"danışmanı" - Translation from Turkish to Arabic

    • مستشارة
        
    • المستشار
        
    • مستشاره
        
    • مستشاري
        
    • مستشاراً
        
    • كمستشار
        
    • مُستشارة
        
    • المستشارين
        
    • الإستشارة
        
    • المستشارة
        
    • استشاري
        
    • مستشارو
        
    • مستشاريه
        
    • ومستشار
        
    • مستشار لدى
        
    O bir felaket danışmanı. Belki konuşmak istersin diye düşünmüştüm. Open Subtitles إنها مستشارة حزن , أعتقد أنه يجب أن تتحدثي معها
    Bu konuşmayı yapan kriz danışmanı bendim. TED صادف أنني مستشارة الأزمة التي أجرت هذه المحادثة.
    [Bölüm 11] Bunlar, Hitler'in şahsi hukuk danışmanı ve işgal edilmiş Polonya'nın valisi olan Hans Frank'ın soyu. TED تلك هي سلالات هانز فرانك الذي كان المستشار القانوني الشخصي لـهتلر والحاكم العام لبولندا المحتلة.
    Ailenin kişisel manevi danışmanı, hastalarına başarısızlıklarını hatırlatmak ve onları manevi gelişime teşvik etmek için o resmi kitaba çizmiş olabilir. TED على الأرجح، رسم المستشار الروحي الخاص بالعائلة هذه الصورة في الكتاب لتذكير عملائه بإخفاقاتهم وتشجيع نموهم الروحي.
    King'in şöhreti arttıkça Rustin onun baş danışmanı oldu ve Sivil Haklar Hareketinde önemli bir stratejist konumuna yükseldi. TED ومع تصاعد شهرة لوثر كينغ، أصبح روستن مستشاره الرئيسي، فضلًا عن أحد الاستراتيجيين الرئيسيين في حركة الحقوق المدنية الأوسع.
    Üniversitenin travma danışmanı gönderdiğini bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن اعرف أن الجامعة وظفت مستشاري الأحزان
    Kat danışmanı olmak dışarıdan göründüğünden daha zormuş. Open Subtitles أن تكون مستشاراً مقيماً أصعب بكثير مما يبدو عليه,
    - O zaman serbest moda danışmanı olduğunu yaz. Open Subtitles إذا، اكتبي بأنك مستشارة أزياء تعملين بشكل حر هذا اقتراح ذكي
    Bir yurtta. * Kabullenmelisin bazen * - Kat danışmanı olmayı düşünüyorum. Open Subtitles في مكانٍ ما في المهجع, أظن أنني سأكون مستشارة مقيمة.
    Hala kat danışmanı olmayı düşünüyor musun? Open Subtitles هل مازلتي تفكّرين بشأن أن تكوني مستشارة مقيمة؟
    Bu yıl kat danışmanı olmam beni rahatlatan tek şeydi. Open Subtitles الراحة الوحيدة هي معرفة أنني مستشارة مقيمة هذه السنة,
    Bak, jüri danışmanı olan bir tek sen değilsin. Open Subtitles انت لست الوحيدة التي تدعمها مستشارة هيئة المحلفين
    Başkanlık askeri danışmanı Albay Denton Walters. .. Open Subtitles المستشار العسكري للرئيس كولونيل دنتون وولترس
    Üniversite kuralı böyle ve öğrenci danışmanı olarak da sorumluluk benim. Open Subtitles إنها قوانين الجامعة, حسناً؟ و كوني المستشار المقيم, إنها مسؤوليتي.
    ÖZEL BİRLEŞMİŞMİLLETLER DANIŞMANLIĞI ...Ana siyasal danışmanı... ve biz Bağdat'a gittik. Open Subtitles المستشار الخاص للأونو ... المستشار السياسي الرئيسي... وكنا معا الى بغداد.
    1970'te 66 yaşında, Neruda Şili başkanlığına adaylığını koydu. Sonra Salvador Allende lehine çekildi, ve onun yakın danışmanı oldu. TED في عام 1970، وعن عمر يناهز 66، ترشح نيرودا لرئاسة تشيلي قبل أن يتنازل لسلفادور أليندي ويصبح مستشاره المقرب.
    Üç gün önce bölümün hukuk danışmanı bir kitap taslağı hazırlandığından bahsetmiş. Open Subtitles إستمع لذلك، منذ ثلاث أيام، مستشاري القسم العام تمكنوا من إيجاد مخطوطة كتابية سمعوا عنها بها
    Öyleyse, Riley burada kendini yatırım danışmanı olarak tanıtmış, şimdiye kadar bir kez dolandırıcılıktan hükümlü, iki kezde şantajdan tutuklanmış. Open Subtitles إذاً فرايلي يُعد نفسه مستشاراً للإستثمار ومع ذلك فهو متهم بالتدليس وقد قبض عليه مرتين بسبب الإبتزاز
    Orada sarayın teknik danışmanı olarak çalıştı ve sınırları zorlamaya devam etti. TED وعِمل هناك كمستشار فني في القصر الملكي، واستمر دايدالوس في تخطّيه الحدود.
    Bir IRS ajanına vergi danışmanı olarak yarım milyon dolar mı ödedin? Open Subtitles تدفع نصف مليون دولار لعميلة بمصلحة الضرائب لتقوم بدور مُستشارة ضرائب؟
    Kat danışmanı toplantısı nerede? Open Subtitles انا ابحث عن إجتماع المستشارين المقيميين؟
    Sana bir özel cinsel şiddet danışmanı atayacaklar. Open Subtitles إنهم متخصصون مستقلون في الإستشارة بالعنف الجنسي
    İletişim danışmanı Lotte Agard'la çıkıyormuşsun, öyle mi? Open Subtitles هل تواعد لوتي اغارد المستشارة الاعلامية؟
    - Senin nöroloji danışmanı olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles ولا أصدق بأنكِ استشاري الأعصاب
    Okul danışmanı bana ileriye yönelmemi ve hayata sarılmamı söyledi. Open Subtitles مستشارو المدرسة أخبرتني بأن أنظر للغد أعتنق الحياة أتمتع بيومي
    Roma İmparatoru'na en yakın danışmanı ihanet etmişti. Open Subtitles تعرض الامبراطور الروماني إلى الخيانة من أقرب مستشاريه
    Polis, William Coles'un kaybolmasını araştırıyor, Coles Adalet Birliği'nin veliahdını, ve de malî danışmanı Richard McCain'i. Open Subtitles الشرطة تتحرى اختفاء وليام كولز الابن كولز رجل الاسهم و ومستشار الشركة المالي ريتشارد ماكين
    - Savunma Bakanlığı danışmanı, benim gibi. Open Subtitles إنه مستشار لدى وزارة العدل ، مثلي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more