"düzey" - Translation from Turkish to Arabic

    • مستوى
        
    • المستوى
        
    • مستويات
        
    • الطبقة
        
    • بمستوى
        
    • المستوي
        
    • المستويات
        
    • التجسس
        
    • الرتبة
        
    • تنفيذي
        
    • المناصب
        
    • التنفيذيين
        
    • مقاماً
        
    • المتقدّمة
        
    Ezici fiziksel gücü ile Tamam, üst düzey şeytanlar . Open Subtitles حسناً ، مشعوذ ذو مستوى عالي و لديه قوى هائلة
    O bugün üç üst düzey şeytanlar tarafından saldırıya uğradı. Open Subtitles لقد هوجمت من قبل ثلاثة مشعوذين ذو مستوى عالٍ الليلة
    Üst düzey iblisler insan formuna sahiptirler ve kanları kırmızıdır,yeşil değil. Open Subtitles المستوى العلوي الشياطين لديك نموذج الإنسان، وأنها تنزف حمراء، وليس الأخضر.
    Hükümetin içindeki üst düzey birisini mi? Yoksa kendinizi mi? Open Subtitles هل هو شخصاً عالي المستوى في الإدارة،، آم تغطي نفسك؟
    Bunlar, alt düzey kuantum etkilerine bağlıdır. Open Subtitles و الذي يرتبط بتأثيرات مستويات طاقية صغيرة.. لا تزول بالغسيل.
    Sen olsan, üst düzey adamlarının arasında bir hain olduğunu Ulyanov'a söyler miydin? Open Subtitles ماذا , هل تريد أوليانوف ان يعرف ان هناك خائن في مستوى عالي
    Türkler tüm intel uçuşlar için daha üst düzey talep gerektiğini söylüyorlar. Open Subtitles التُّرك يقولون أنّهم بحاجة لتصريح من مستوى عالٍ ليحصلوا على كافة البيانات
    Şu an dışarıda bekleyen üst düzey bir YTÖE ajanı var. Open Subtitles لدي عميل من مستوى عال ينتظرك في الخارج، في هذه اللحظة
    Moleküler düzey mühendisliğinin gücünü kavrama hakkındadır. TED إنه حول فهم قوة الهندسة على مستوى الجزئيات.
    Batmış olmasından korkuyoruz, ve... bu çok utanç verici, ama... subaylarımızın bazıları üst düzey yöneticilerimizin... oğulları. Open Subtitles نحن نخشى أن تكون قد غرقت .. إنهذامحرججداً لكن. العديد من الضباط أبناء لمسئولين من مستوى عالي
    Hatırladığım kadarıyla, bu silah, üst düzey bir iblis tarafından kendisi için çalışanlara veriliyordu. Open Subtitles وما أذكره، أنَّ هذا السلاح يُوزَّع من قِبَل شيطان ذو مستوى عالٍ على مَنْ يعملون لديه
    Son 5 yıl içinde üst düzey birkaç soyguna karıştığı sanılıyor. Open Subtitles يشتبه به في عدّة سرقات رفيعة المستوى خلال السنوات الخمس الماضية
    Bu poliçeler şirketin başarısına yön veren üst düzey kişileri kapsıyor. Open Subtitles هذه السياسات تغطي الموظفين رفيعي المستوى الذين يعُتَبرون أساس نجاح الشركة
    Sonuçta birçok üst düzey hatta bazen televizyonda yayınlanmış duruşmalarda tanıklık ettiniz. Open Subtitles حيث أنّك شهدت في العديد من القضايا رفيعة المستوى المتلفز منها أحيانًا
    Üst düzey istihbarat subaylarından birinin uyduları yönlendirmeye çalıştığını farkettik. Open Subtitles اكتشفنا ضابط مخابرات رفيع المستوى كان يحاول التلاعب بالأقمار الصناعية.
    Üst düzey bir istihbarat subayı uyduları manipüle etmeye çalışıyordu. Open Subtitles اكتشفنا ضابط مخابرات رفيع المستوى كان يحاول التلاعب بالأقمار الصناعية.
    Üst düzey dedektiflik yaptım ve kostümlerin Cate Harris adında bir oyuncu tarafından tiyatroya bağışlandığını öğrendim. Open Subtitles حسنا قمت بتجسس على عدة مستويات و تبين ان الأزياء تم التبرع بها للمسرح من قبل ممثلة شابة اسمها كايت هاريس
    Onlar üst düzey şeytanlar, bu yüzden onlar uzun süre donma olmaz. Open Subtitles هم شياطين من الطبقة العليا لذالك لايبقون مجمدين فترة طويلة.
    alt düzey çalışanı değil... böylesi ucuz numaralara luzum yok! Open Subtitles لَيسَ عامل بمستوى المديرِ من الذي سَيَستعملُ الخدع الرخيصة للتَقَدُّم.
    Güvenlik ihlali, kırmızı alarm, düzey dört. Open Subtitles الأمن أخترق الدرجة أحمر، المستوي الأربعة
    Galiba üst düzey insanlarla iş yapıyor. Open Subtitles أعتقد إنه يتاجر مع الأشخاص ذات المستويات العالية
    Michael, üst düzey bir devlet memurunu gözetlemek çok ciddi bir suçtur. Open Subtitles هل تعلم ,مايكل , التجسس على موظف حكومة بترخيص سرى للغاية يعتبر جريمه خطيرة
    FSB'nin üst düzey üyelerinden biri. Open Subtitles هو عضو عالي الرتبة في المخابرات الروسية
    Big Tobacco'daki eski bir üst düzey yönetici hakkında haber mi yapmayı düşünüyorsunuz? Open Subtitles هل تنوون نشر قصة عن موظف تنفيذي سابق في شركة تبغ كبرى؟
    Medya üzerine yüksek lisansım, film ve televizyon sektörlerinde üst düzey iş geçmişim vardı. TED فقد حصلت على درجة الماجستير في الإعلام وتقلدت مجموعة من المناصب رفيعة المستوى في مجال صناعة الأفلام والتلفاز.
    Sadece üst düzey yöneticiler ve araştırma ekibindeki doktorlar bu durumu biliyorlar. Open Subtitles فقط المسؤولين التنفيذيين و أطباء فريق البحث من يعرفون حول التقدم الحاصل
    O zaman daha üst düzey mercilerle konuşsak iyi olur. Open Subtitles إذاً يجب أن نتحدث إلى شحص أعلى مقاماً
    Demek istediğim, tıbbi gelişmeler, ileri düzey silahlar için şemalar... Open Subtitles أقصد , إنجازات طبية كبيرة ومواصفات للأسلحةِ المتقدّمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more