"dağınık" - Translation from Turkish to Arabic

    • فوضى
        
    • مرتب
        
    • مشتتة
        
    • مبعثرة
        
    • مشتت
        
    • مرتبة
        
    • تعمه الفوضى
        
    • الفوضوي
        
    • أشعث
        
    • فوضوي
        
    • شعثاء
        
    • المتفرقة
        
    • فوضوى
        
    • متناثرة
        
    • فوضويه
        
    Temizlik yapıyorum. Bu oğlumun odasının bir fotoğrafı değil, onunki daha dağınık. TED أُنظّف ، هذه ليست صورةً فعلية لغرفة ابني ؛ غرفته أكثر فوضى.
    Burada Mesih filan yok. Ev dağınık ama Mesih yok. Open Subtitles لا وجود للمسيح هنا هناك فوضى, لكن لا وجود للمسيح
    Akşam yemeğe geç kaldığım için ya da yatağı dağınık bıraktığım için tepesi atardı. Open Subtitles كانت تتشاجر معى عندما اُفوّت عشاءا او عندما اترك الحمام فى فوضى
    Eğer şefinin buraya sabahtan gelmesini istiyorsan ve ofisini bıraktığı gibi dağınık bulursun, Open Subtitles لذا إن أردت أن يأتي قائدك صباحاً ويرى مكتبه غير مرتب كما تركه
    Bu masrafları ve bu iblisler saldıran, ben biraz dağınık duyuyorum. Open Subtitles . مع كل هذه المهمات و هجمات المشعوذون ، أنا مشتتة
    Çok dağınık durumda ama umarım bir ara uğrarsınız. Open Subtitles المكان حقاً فوضى ولكن أتمنى أن تزوروني لاحقاً
    Hep dağınık, ayakkabıları hep kirli ve saçı da darmadağınık. Open Subtitles إنه ليس مهندماً أبداً ، حذاؤه ليس نظيفاً و شعره فى فوضى
    Seni benim odama davet ederdim ama çok dağınık. Open Subtitles كنت أريد دعوتك لشقتي، ولكن المكان في حالة فوضى.
    Etraf çok fazla dağınık! Open Subtitles معذرة المكان يبدو فوضى بالطبع بدأت في ربط الاشياء
    Hâlâ oldukça güçsüz, hafızası dağınık ama en azından lanet olası hastaneden çıktı. Open Subtitles ما زالَ ضعيفاً جداً ، ذاكرته فى فوضى لكنّه خرج من تلك المستشفى اللعينة
    Ben de işten döndüğümde pek çok kez evi dağınık buluyordum ama tek kelime etmedim. Open Subtitles كم مره رجعت الى البيت وكان في فوضى ، ولم أقل كلمه
    Gömleğin buruşmuş, saçın dağınık, şeytantırnağın var. Open Subtitles أعني، هذا القميص مجعّد، شعرك فوضى ولديك أظفر طويل
    Gördüğünüz gibi aynı derecede dağınık ofisin içinde. TED مكتب غير مرتب مثل مكتب أينشتاين، كما ترون هنا
    Kusura bakmayın, burası çok dağınık. Mutfağa geçelim. Open Subtitles آسفة، المكان هنا غير مرتب دعينا نذهب للمطبخ
    Yani millet hedefleri çok dağınık biçimde her gece vuruyordu yalnızca dan-dan-dan. Open Subtitles أعني، كان الجنود يهاجمون أهداف كل ليلة بطريقة مشتتة للغاية، يهاجمون فقط.
    Parçalı, geçici görüntüleri bir araya getiriyordum, bilinçli olarak ipuçlarını inceliyor, hiçbir şey görmeyene dek, dağınık dürbünün içerisinde bir mantık arıyordum. TED جمعت صورا مبعثرة ، صورا عابرة، حللت الدلائل بوعي بحثت عن بعض المنطق في مشهدي المتداعي حتى لم أعد أرى شيئا أبداً.
    - Derslerini kaçırmaya başladı. Geldiğinde ise dikkati dağınık oluyordu. Open Subtitles بدأ لا يدخل للمحاضرات و عندما يدخل يبدوا مشتت الذهن
    Çok dağınık, kusura bakmayın. Eşyalarını topluyordum. Open Subtitles اسفة انها ليست مرتبة, لقد كنت اُعبئ حاجاتها
    Burası çok dağınık. Davetsiz misafir ne aramış olabilir? Open Subtitles هذا المكان تعمه الفوضى
    O küçük, deli, dağınık, Open Subtitles فهو الجنون الفوضوي العاهر والمثير للشفقة الذي يسيطر على ميلي
    Tarih öncesi mağaralarda bir anne saçı başı dağınık bir çocuğa ateş başında fasulye veriyor. Open Subtitles أمٌ تشرع بكهوف قبل التاريخ تقدّم الفاصولياء لفتىً أشعث صغير بجانب النار.
    Bir çocuk doğduğunda olduğu gibi bir nebze ortaya çıkar, biraz dağınık ve karışıktır, ama birçok olasılıkla doludur. TED إنها تنبثق قليلاً مثل طفل مولود، نوعا ما فوضوي و مضطرب لكن مليء بالإحتمالات.
    Kusura bakmayın, üstüm başım pek dağınık. Open Subtitles سامحني، مازالت شعثاء.
    Sen şu dağınık evlere baktığında, güzelliklerinden etkileniyorsun. Open Subtitles انت تنظر الى هذه المنازل المتفرقة, وانت منبهر بجمالها.
    Evet, birazcık dağınık. Bu sabah yatağımı yapmadım, bu yüzden... Open Subtitles نوعاً ما فوضوى لم أرتب السرير هذا الصباح , لذا
    Komşular yeterince yakın ama akrabalarım çok dağınık, yani gerçek bir angarya. Open Subtitles الجيرانقريبونمنّاشخصيا. لكن علاقاتي بهم متناثرة ، لذلك فهو مجرد روتين.
    Bak, ilk seferin dağınık, sakar ve garip olacak. Open Subtitles انصتي, مرتك الأولى ستكون فوضويه ومتلعثمه وغريبه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more