| Pekâlâ, şimdi kadehimi damat ve onun güzel eşi şerefine kaldırıyorum. | Open Subtitles | لذا, أنا الاّن أريد أن أقدم نخبا إلى العريس وعروسه الرائعة |
| Gelinle damat gerdeğe girmeden önce son bir kadeh kaldırırlar. | Open Subtitles | وهى أن العريس والعروس يجب أن يشربوا نخب قبل المضاجعه |
| Bunu hiç kimse bilmiyor. damat kaçtı ve onu hiç kimse bulamıyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرف هذا ولكن العريس رحل ولا أحد يعرف كيف يجده |
| Bak sen, damat bey teşrif etmiş. Tam zamanında geldin King. | Open Subtitles | اذا لو لم يكن عريس العروس نفسه تماما فى موعدك أيها الملك |
| Düğünden sonra gelin ve damat Seville'da küçük bir balayına çıktılar. | Open Subtitles | بعد الزفاف، العريس و العروس غادراً لشهر عسل قصير في سيفيل |
| damat çok mutlu, sence bu aile zoruyla mı oluyor? | Open Subtitles | يبدو العريس سعيدا للغاية هل أجبره أبواه على تلك الزيجة؟ |
| - Farhan? Sizi biz davet etmedik, damat tarafındansınız herhalde. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا قمنا بدعوتكم إعتقدت أنكم من جانب العريس |
| 39 yaşındaydı ve damat onu hepi topu 3 kere öpmüştü. | Open Subtitles | كانت بعمر الـ 39 و العريس بالكاد قد قبلها ثلاث قبلات |
| Ama damat bir şey söyledi ki içime acayip oturdu. | Open Subtitles | لكن العريس قال شيئاً يا رجل , لقد علق معى |
| Gelin ve damat, konukların arasından egzotik çiçeklerle bezeli koridordan mihraba doğru yürür. | Open Subtitles | العريس والـعروس يمشون إلى المذبح خلال ممـر مُحدب مُزين بأشرطة من الورود المـدهشة |
| Gelin ve damat düğünden önceki bir ay iffetli olurlar. | Open Subtitles | العريس و العروس يبقون عفيفون لمدة 30 يوم. قبل الزفاف. |
| Bu karmaşa içinde nasıI bir damat, Sevgili gelinini kalbini kazanabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن ، في هذا هرج ومرج ، قد يكون العريس بحنان و والفوز عروسه المحبة؟ |
| Masayı kur, şarabı hazırla, çünkü damat, gümüş göğüslü bir güvercin, tarlada bekleyen, dökülen kanın yönünde. | Open Subtitles | رتب المائدة واسكب في الكئوس النبيذ لأن العريس .. حمامة |
| Şimdi halkalar serbest ama damat sonsuza kadar mahkum. | Open Subtitles | الآن الخواتم حـرة لكـن العريس مسجون للأبـد |
| Bence damat başka birini seviyor. Doğru, değil mi Charles? | Open Subtitles | أعتقد أن العريس حقاً يحب شخصاً آخر، أليس كذلك؟ |
| Onun velisi olarak, ona bir damat bulmak zorundayız. | Open Subtitles | بما أنها تحت رعايتنا، يجب أن نجد لها عريس |
| damat, aileye ve işlere hoş geldin! | Open Subtitles | مرحباً بك في عائلتي, و العمل ، زوج ابنتي! |
| damat, seninle konuşurken zaman nasıl geçti anlamadım. | Open Subtitles | أنا لا أعلم كيف طار بنا الوقت عند . الحديث معك يا زوج أختي |
| damat Choi polis kızımın arabayı çarpmasının kaza olmadığını mı söylüyor? | Open Subtitles | ..صهري أيقول الشرطي أن وفاة إبنتي لم يكن بسبب حادث؟ |
| Psikiyatrist olmakta damat olmaktan bile kötüsün. | Open Subtitles | أنت أسوأ طبيب نفسي أكثر من صهر |
| damat aileleri sırf muhteşem bir düğün hediyesi verebilmek için yıl boyunca para biriktirdiler. | Open Subtitles | عائلات العرسان أنقذت عن كل سنة.. لنمنحهم هدية عظيمة |
| Bunun damat için bir sürpriz olmasını istiyorum. Beni görmemiş ol, tamam mı? | Open Subtitles | الان انا اريدها ان تكون مفاجأه للعريس لذا , فانت لم ترانى ابد , اوكى ؟ |
| Oğlumu damat olarak... kabul edersen, bundan büyük onur duyarım. | Open Subtitles | سيشرفني كثيراً إذا قبلت أبني صهراً لك |
| - Sen kesinlikle haklısın, damat. | Open Subtitles | - أنت على حقّ، صهرى |
| O konuyu bilemem ama ama damat kelimesini duymak çok hoşuma gitti. | Open Subtitles | .. لا يمكننى التحدث فى ذلك لكننى أحببت حقاً . سماع زوج أبنتى |
| Tabii damat olarak Meksikalı bir ayakkabı satıcısını istemedi. | Open Subtitles | من الطبيعى أنه قد اعترض أن يكون زوج ابنته فتى مكسيكى يعمل فى متجر للأحذية |
| Edep yerlerinin üstüne, şeritler hâlinde yoksa damat ile gelin lanetlenir. | Open Subtitles | يعطي زيادة في شكل الطبقات وإلا فسيهلك العروسان |