"daha kötüsü" - Translation from Turkish to Arabic

    • أسوء
        
    • اسوأ
        
    • هو أسوأ
        
    • أسوأ بكثير
        
    • الأسوأ من
        
    • اسوء من
        
    • أسوأُ
        
    • أسوأ من ذلك
        
    • الأمور أسوأ
        
    • اسواء
        
    • والأسوأ من ذلك
        
    • تسوء أكثر
        
    • تزداد سوءاً
        
    • بل أسوأ من
        
    • الوضع أسوأ
        
    Çok Daha kötüsü. Cehennemden gelen bir ıstırap. Benden daha büyük. Open Subtitles إنه أسوء من الألم، إنه كَرْبٌ عظيم، أكبر من أن أتحمله.
    Belki de Nikki'nin durumundan faydalanmak istedin ya da Daha kötüsü... tecavüz. Open Subtitles ربما حاولت أن تستفيد من حالة نيكي أو ربما أسوء .. الاغتصاب
    Beni vicdanımda rahatsız eden bir günahtan, çok Daha kötüsü var. Open Subtitles فلديّ ما هو اسوأ بكثير من خطيئة تختلج بضميري
    Ortada sadece bir kolye mi yoksa seks ve kolye mi ya da Daha kötüsü kolye ve aşk mı olduğunu öğrenmek için bekler miydin? Open Subtitles هل ستنتظر لتعرف انه الموضوع حول العقد فقط او العقد والجنس معها او اسوأ الحالات، ان هناك عقدا وحبا؟
    Fakat Daha kötüsü bir beyin hasarı olabilirdi. Open Subtitles ولكن ما هو أسوأ أنها قد تصاب بتلف في المخ
    Yoksa hayvanlardan çok Daha kötüsü olurdu. Open Subtitles وإلاّ لكان الوضع أسوأ بكثير من مجرّد حيوانات
    Ondan sonra, anne onları terk edecek, ya da Daha kötüsü, onları yemek olarak görecek. Open Subtitles وبعد ذلك بفترة وجيزة ستهجرهم أو الأسوأ من ذلك تراهم بوصفهم غذاء لها
    Benim için sorun yok Daha kötüsü de olabilirdi Wow. Sağol Peggy. Open Subtitles ،لا بأس بكِ .كان يمكن أن تكوني أسوء شكراً لكِ يا بيجي
    Senin ve Büyükelçi'nin aileme benmişim gibi davranmanızı izlemekten Daha kötüsü yok. Open Subtitles لاشيئ أسوء من المُشاهدة. أنت و السفير الذى يتظاهر أنه من عائلتى.
    Yeni bir parçacık hızlandırıcısı devreye girdiğinde, bazı insanlar endişeyle sordular: bu Dünyayı yok edebilir miydi, ya da Daha kötüsü uzayın yapısını parçalara ayırabilir miydi? TED عندما أصبح مسارع الجسيمات متوفرا، سأل بعض الناس بقلق، هل يمكن أن يدمر الأرض أو أسوء من ذلك، أن يمزق غلافها الجوي؟
    Daha kötüsü, biz çoklu evren fikrini test edemeyiz. TED الأمر أسوء من ذلك، إذ ليس بمقدورنا إختبار فكرة الكون المتعدد.
    Tamam ama aynı şey yarın da olabilir ya da Daha kötüsü de olabilir. Open Subtitles لكن الأمر قد يحدث غداً و قد يكون حينها اسوأ
    Yüzeysel, ürkek lezbiyen seksten Daha kötüsü yok." Open Subtitles ليس أنا لا شيء اسوأ من الشذوذ المؤقت الخجول
    Neden henüz tutuklanmadınız ya da Daha kötüsü olmadı? Open Subtitles . لماذا لم يلقى القبض عليكم بعد أو اسوأ ؟
    Eğer geçit, molozlar altında kalmadıysa veya Daha kötüsü. Open Subtitles إذا بوابتكم ليست مدفونة في الأنقاض ، أو ما هو أسوأ
    - O kadar acımasız olamaz. - Çok Daha kötüsü olabilir. Open Subtitles لن يكون بهذه الدناءة - ربما يفعل ما هو أسوأ -
    Ancak hikayelerinizi duyduktan sonra anladım ki, çok Daha kötüsü olabilirdi. Open Subtitles لكن بعد سماعي قصصكم، أدركت أنّ الوضع يمكن أن يكون أسوأ بكثير
    -Bir yalancıdan Daha kötüsü kötü bir yalancıdır. Artık hizmetlerine ihtiyacım kalmadı. Open Subtitles الشئ الوحيد الأسوأ من الكاذب هو الكاذب السئ
    Tutuklanacağız. Ya da Daha kötüsü olacak. Open Subtitles سوف يقبضون علينا جميعا او ما هو اسوء من ذلك
    Geri dönmemizi istiyorlar... ve Daha kötüsü, içeri girmemiz için bizi polis yüzleştirmesine çıkartırlar, ese. Open Subtitles يُريدونَنا الرُجُوع و أسوأُ ، ما عنْدَهُمْ صف الدُخُول
    Bunun üstünü örtmeye çalışırken yakalanırsak çok Daha kötüsü olur. Open Subtitles وسيكون أسوأ من ذلك إذا ما شاهدونا نخفي هذا الأمر
    Daha kötüsü de olabilirdi. Elim ayağım tutuyor, harika bir karım var. Open Subtitles مع ذلك، من الممكن أن تكون الأمور أسوأ أنا في صحة جيّدة ولديّ زوجة رائعة
    Her iş yaptıklarında birileri yaralanır... Ya da Daha kötüsü. Open Subtitles في كل مرة يقوم فيها بعمل ، احدهم يتعرض للأذى ، او اسواء
    Daha kötüsü, eve yalnız geldiğinde doğru düzgün, masturbasyon bile yapamaz, neden mi? Open Subtitles والأسوأ من ذلك عندما يعود للمنزل وحيدا فلن يستطيع عمل أى شيئ اطلاقا
    Ama en azından Daha kötüsü olamaz. Open Subtitles ,لكن على الأقل لا يمكن للأمور أن تسوء أكثر
    Mesele sadece onun borazanı değil. Daha kötüsü de var. Open Subtitles . وليس فقط نفخ بوقه . الأمور سوف تزداد سوءاً
    Daha kötüsü, fabrikada grev vardı ve ben de grevcileri destekledim. Open Subtitles بل أسوأ من ذلك,كانت هناك غارة على المصنع وانا, المدير, قد أيّدت المغيرين
    Çok Daha kötüsü olabilirdi Lordum. Open Subtitles كان من الممكن أن يكون الوضع أسوأ من هذا, سيدي لقد خفت أن تخسر الختم الملكي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more