا |
dördünüz bir arada olmak için gerçekten kötü bir şey yapmış olmalısınız. | Open Subtitles | لابد أني ارتكبت خطأً جسيمًا كي يجتمع أربعتكم هنا |
dördünüz birbirinizle geçinebilirseniz çocuklarınıza da daha iyi örnek olursunuz. | Open Subtitles | ربما ان انسجم اربعتكم فيمكنكم ان تضعوا مثالا افضل لأولادكم |
Pekâlâ, dördünüz de hemen dışarı geçin. | Open Subtitles | حسناً, كلكم الأربعه اذهبوا للخارج الآن, هيا |
Oh Jung Ho, Go Nam Soon, Lee Yi Kyung, Lee Ji Hoon Siz dördünüz, gelin ve konuşalım. | Open Subtitles | لي يي كيونغ، لي جي هون انتم الاربعه تعالوا اليّ لنتحدث لاحقاً |