"düşündüğünüzde" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما تفكر
        
    • تفكر في
        
    • عندما تعتقد
        
    • عندما تفكّر
        
    • عندما تفكرون
        
    • تفكرون في
        
    Günlük yaşantımızdan kaçmamızın en büyük sorunu sonunda probleme geri döneceğimizdir. düşündüğünüzde, TED والمشكلة في الهروب من حياتك اليومية أنه يجب عليك العودة في نهاية المطاف. فأنت عندما تفكر في ذلك،
    Yani bir dahaki sefere bir araç hakkında düşündüğünüzde, umarım bizim gibi yeni bir şey hakkında düşünürsünüz. TED لذلك في المرة القادمة عندما تفكر في مركبة، وآمل، مثلنا، أن تفكر عن شيء جديد.
    Bu problemi düşündüğünüzde, ne kadar büyük bir yükümlülük. Bilirsiniz, nereden başlıyorsunuz? TED فحين تفكر في هذه المشكلة أي جهود ضخمة. تعلمون، أين تبدأ؟
    Güvenliğinizin tehlike altında kaldığını düşündüğünüzde, güvendiğiniz içgüdüleriniz buna değer. Open Subtitles عندما تعتقد بأنك تُثير الشبهات من الأفضل أن تثق بحدسك
    Bugün gelecek hakkında düşündüğünüzde, 2050 yılından ilerisini düşünmüyorsunuz. TED عندما تفكّر في المستقبل هذه الأيام، لا تتجاوز العام 2050.
    Bunu bu şekilde düşündüğünüzde bütün duvarlar yıkılır. TED إذًا عندما تفكرون بالأمر، عند هذه النقطة، تنهار جميع الجدران.
    Bunu düşündüğünüzde, Web'de tarama yapmakla kısıtlanıyoruz, URL'leri hatırlamak, favorileri kaydetmek. TED حين تفكرون في الأمر، فنحن مقيدون جدا في تصفحنا للشبكة تذكر الروابط، وحفظ المواقع
    Bir şehrin inanılmaz bir hızla büyüdüğünü düşündüğünüzde, turbo-şehirleşme dediğimde Karaçi'yi düşünün. TED عندما تفكر في التوسع الهائل لهذه المدن، وتفكر في التمدن الصاروخي، فكروا بكاراتشي.
    Bir balık sürüsü düşündüğünüzde veya bir sığırcık sürüsü düşündüğünüzde bu gerçekten değişik bir zekâ türü gibi geliyor. TED عندما تفكر بمدرسة السمك أو عندما أفكر بسرب من طيور الزرزور ذلك يبدو كأنه ذكاء مختلف للغاية
    Gelecek için bu gidişatı düşündüğünüzde ne çıkıyor? TED ومن ثم ماذا يحدث عندما تفكر في هذا المسار للمستقبل؟
    Başka bir şekilde düşündüğünüzde, eğer Dünya insanların yaşadığı tek yerse aslında evrendeki en az yalnız yerdir. TED عندما تفكر بها بطريقة أخرى، إذا كانت الأرض المكان الوحيد الذي يعيش فيه البشر، فهي في الواقع أقل مكان وحيد في الكون.
    Ve gıdadaki küresel ticaretin yüzde 80'inin sadece beş çok uluslu şirket tarafından kontrol edildiğini düşündüğünüzde, ortaya korkunç bir tablo çıkıyor. TED و عندما تفكر في أن 80 بالمئة من التجارة العالمية بالغذاء الآن هي في يد خمس شركات عالمية فقط , إنها صورة مُحبطة.
    Onun Gorbachev'a duvarı yıkmasını söyleyişini düşündüğünüzde tüyleriniz diken diken oluyor. TED تحصل على صرخة الرعب عندما تفكر به يخبر السيد قورباتشيف لإسقاط حائطه.
    Onların geleceğini düşündüğünüzde, onlara ve dünyaya ne mesajlar vermek istersiniz? TED أقصد، وأنت تفكر في مستقبلهما، ما الرسالة التي توجهها لهما وما الرسالة التي توجهها للعالم؟
    Bunun sonuçlarını düşündüğünüzde, eğer bu periyodik olarak meydana gelen, doğal ve olağan yok oluşlara inanıyorsanız, türümüzü değiştirmek ahlaki bir zorunluluk oluyor. TED وبينما تفكر في عواقب هذا، إذا كنت تعتقد أن الانقراضات أمر طبيعي وشائع وعادي ويحدث بشكل دوري، سيصبح من الضرورة الأخلاقية تنويع أنواعنا.
    Ne zaman bundan kötüsü olamaz diye düşündüğünüzde kader öyle olmadığını gösterecektir. Open Subtitles وفقط عندما تعتقد ان الامور لا يمكن ان تكون اسوأ يريك القدر ان هناك مشاكل اكبر مما لديك الآن
    düşündüğünüzde, birilerini kurtarmak için ölüyordu. Open Subtitles عندما تفكّر في الموضوع هو بالتأكيد كان سيموت لينقذ شخص ما
    düşündüğünüzde, kategoriler yerine algıları kullanmayı söylemek kolay. TED عندما تفكرون في ذلك. إستخدام الإدراك الحسي بدلًا من التصنيفات هو قول أسهل بكثير من الفعل.
    Doğalgaz da benzer bir konu. Doğalgaz da biyolojik bir ürün. Ve doğalgazı düşündüğünüzde, şey, gazı biliyorsunuz. İşte kömürü çıkarmanın farklı bir yolu. TED ومعضلة الغاز مشابهه لذلك. الغاز هو ايضا منتج طاقة حيوية. وحين تفكرون في الغاز، حسنا، أنتم مطلعون على الغاز. وهنا طريقة مختلفة لاستخراج الفحم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more