"dan geliyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يأتي من
        
    • قادم من
        
    • إنها من
        
    • تأتي من
        
    • قادمة من
        
    • جاء من
        
    • أتت من
        
    Bana sorarsanız, o tam buradan, Dünya'dan geliyor. Open Subtitles إذا كنت تريد رأيي ، انه يأتي من هنا من الأرض.
    Güney amerika'dan geliyor. güzel olduğuna inanmıyor musun ? Open Subtitles يأتي من أمريكا الجنوبية ألا تعتقد بأنه رائع؟
    Mark, Florida'dan geliyor ve herkesle tanışmasını istiyorum ve önceden plan yaptım. Open Subtitles أن مارك قادم من فلوريدا وأريده ان يقابل الجميع لذلك خططت للأمر
    Alaska kadar büyük bu devasa buz tabakası Batı Antarktika'dan geliyor. TED لذا، أنه جرف جليدي عائم عملاق بحجم ألاسكا قادم من غرب قارة القطب الجنوبي.
    Sheila ata binmekten hoşlanıyor ve Yeni Zelanda'dan geliyor. Open Subtitles إن شيلا تستمتع بركوب الخيل إنها من نيوزلندا
    Bütün Goa'uld'lar sahte tanrılar ve gerçek güçleri baskı altında tuttukları Jaffa'dan geliyor. Open Subtitles كل الجواؤلد آله مزيفة وقوتهم الوحيدة تأتي من الجافا المتهضين
    Bu uçak Houston'dan geliyor diye biliyorum ben. Open Subtitles أعتقد أن هذه الرحلة قادمة من هيوستن
    Adı İsa. Celile'deki Nasıra'dan geliyor. Open Subtitles اسمه السيد المسيح جاء من الناصرة، في الخليل
    Boston'dan geliyor. Sadece beş dakika istiyor. Open Subtitles لقد أتت من بوسطن تريد فقط خمس دقائق
    Film çekmeye gitti ve aylar önce oradaki insanlara yardım etmeye başladı. Kum Fırtınası Moğolistan'dan geliyor. Open Subtitles لقد ذهب هناك لتصوير و بدء بمساعدة الناس لشهور مضت ان الغبار الاصفر يأتي من منغوليا
    Tamam. Bu haftaki soru çatı onarım uzmanı Sue'dan geliyor. Open Subtitles موافق، سؤال هذا الأسبوع يأتي من سو، على صحة الأسنان من غرانثام.
    Kocam Julian, parti için Londra'dan geliyor. Open Subtitles زوجي جوليان سوف يأتي من لندن من أجل هذه الحفلة
    Evet, Los Angeles'dan geliyor. Kanal onu buraya uçakla gönderiyor. Open Subtitles نعم انه قادم من لوس انجلوس الشبكة حجزت له طائرة للقدوم هنا
    Bu gece kardeşim Girish Londra'dan geliyor! Open Subtitles اخي جيريش قادم من لندن الليله.
    Direkt Amsterdam'dan geliyor. Adamı acayip tribe sokuyor. Open Subtitles قادم من أمستردام شيء جميل حداً.
    Bu kadının adi Averil Machin. Leicester'dan geliyor. Open Subtitles هذه المرأة اسمها (إفريل ماتشين) إنها من (ليستر)
    Almanya'dan geliyor. Open Subtitles إنها من ألمانيا
    Tom'dan geliyor, baba. Open Subtitles إنها من توم يا أبي
    Bugün senin şunu hatırlamanı istiyorum: Bizim gücümüz Kilise'den gelmiyor Tanrı'dan geliyor. Open Subtitles حينما ننطلق اليوم، أريدك أن تتذكر أنّ قوتنا لا تأتي من الكنيسة، بل تأتي الرب.
    Kelime ilk olarak Latince'deki dayanmak, acı çekmek anlamına gelen patior'dan geliyor. TED فهي تأتي من الجذر اللاتيني .. الذي يعني " معاناة " او " عوز - نقص "
    Ortalama sinyal aralığı 82-85 arasında ama sinyalin pik noktası San Francisco'dan geliyor. Open Subtitles معدلاته ترتفع من 82 إلى 85، لكن أبر طفرة قادمة من (سان فرانسيسكو).
    Bay Yeşil Pantolon'dan geliyor, bu gerçekten... Open Subtitles قادمة من السيد جينز اخضر, هذا حقا...
    Bu Başkan'dan geliyor. Open Subtitles هذا الكلام جاء من الرئيس مباشرة
    Paketine bakarsak general, Boston'dan geliyor. Open Subtitles لو نظرت للغلاف سيادة اللواء، ستعرف أنها أتت من ـ(بوسطن)ـ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more