"dışından gelen" - Translation from Turkish to Arabic

    • من خارج
        
    Biliyorsunki, şehir dışından gelen işadamları ve, o tür birşey. Open Subtitles كما تعلمين، رجال أعمال من خارج المدينة وما شابه ذلك
    Tamam, şehir dışından gelen bir sürü misafir vardır, ailesi ve de arkadaşları. Open Subtitles سيكون هناك الكثير من الضيوف القادمين من خارج المدينه.. من العائله او الاصدقاء
    Kasaba dışından gelen, daha önce hiç iş yapmadığım birkaç kişiyle iş yapacağım. Open Subtitles لدي بعض الأعمال مع أناس من خارج البلدة لم أتعامل معهم من قبل
    Şehir dışından gelen misafirlerimizin otel odalarına koyacağız. Burada Pasadena haritası var. Open Subtitles هذه حقائب هدايا سوف نضعهم في غرف الفندق لضيوفنا من خارج المدينة
    Ben de şehir dışından gelen ağır topların listesini yaptım. Open Subtitles لذا قمتُ بعمل قائمة بالمشترين الكبار القادمين من خارج المدينة
    "Çok kültürlü edebiyat" denilen ve Batı dünyası dışından gelen bütün yazarların doluşturduğu bir sanatsal kategori var. TED هنالك تصنيف مبهم يُطلق عليه أدب التعددية الثقافية وفيه يُصنف المؤلفين من خارج العالم الغربي جميعهم تحت تبويب واحد.
    Yurt dışından gelen biriyle temas edip etmediğini? Open Subtitles أتعرفين إن كانت على تواصل مع أي شخص اتى من خارج البلدة؟
    Şehir dışından gelen ziyaretçilere hep böyle mi davranırsınız? Open Subtitles هل دائماً تعاملون العامة من خارج المدينة هكذا ؟
    Daha önce Dünya dışından gelen bir canlı görmemiş olduklarını düşünmek yerinde olur. Open Subtitles إنها مُحصِّلة مُحددة سالفًا، أنه لا أحد من أولئك القوم رأى كائنات من خارج الأرض مسبقًا.
    Bayanlar, baylar, saygı değer konuklar ve şehir dışından gelen tren sever inekler hepiniz hoş geldiniz! Open Subtitles مرحباً بكم أيها السيدات والسادة والضيوف الكرام، ومحبي الأفعوانية غريبي الأطوار من خارج البلدة
    Şehir dışından gelen müşteri veya misafirler için müsait hale sokarım. Open Subtitles أجعلها متوفرة من أجل عملائنا من خارج المدينة أو الضيوف
    Anladığım kadarıyla şehir dışından gelen iş ortakları için kültürel etkinlikler düzenlemek. Open Subtitles حسب ما أتذكره فإنها تتضمن تنظيم النشاطات الثقافية لشركاء العمل القادمين من خارج المدينة
    Ortanca oğul olan. İşi de şehir dışından gelen iş adamlarına-- Open Subtitles إنه الأخ الذي كانت مهمته مرافقة رجال الأعمال القادمين من خارج المدينة
    Şehir dışından gelen kuzenleri dahil tüm Rivenbark ailesini yangından kurtardı. Open Subtitles انقذ جميع افراد عائلة ريفنبارك، متضمّنًا قريب من خارج البلدة مِنْ بيتِهم المُحترقِ، في تلك ليلة
    Bölüm üç, şehir dışından gelen gizemli bir ziyaretçimiz var. Open Subtitles الفصل الثالث، لدينا زائر غامض يظهر من خارج المدينة
    çekici, şık giyimli, kolay gülebilen ve arzuları evinde karşılanmayan ve şehir dışından gelen erkekleri bulma konusunda yetenekli biri. Open Subtitles حسنة المنظر, تضحك بسرعه, و ذو مهارة عاليه لاكتشاف الرجال من خارج البلدة واللاتى لم تُشبع رغباتهم في المنزل .
    Başkanla senin dövüştüğün karıncalar buranın yerlisi olmayan, bu dünyanın dışından gelen türlerdi. Open Subtitles "النمل الذي قاتلته أنت وشيخ الصيادين هم مخلوقات أجنبية من خارج هذا العالم"
    Bildiğim kadarıyla iş yerime geldim ve şehir dışından gelen bir grup elinde silahla odaya kitlenmişti. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنّني أتيت لمكان عملي ووجدت فرقة موسيقية من خارج المدينة محبوسين في غرفة ومعهم سلاح غير مسجّل
    Yurt dışından gelen biriyle temas edip etmediğini? Open Subtitles أتعرفين إن كانت على تواصل مع أي شخص اتى من خارج البلدة؟
    Başka bir gruba ait bir motosikletçi eyalet dışından gelen bir misafir, eğlencelik bir bayan falan? Open Subtitles اي سائق دراجات من مكان اخر شخص زائر من خارج المدينه فتاة متعه؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more