"düşündüğüm şey" - Translation from Turkish to Arabic

• ما أظنه
• ما أعتقده
• ما أعتقد
• ما أظنّه
• ما أفكر به
• ما أفكر فيه
• ما اعتقده
• ما افكر به
• ما أظن
• ما اظنه
• ما افكر فيه
• ما كنت أفكر به
• ما اعتقد أنه
• ما فكرت
• هو فعلاً

Benim düşündüğüm şey, her ne yapmaya hazırlanıyorsan, anlaşılan işe yarıyor ve bunu oğlumun bilmesi gerek.
ما أظنه هو أن أياً كان ما تفعله يبدو أنه يجدي نفعاً و على ابني أن يعرف هذا المعذرة

Fakat adilce olmadığını düşündüğüm şey, bunu sana, benim de söylememi istediğin ya da sırf sen söyledin diye söylemem.
لكن ما أظنه غير عادل أن أقولها فقط لأنك تريدني أن أفعل أو لأنك قلتها أولا.

Ama sıklıkla düşündüğüm şey bu tür denklemlerde bankalar kötü adamlar yapılıyor ve bu da yersiz bir durum.
ولكن ما أعتقده غالبًا هو أن البنوك تُصوّر دائمًا على أنها العدو في هذه الظروف وهذا غير مبرر

Bu, bana cinsiyet dönüşümüme ilk başladığım zaman olduğunu düşündüğüm şey.
هذا ما أعتقد أنه كان يحدث لي عندما بدأتُ لأول مرة عملية تحولي الجنسي.

düşündüğüm şey senin para çekme işlerinle ilgili çok yoğun olman.
ما أظنّه هو أنّكِ تمرّين بوقتٍ صعب مع تراجعكِ

düşündüğüm şey mucizelerin bir bedeli vardır, fakat bu onların değerini düşürmez.
ما أفكر به هو أن بعض المعجزات لها ثمن لكن ذلك لا يجعلها أقل صعوبة

Eğer o düşündüğüm şey ise, dışarıda içmeniz gerekecek.
إن كان هذا ما أظنه فعليكم إخراجه

düşündüğüm şey, kocanızın hala hayatta olduğu.
ما أظنه أن زوجك ما زال على قيد الحياة

Hayır hayır hayır hayır. Lütfen bana onun... düşündüğüm şey olmadığını söyle.
لا، أرجوكِ أخبريني أنه ليس ما أظنه

Hala hayat kurtarmak istediğini düşünüyorum. düşündüğüm şey bu.
أعتقد أنه لا زال يريد إنقاذ الناس.هذا ما أعتقده

düşündüğüm şey sahte ehliyet gösterilmesi bu eyalette 4. sınıf bir suç teşkil eder.
ما أعتقده أن إظهار رخصة مُزورة تُعد جريمة من الدرجة الرابعة في تلك الولاية

Muhtemelen düşündüğüm şey bile değildir.
أعني، ربّما ليس ما أعتقده حتّى.

Sorgulamadan varsaydığınızı düşündüğüm şey bu değil. Bu gerçeğin farkında olduğunuza eminim.
هذا ليس ما أعتقد أنكم تسلمون به. أنا متأكد أنكم على دراية من هذا بالفعل.

Lütfen bunun düşündüğüm şey olmadığını söyle.
من فضلك قل لي لم يكن هذا ما أعتقد أنه هو.

Eğer düşündüğüm şey oluyorsa, olmasa iyi olur.
إذ كان ما أظنّه هو ما يحدث... فيستحسن ألاّ يكون.

Uzun bir çalışma gününden sonra eve geldiğimde, tek düşündüğüm şey bebeğim olur.
, عندما أعود لمنزلي ليلاً بعد يوم عمل طويل كل ما أفكر به هو العودة إلى ابني

Benim düşündüğüm şey biraz daha heyecan verici.
ما أفكر فيه هو شيئاً اكثر متعة

Benim düşündüğüm şey şu: Bence kullandığın ilaçlar bitiyordu, bu yüzden Haber'i görmeye gittin.
اليك ما اعتقده أعتقد أنه نفذت منك العقاقير

Aslında düşündüğüm şey bunun çok, çok üzücü ve korkutucu olması.
ما افكر به حقا.. انه انه جدا، جدا حزين و مخيف

Size söylemek istediğim, ve tüm panelistlerimiz işaret ettiğini düşündüğüm şey şudur ki uzun vadeli toplumsal yarar amacıyla çabalarımızı birleştirip...
ما سوف أخبركم به، و ما أظن أن كل المتحدثين يريدون قوله هو أنهُ يجب أن تتظافر جهودنا و أهدافنا

Ve ona söz konusu arabanın T.J.'in Impala'sı olduğunu itiraf ettirebilirsem başından beri düşündüğüm şey ortaya çıkar.
الآن ,إذا جعلته يقر ان السيارة موضوع السؤال هي سيارة تي جي حسناً , هذا ما اظنه من البداية

düşündüğüm şey şu gerçekten "Afrika" olan Afrika'ya gitmemize gerek var mı?
هذا ما افكر فيه أحقا نحتاج الى الذهاب الى افريقيا؟

Tek düşündüğüm şey ise, eğer bana bir şe olsaydı ne kadar da üzülürdüm.
كل ما كنت أفكر به كان لو حدث شيئاً لي كم سأكون حزيناً, تعلمين؟

Bu düşündüğüm şey mi?
هل هذا ما اعتقد أنه هو ؟

Yapmayı düşündüğüm şey bir tür, kendimi yavaş yavaş ifade etmek. Bilirsin!
لا ، إن ما فكرت أن أفعله هو نوع من التسلل كما تعلم

Bu düşündüğüm şey mi?
أهذا هو فعلاً ما أظنّه إيّاه ؟