"dağı'nda" - Translation from Turkish to Arabic

    • في جبل
        
    • على جبل
        
    • في جبال
        
    • في الجبلِ
        
    Geumgang Dağı'nda yaşamak seni baya öfkeli bir insan yapmış. Open Subtitles أصبح مزاجك سئ بعد أن عشت في جبل جيوم جانج
    Yoksa, bir sonraki sefer Nepal'in kabinesi Everest Dağı'nda toplanınca arkadaki o muhteşem görüntü TED خلاف ذلك، في المرة القادمة تجتمع الحكومة النيبالية في جبل إفرست، تلك الخلفية المذهلة
    Bu olay Everest Dağı'nda gerçekleşti. Everest tarihindeki en büyük faciaydı. TED لقد حدثت هذه الواقعة في جبل إيفريست ولقد كانت المصيبة الأكبر في تاريخ جبل إيفريست
    Ve orada, oturduk, ve orada Everest Dağı'nda neyin yanlış gittiğini sorguladık. TED وهناك، جلسنا أسترجعنا بسرعة ما حصل بصورة خاطئة هناك على جبل آيفرست
    En kötü kısmı ise, o sene Everest Dağı'nda büyürk bir temizleme operasyonunun yapılacak olmasıydı. TED أسوأ شئ كان، أنهم قد قرروا هذه السنة إجراء تنظيف كبير على جبل آيفرست
    Eğer bunun Sauron tarafından, Kıyamet Dağı'nda dövülmüş gerçek güç yüzüğü olduğunu öne sürüyorsan, sana takatsiz bir şekilde bakarak duygumu ifade eder üzerine bir de eğlenirim. Open Subtitles إذا كنت تقصد أنه خاتم القوة الفعلي "الذي صنعه "سارون" في جبال "دووم سأنظر لك بتعبير ينم عن الإرهاق
    Evet, her kim başlattıysa, kavga Charleston Dağı'nda sonlanmış. Open Subtitles نعم، مَنْ بَدأَه أنهاَه من المحتمل في الجبلِ Charleston.
    Fakat Everest Dağı'nda iki önemli mi önemli ders öğrendim. Ve bana bunları öğreten Şerpa' daki takımıma teşekkür ediyorum. TED لكني تعلمت درسين غاية في الأهمية هناك في جبل آيفرست وأنا أشكر زملائي من فريق الشيربا الذين علموني هذا
    Olimpos Dağı'nda sadece tanrılar yaşayabilir. Open Subtitles و الآلهة الوحيدة التي تستطيع العيش في جبل أولمبس
    İçimizden seçilmiş ve Ölü Adam'ın Dağı'nda tek başına yaşayan biri. Open Subtitles هو الذي أختير من بيننا والذي يعيش لوحده في جبل الرجل الميت
    Doktorunun Olympos Dağı'nda bir dairesinin olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles أتحسبُ طبيبكَ يملك شقّةً في جبل الأولمب؟
    Zeytin Dağı'nda adını Hz. Zekeriya'dan almış olan bir mezar var. Open Subtitles هناك مقبره في جبل الزيتون سُميت باسم النبي زكريا.
    Geumgang Dağı'nda ilk seferimdi ve ottan başka yiyecek bir şey yoktu. Open Subtitles وكانت هذه المره الأولى لي في جبل جوم جانغ ولم يكن هناك شيء للأكل سوا العشب
    Bak, Leylek Dağı'nda seni bekleyen bir şey yok. Open Subtitles اسمعي، ليس هناك ما ينتظركِ في جبل اللقائق
    Uğradığımız son kamp alanı Erebus Dağı'nda. Open Subtitles الحقل الأخير الذي زرناه كان المخيم في جبل "إريبس".
    Nur Dağı'nda Muhammed'in aldığı mesaj açıktı. Open Subtitles الرسالة التى استقبلها محمد على جبل النور كانت محددة
    Kutsal kitapta kıyametin Kudüs'teki Zeytin Dağında değil yeni bir Kudüs'te, yeni bir Zeytin Dağı'nda başlayacağını söyler. Open Subtitles النبوءة سوف تبدأ ليس على جبل الزيتون فى القدس لكن بدلاً من ذلك جبل جديد من الزيتون
    Fuji Dağı'nda öğrendiğin bir başka sihir numarasıyla mı? Open Subtitles ببعض الخدع السحريه التي تعلمتيها على جبل فوجي؟
    Geçen sene seninle Serdest Dağı'nda geyik avında, ormanda yolumuzu kaybetmiştik. Open Subtitles ‫ونحن نصطاد الغزالان في جبال "سيرديس"؟ ‬
    Senba Dağı'nda rakunlar var. Open Subtitles هناك راكون في جبال سينبا
    Geçen ay Çin'in Kuniun Dağı'nda bulundu. Open Subtitles وجد في جبال كونلون في الصين
    Thomas, Michael ve bana Charleston Dağı'nda evlilik öncesi bir ritüel için bir araya geleceğimizi söyledi. Open Subtitles أخبرَ توماس مايكل وأنا إلى قابلْه في الجبلِ Charleston ل a طقوس قَبْلَ زفاف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more