"da yaşayan" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعيش في
        
    • تعيش في
        
    • عاش في
        
    • تعيش فى
        
    • حي في
        
    • يعيشون في
        
    Biraz araştırmadan sonra, İngiltere Bradford'da yaşayan, aylarca kuzeni Mouaz'ı arayan Suriyeli bir adamın hikayesini duyduk. TED وبعد مدّة، سمعنا هذه القصّة عن رجل سوري كان يعيش في برادفورد في إنجلترا، وكان يبحث بيأس عن إبن أخيه معاذ لمدّة أشهر.
    Shadi'nin adını ilk kez, Almanya'da yaşayan kuzeni Mouaz'ın hikayesinin Arapça tercümesini Facebook'ta okuduktan sonra duyduk. TED سمعنا في الأول عن شادي من إبن عمّه يعيش في ألمانيا، والذي قرأ ترجمة باللغة العربيّة لقصّة معاذ على موقع فيسبوك.
    Bu Tobago'da yaşayan bir beyin mercanı ve yaklaşık 2,000 yaşında. TED هذا هو مرجان المخ و هو يعيش في توباغو و يبلغ من العمر حوالي 2000 عام
    Şu anda Clevedon'da yaşayan eski bir müdire, tekrar çalışmaya başlayabileceğini ima etti. Open Subtitles مديرة منزل سابقه تعيش في كليفدون قالت أنها قد تكون مستعده للعوده للخدمه
    Lousiana'da yaşayan iki tür akbaba hindi akbabası ve rahip akbabadır. TED تعيش في لويزيانا نوعان من النسور النسور الرومية والنسور السوداء.
    Yıllar önce Hindistan bölündüğünde Lahore'da yaşayan bir adam vardı. Open Subtitles قبل سنوات عديدة عندما تم تقسيم الهند كان هناك رجل عاش في لاهور كان اسمه البطل
    Sergis Bauer'in Prag'da yaşayan bir karısı var. Open Subtitles فأن الرجل المدعو سيرجس بوير لديه زوجة تعيش فى براغ الآن,
    Yok, "Tucson'da yaşayan Var" ilanlarını gördüm, o yüzden şansımı deneyeyim dedim. Open Subtitles لا، لقد رأيت تلك اللوحات مكتوب عليها "شخص حي في (توسون)" لذا قررت -أن أمنح فرصة لنفسي . -تلك اللوحات لـ(فيل ).
    Son bir grup daha var ki, Indus halkının, bugün Güney Hindistan'da yaşayan insanların ataları olduğu kanısındalar. TED هناك مجموعة من الناس يعتقدون أن الشعب الاندوس كانوا أسلاف الناس الذين يعيشون في جنوب الهند اليوم.
    Bombay'da yaşayan.. Open Subtitles من يعيش في الظلام لكن يفكر في امستردام واستراليا
    Bildiğim her şeyi bana Dorchester'da yaşayan eski bir denizci öğretmişti. Open Subtitles كل ما أعرفه هو شيء أبداه جندي سابق في البحرية كان يعيش في دورتشيستر
    Bu esnada daimi oturma izni olan I-130 için başvururken Chicago'da yaşayan en yakın akrabası Ernesto Amcası'nın yanında yaşayabilir. Open Subtitles كحالة تهريب يحقق فيها " وبما أن أقرب قريب الخال " آرنيستو يعيش في " شيكاغو " فقد تعيش معه
    Avrupa'da yaşayan, yardım vakıflarına bağışlar yapan biri. Open Subtitles يعيش في أوروبا يتبرع بالمال للأعمال الخيرية
    Hong Kong'da yaşayan Amerikalı gurbetçinin başından geçen sıra dışı olaylar ve talihsizlikleri hakkında. Open Subtitles تدور حول مغترب أمريكي حل في أرض بعيدة يعيش في هونغ كونغ مع كل شقاءه
    Almanya'da yaşayan bir adam size düzenli olarak para ödüyormuş. Open Subtitles هنالك رجل كان يعيش في ألمانيا وكان يرسل دفعات مستمرة إليك
    Öncelikle Kolombiya'da yaşayan tüm orospu çocuğu Almanları öldüreceğim. Open Subtitles قبل كل شيء سأقتل أي ألماني يعيش في كولومبيا
    benim vazifem, haftada bir kere, Doğu sokağında yaşayan Rahibe Lassiter, Bledsoe Avenue da yaşayan Rahibe Wıllıamson, ve Oberlin Yolu nda yaşayan Anne Lathers i ziyaret etmekti. TED كان واجبي على الاقل مرة في الاسبوع زيارة الام لاسيتر اللتي تعيش في الشارع الشرقي, الام ويليامسن اللتي تعيش في جادة بليدسو, الام لاذر اللتي تسكن على طريق اوبرلين.
    Amazon'da yaşayan bir tatlı su balığı. Open Subtitles انها سمكة تعيش في مياه الأمازون انها طفيلية
    Boca Raton'da yaşayan, hiç tanışmadığın bir kadına bu ilgin neden ? Open Subtitles تقابليها والتي تعيش في بوكا راتون مع مجموعة من القطط؟
    Her geometri öğrencisinin bildiği üzere geometrinin babası Öklid'dir. M.Ö. 300 civarında İskenderiye, Mısır'da yaşayan bir Yunan matematikçi. TED كما يعلم أيُّ طالب هندسةٍ حاليِّ أو سابق، أنّ مؤسس علم الهندسة كان اقليدس، عالم رياضيّاتٍ يوناني عاش في الإسكندريّة، مصر حوالي عام 300 قبل الميلاد
    Michael Lawson, İran'da yaşayan Amerikalı bir bankacı. Open Subtitles "مايكل لوسن".. رجل مصرفي أمريكي عاش في "إيران".
    Brezilya'da yaşayan Alita Covas isminde Amerikanlı bir kadın. Open Subtitles انها تدعى أليتا كولفيز مواطنة أمريكية تعيش فى البرازيل
    "Tucson'da yaşayan Var" ilanlarını asan sen miydin? Open Subtitles أنا (فيل)! اذاً أنت من علقت لافتات "شخصٌ حي في (توسون)"؟
    Bu nesneyi Tahran'da görmek için, İran'da yaşayan binlerce Yahudi Tahran'a geldi. TED لرؤية هذا الشيء في طهران، آلاف من اليهود الذي يعيشون في إيران جاؤوا إلى طهران لرؤيته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more