Büyük adamlar medyayı her zaman Dünyayı kurtarmak için kullandılar. | Open Subtitles | لطالما سيطر العظماء على أجهزة الاعلام من أجل إنقاذ العالم |
Şeref listesi, insancıl, Dünyayı kurtarmak için savaş veren bir gazeteci. | Open Subtitles | عضوة علوم الفن الليبرالية، إنسانسة صحفية مسيحية تُشارك في إنقاذ العالم |
Çoğumuz fark yaratmak, Dünyayı kurtarmak istiyorduk. | TED | معظمنا كنا نريد إنقاذ العالم وإحداث تغيير. |
Bir adam Dünyayı kurtarmak için usulen gerçek doktor olmak zorunda değil. | Open Subtitles | لا يتوجب على المرء أن يكون طبيبا فعليا ليتمكن من انقاذ العالم |
Dünyayı kurtarmak için gereken son dakikalar geçip giderken, bürokrasiyle uğraşıyoruz. | Open Subtitles | كمحاولات في وقت ضيق لإنقاذ العالم فإن هذا عمل بيروقراطي للغاية.. |
Biz Dünyayı kurtarmak istiyorduk, onlarsa sadece kendilerini düşünüyor. | Open Subtitles | أردنا نحن أن ننقذ العالم وهم يفكرون فقط بأنفسهم |
Dünyayı kurtarmak kolay değil, ama bu işe girdin bir kere. | Open Subtitles | إنقاذ العالم ليس سهلا ولكنك تظل متمسكا بهذا |
Ama amaçları bizimle aynı. Dünyayı kurtarmak ve iblisleri öldürmek istiyorlar. | Open Subtitles | لكن جدول أعمالهم هو نفس جدولنا إنهم يريدون إنقاذ العالم وقتل الشياطين |
Önemli değil, tamamen haklısın, görevim Dünyayı kurtarmak, | Open Subtitles | لاشيئ جدير بالذكر, بينما أنتي محقة مهمتي إنقاذ العالم. |
Dünyayı kurtarmak harika, ama bir sonraki davan için sabırsızlanıyor olmalısın, ha? | Open Subtitles | إنقاذ العالم لهو أمر رائع، لكن لابدّ و أنكِ متحمّسة للغاية لتولّي قضيتكِ التالية، أليس كذلك؟ |
Dünyayı kurtarmak yerine birbirlerini kurtarmaya bakacaklar. | Open Subtitles | بل إنهما يفضلان إنقاذ بعضيهما على إنقاذ العالم |
Dünyayı kurtarmak pis iştir. Eskiden bunu görebilirdin. | Open Subtitles | إنقاذ العالم أمر صعب كنتِ تعرفين هذا في السابق |
Hepimizin tek amacı Dünyayı kurtarmak, bu da senin hastanla beraber başlıyor. | Open Subtitles | كلنا لدينا الهدف ذاته، إنقاذ العالم بدءاَ بمريضتك |
Kardeşinle yemek yemek mi yoksa Dünyayı kurtarmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | تودين تناول الغذاء مع اختك او انقاذ العالم ؟ |
Dünyayı kurtarmak, bir özgeçmişte epey iyi durur. | Open Subtitles | انقاذ العالم يبدو جيّد جدا على السيرة الذاتية |
Dünyayı kurtarmak için birini yollayacaksan, bundan hoşlanan birini bul. | Open Subtitles | إذا أرسلت شخص ما لإنقاذ العالم, تأكّد أنهم يحبّونه بهذه الطّريقة. |
Birlikte Dünyayı kurtarmak istediğini söylemiştin. Kurtarıyoruz. | Open Subtitles | قلت أنك تتمنى لو ننقذ العالم معاً، نقوم بذلك بالفعل |
Düşmanlarımızı öldürmek çok iyi. Ama ya Dünyayı kurtarmak... | Open Subtitles | قتل أعدائنا لهو شيء وإنقاذ العالم لهو شيء آخر. |
Sen bir Avenger'sın. Her zaman Dünyayı kurtarmak için gizli çalışıyordun. | Open Subtitles | كنتي المنتقمه كنتي دائما تسعين لانقاذ العالم |
Belki de Dünyayı kurtarmak yerine mücevherat işine girebilirsin. | Open Subtitles | ربما عليك ألا تنقذ العالم , و تبدأ في مجال صياغة المجوهرات |
Seni seviyorum ama Dünyayı kurtarmak için sadece 14 saatimiz var! | Open Subtitles | أحبّك لكنّنا لدينا 14 ساعه فقط لإنقاذ الأرض |
John Nash (*) uzaylılar tarafından Dünyayı kurtarmak için görevlendirildiğine inanırdı. | Open Subtitles | جون ناش )، اعتقد انه تم تجنيده ) من قبل الكائنات الفضائية لأنقاذ العالم |
Dünyayı kurtarmak için dehanı kullan, eylemlerimi sorgulamak için değil. | Open Subtitles | إستخدم عبقريتك لتنقذ العالم وليس لتشكك بقرراتي |
Dünyayı kurtarmak için 108 dakikada bir, bir düğmeye basıyordu. | Open Subtitles | كان يضغط زرّاً كلّ 108 دقائق لينقذ العالم |
Sen ve ben, aynı sebep için savaşıyoruz, Dünyayı kurtarmak. | Open Subtitles | .. أنت و أنا نقاتل لنفس الهدف , حماية العالم |
Senin görevinin Dünyayı kurtarmak olduğunu biliyorum ve biraz fırsatçı gözükebilirim, ama bilirsin, hırsızdan bir şey çalmak tam olarak hırsızlık değildir. | Open Subtitles | أنا أقدر مهمتك بإنقاذ العالم ومن المحتمل بأن أكون انتهازية. لكن, أتعلم بأن السرقة من سارق ليست سرقة. |
Teşekkürler. Eğer size işinizin Dünyayı kurtarmak olduğu söylenseydi, neler yapardınız bilemiyorum. | TED | لا أعرف-- ماذا ستفعلون إذا أخبركم أحد إن واجبك هو إنقاذ الكوكب. |
- Dünyayı kurtarmak başka bir iş Hopper. - Kızım çok başka bir şey. | Open Subtitles | إنّقاذ العالم شيء يا (هوبر)، وابنتي شيء آخر! |