| Dük, o korkunç posayı kendisiyle birlikte mozolesine götüreceğini söylüyordu. | Open Subtitles | الدوق قال بأنه سيحمل ذلك الصوت المريع معه إلى الضريح |
| Ama dün geceki savaşta Dük Henry'nin adamları onu öldürdü. | Open Subtitles | لكن ليلة أمس سقط في المعركة إلى رجال الدوق هنري |
| Ama dün geceki savaşta Dük Henry'nin adamları onu öldürdü. | Open Subtitles | لكن ليلة أمس سقط في المعركة إلى رجال الدوق هنري |
| İlk önce Oğlak habis bir Dük için çalışan bir haydut. | Open Subtitles | في البداية كان كابريكورن قاطع طريق لص يعمل لمصلحة دوق الشر |
| Dük bu kadar çabuk cevabımı bekliyorsa beni fazla sevmiyor demektir. | Open Subtitles | الدوق لا يستطيع محبتي كثيرًا إذا كان بحاجة لجوابي بشكل شديد |
| Onun finalini oyna ve yarın gece yatağına gir yoksa Dük, Christian'ı öldürtecek. | Open Subtitles | مالم ترضي بنهايته وتنامين معه ليلة الغد الدوق سوف يقدم على قتل كريستيان |
| Dragan hapları ve Dük'ü istediğini söyledi. Dük ne cehennemde? | Open Subtitles | دراجان قال بأنه يريد الأقراص والدوق , أين الدوق ؟ |
| Bir de hızlıca, ister aristokrat ister Dük olsun kimsenin yıllık 2,000'den fazla geliri olmayacağına dair kanun geçireceğiz. | Open Subtitles | وسوف نمرر قانوناً بسرعة حيث لن يزيد دخل أي مواطن عن 2000 في السنة ولا حتى الأوصياء ولا الدوق |
| Ticaret yasağı uyguladığı için bu suikasti Dük'e yıkmanız gayet kolay oldu. | Open Subtitles | من السهل عليك إلقاء التهمة على الدوق بوجود جنوده التي تفرض الحظر |
| Cüzdanı kim aldı görmedim ve Dük'ün yakınında bile değildim. | Open Subtitles | لم استطع رؤيه من اخذ المحفظه ولم اقترب من الدوق |
| Yeteri kadar problemim yok sanki Catherine bana Dük'ün çalınan altınlarını veriyorsun. | Open Subtitles | , وكأنه ليس لدي مشاكل كافيه , كاثرين تعطينني ذهب الدوق المسروق |
| Ya Dük'ün kim olduğunu gerçekten bilmiyordu ya da biliyordu ve yalan söyledi. | Open Subtitles | وايضا هو لم يعرف من هو الدوق على حقيقته او انه قَد كَذِب |
| Çünkü Dük olabilmem için önce sen Chalfont düşesi olmalısın. | Open Subtitles | "لأنه لابد أن تكوني دوقة "شالفونت قبل أن أصبح الدوق |
| - Ben de bir gün Dük olabilirim. -Domuzlar da uçabilir. | Open Subtitles | ـ ربنا أصبح الدوق يوماً ما ـ الخنازير ربما تطير |
| Elbette Kraliyet ailesinin soylu bir Dük olarak size davetiye yollama yükümlülüğü var. | Open Subtitles | من واجب العائلة المالكة بالطبع أن توجه الدعوة إليك بما أنك دوق ملكي |
| Caladan'da kardeşliğin bir üyesi Jessica Dük Leto Atreides'in sadık hizmetkarına sadece kız doğurması emredilmişti. | Open Subtitles | في كالدان جيسكا عضوه ألانوه أصبحت محظية دوق ليتو أتري دس أمرت أن تحمل ابنتها الوحيدة |
| Dük Leto burada. Baharat çıkarma araştırması başlamak üzere. | Open Subtitles | دوق ليتو موجود الان ومناجم السباسى تعمل حالا |
| Dük denen herifin bizimle kesinlikle hiçbir ilgisi yok, anladın mı? | Open Subtitles | لدى ديوك كل الأسباب لكي يتعامل مع هذا , مفهوم ؟ |
| Dük çağırmak için çıktı. | Open Subtitles | لقد ظننت أن دوك قد ذهب لكي يحضر لكِ واحدة |
| Saldırının başındaki Dük ise o yarayı hâlâ taşıyordur. | Open Subtitles | إن كانت الدوك قائد الهجوم , سوف يحمل شرخاً |
| Lady Zara'nın Dük'ün rakibine yenildiği yerde kalmıştın. | Open Subtitles | او انظري فانت تفوتين افضل جزء عندما استسلمت زارا للدوق اوه نعم السيد هوغو |
| Dük, lord, veya herhangi bir şey olabilirdi. Ama işler farklı yürümüş. | Open Subtitles | كان ممكناً أن يصبح دوقاً أو لورد أو ما شابه، لو تغيرت الأحوال |
| Ben Dük değilim. | Open Subtitles | أنا لست بدوق |
| Artık sizi Dük yaparlar, değil mi efendim? | Open Subtitles | ستصبح دوقا الآن يا سيدي. أليس كذلك يا سيدي؟ |
| Windsor Dük'ü gibi görünmek istemiyorsan tabii. | Open Subtitles | الشاطئ ما لم ترغب في أنْ تبدو كدوق وندسور. |
| Dük senato toplantısında ve sizi de çağırıyorlar. Ne? | Open Subtitles | . ان الدوج في المجلس . وانا واثق من انه بعث ذاتك النبيلة |
| Yanı bu hizmetçi Dük'ün altınlarını mı çalmış? | Open Subtitles | اذا هذا الخادم قام بسرقه ذهب لدوق ؟ |
| Dük de senden çok etkilenecek. | Open Subtitles | و (فلوك) سيحبكِ في هذا الفستان |
| Claude'a saldırması için Dük Boinel'e para verdin. | Open Subtitles | لقد دفعتي للدوك لضرب كلود |