"dünyayı kurtarmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • إنقاذ العالم
        
    • انقاذ العالم
        
    • لإنقاذ العالم
        
    • ننقذ العالم
        
    • وإنقاذ العالم
        
    • لانقاذ العالم
        
    • تنقذ العالم
        
    • لإنقاذ الأرض
        
    • لأنقاذ العالم
        
    • لتنقذ العالم
        
    • لينقذ العالم
        
    • حماية العالم
        
    • بإنقاذ العالم
        
    • إنقاذ الكوكب
        
    • إنّقاذ العالم
        
    Büyük adamlar medyayı her zaman Dünyayı kurtarmak için kullandılar. Open Subtitles لطالما سيطر العظماء على أجهزة الاعلام من أجل إنقاذ العالم
    Şeref listesi, insancıl, Dünyayı kurtarmak için savaş veren bir gazeteci. Open Subtitles عضوة علوم الفن الليبرالية، إنسانسة صحفية مسيحية تُشارك في إنقاذ العالم
    Çoğumuz fark yaratmak, Dünyayı kurtarmak istiyorduk. TED معظمنا كنا نريد إنقاذ العالم وإحداث تغيير.
    Bir adam Dünyayı kurtarmak için usulen gerçek doktor olmak zorunda değil. Open Subtitles لا يتوجب على المرء أن يكون طبيبا فعليا ليتمكن من انقاذ العالم
    Dünyayı kurtarmak için gereken son dakikalar geçip giderken, bürokrasiyle uğraşıyoruz. Open Subtitles كمحاولات في وقت ضيق لإنقاذ العالم فإن هذا عمل بيروقراطي للغاية..
    Biz Dünyayı kurtarmak istiyorduk, onlarsa sadece kendilerini düşünüyor. Open Subtitles أردنا نحن أن ننقذ العالم وهم يفكرون فقط بأنفسهم
    Dünyayı kurtarmak kolay değil, ama bu işe girdin bir kere. Open Subtitles إنقاذ العالم ليس سهلا ولكنك تظل متمسكا بهذا
    Ama amaçları bizimle aynı. Dünyayı kurtarmak ve iblisleri öldürmek istiyorlar. Open Subtitles لكن جدول أعمالهم هو نفس جدولنا إنهم يريدون إنقاذ العالم وقتل الشياطين
    Önemli değil, tamamen haklısın, görevim Dünyayı kurtarmak, Open Subtitles لاشيئ جدير بالذكر, بينما أنتي محقة مهمتي إنقاذ العالم.
    Dünyayı kurtarmak harika, ama bir sonraki davan için sabırsızlanıyor olmalısın, ha? Open Subtitles إنقاذ العالم لهو أمر رائع، لكن لابدّ و أنكِ متحمّسة للغاية لتولّي قضيتكِ التالية، أليس كذلك؟
    Dünyayı kurtarmak yerine birbirlerini kurtarmaya bakacaklar. Open Subtitles بل إنهما يفضلان إنقاذ بعضيهما على إنقاذ العالم
    Dünyayı kurtarmak pis iştir. Eskiden bunu görebilirdin. Open Subtitles إنقاذ العالم أمر صعب كنتِ تعرفين هذا في السابق
    Hepimizin tek amacı Dünyayı kurtarmak, bu da senin hastanla beraber başlıyor. Open Subtitles كلنا لدينا الهدف ذاته، إنقاذ العالم بدءاَ بمريضتك
    Kardeşinle yemek yemek mi yoksa Dünyayı kurtarmak mı istiyorsun? Open Subtitles تودين تناول الغذاء مع اختك او انقاذ العالم ؟
    Dünyayı kurtarmak, bir özgeçmişte epey iyi durur. Open Subtitles انقاذ العالم يبدو جيّد جدا على السيرة الذاتية
    Dünyayı kurtarmak için birini yollayacaksan, bundan hoşlanan birini bul. Open Subtitles إذا أرسلت شخص ما لإنقاذ العالم, تأكّد أنهم يحبّونه بهذه الطّريقة.
    Birlikte Dünyayı kurtarmak istediğini söylemiştin. Kurtarıyoruz. Open Subtitles قلت أنك تتمنى لو ننقذ العالم معاً، نقوم بذلك بالفعل
    Düşmanlarımızı öldürmek çok iyi. Ama ya Dünyayı kurtarmak... Open Subtitles قتل أعدائنا لهو شيء وإنقاذ العالم لهو شيء آخر.
    Sen bir Avenger'sın. Her zaman Dünyayı kurtarmak için gizli çalışıyordun. Open Subtitles كنتي المنتقمه كنتي دائما تسعين لانقاذ العالم
    Belki de Dünyayı kurtarmak yerine mücevherat işine girebilirsin. Open Subtitles ربما عليك ألا تنقذ العالم , و تبدأ في مجال صياغة المجوهرات
    Seni seviyorum ama Dünyayı kurtarmak için sadece 14 saatimiz var! Open Subtitles أحبّك لكنّنا لدينا 14 ساعه فقط لإنقاذ الأرض
    John Nash (*) uzaylılar tarafından Dünyayı kurtarmak için görevlendirildiğine inanırdı. Open Subtitles جون ناش )، اعتقد انه تم تجنيده ) من قبل الكائنات الفضائية لأنقاذ العالم
    Dünyayı kurtarmak için dehanı kullan, eylemlerimi sorgulamak için değil. Open Subtitles إستخدم عبقريتك لتنقذ العالم وليس لتشكك بقرراتي
    Dünyayı kurtarmak için 108 dakikada bir, bir düğmeye basıyordu. Open Subtitles كان يضغط زرّاً كلّ 108 دقائق لينقذ العالم
    Sen ve ben, aynı sebep için savaşıyoruz, Dünyayı kurtarmak. Open Subtitles .. أنت و أنا نقاتل لنفس الهدف , حماية العالم
    Senin görevinin Dünyayı kurtarmak olduğunu biliyorum ve biraz fırsatçı gözükebilirim, ama bilirsin, hırsızdan bir şey çalmak tam olarak hırsızlık değildir. Open Subtitles أنا أقدر مهمتك بإنقاذ العالم ومن المحتمل بأن أكون انتهازية. لكن, أتعلم بأن السرقة من سارق ليست سرقة.
    Teşekkürler. Eğer size işinizin Dünyayı kurtarmak olduğu söylenseydi, neler yapardınız bilemiyorum. TED لا أعرف-- ماذا ستفعلون إذا أخبركم أحد إن واجبك هو إنقاذ الكوكب.
    - Dünyayı kurtarmak başka bir iş Hopper. - Kızım çok başka bir şey. Open Subtitles إنّقاذ العالم شيء يا (هوبر)، وابنتي شيء آخر!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more