Dansçılar ve müzisyenler her performans boyunca bu hassas dengeyi korur, canlı bir hız ve ritim pazarlığı yapar. | TED | يحافظ الراقصون والموسيقيون على هذا التوازن الدقيق في كل أداء، منشغلين بمحادثات حيّة عن السرعة والإيقاع. |
Ve jazda olduğu gibi Dansçılar bazı bölümleri diğer bölümlerden daha çok sevdiler. | TED | و كما مع الجاز يفضل الراقصون مقاطع معينة أكثر من غيرها. |
Dansçılar iyi giyinmiyorlar ama ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | الراقصات ملابسهن رديئة لكنهن يحاولون بشدة |
- O reçine. Dansçılar ayakkabıları için kullanır. -Bunu biliyordum. | Open Subtitles | أنها روزبن توضع فى أحذية الراقصات أنا أعرف ذلك |
Her seferinde de çok görkemli olurdu, çünkü Dansçılar profesyoneldi, ve dansları müthişti. | TED | ولقد كانوا دائماً رائعين، لأن الراقصين كانوا مهرة وقد كانوا رائعين، أليس كذلك؟ |
Tamamen giyinik Dansçılar, sizin istediğiniz bu mu? | Open Subtitles | و راقصات يرتدين ملاببس محتشمة هل هذا ما تريدونه؟ |
Bizi böyle tutup küçük Dansçılar gibi diğer kültürlere batırabilirsin. | Open Subtitles | مثل، تَأْخذُنا، ونحن راقصين صغار وأنت تعمقنا في الثقافاتِ الأخرى |
Leo, iyi ve kötü Dansçılar vardır ama herkes dans etmeyi bilir. | Open Subtitles | ليو, هناك راقصون جيدون وراقصون سيئون. لكن كل الناس يعرفون كيف يرقصون. |
Medyaya göre, savaş zamanında, Dansçılar dahi gaz maskesi takıyordu. | Open Subtitles | أمام كاميرات تصوير الأفلام الأخباريه الحربيه أرتدى الراقصون أقنعة الغازات هذه |
Ama Dansçılar bu açığı etkileyici ayak hareketleriyle kapatıyor. | Open Subtitles | لكن يعوّض الراقصون عن ذلك برقص رائع بالقدمين. |
Hayır, yani bütün seri, bütün Dansçılar ışıkların içinde parlıyordu. | Open Subtitles | لا, أعني, لقد كانت السلسلة بأكملها. كل هؤلاء الراقصون يشعّون في اضواء المسرح. |
Dansçılar yorgun, görmüyor musun? Git onlara su getir. | Open Subtitles | ألا ترى أن هؤلاء الراقصون منهكون اذهب و أحضر لهم بعض الماء |
Bazı Dansçılar taşındılar ve onları bulmak zorlaştı fakat gözetlemeler iyi gitti. | Open Subtitles | بعض الراقصات ينتقلن و يصعب العثور عليهن لكن بشكل عام المراقبه سارت بشكل جيد |
Teknik açıdan bakarsak vardiyadaki Dansçılar benim hatunum. | Open Subtitles | واقعًا، الراقصات فتياتي أثناء ساعات العمل |
Tüm Dansçılar sahneye. Tüm Dansçılar sahneye. | Open Subtitles | كل الراقصات الى المنصة كل الراقصات الى المنصة |
Bütün Dansçılar ayakta kalmak ve her zaman dans etmek zorunda. | Open Subtitles | كل الراقصين يجب ان يبقوا على اقدامهم و يرقصون طوال الوقت. |
Bazı Dansçılar hareketi izlerken genel şekli, hareketin ayrıntılarını, hareketin kinetik duyularını alırlar ve bunu kullanırlar. | TED | بعض الراقصين عندما يشاهدون حركات يأخذون الشكل العام، للرقصة، الاحساس الحركي الذي في الرقصة، ويستخدمونها للذاكرة. |
Erkek ve kadın Dansçılar cennet ile dünya arasında yaşayan köprüler olarak hizmet ettikleri tapınaklara sunulurlardı. | TED | الراقصين الذين كانوا رجالا ونساء عرضوا على المعابد حيث خدموا كجسور حية بين الجنة والأرض. |
Hepsi çok güzel Dansçılar, hangisine para vereceğimi seçemedim. | Open Subtitles | جميعهن راقصات جميلات وأنا لا أستطيع أختيار من التي سأعطيها المال منهن |
DJ anlaşmada yer almayan yedek Dansçılar getirmiş. | Open Subtitles | ال دي جي جلب راقصات جدد ولم يكونوا في العقد |
Elbette, onlara ihtiyacınız olduğunda Dansçılar ortalıkta görünmez. | TED | بالطبع، يبدو انه لايوجد راقصين حولك عندما تحتاجهم. |
O tarafta, kanepeler ve perdeler olan küçük odacıklarda insanlar rahat edebilecekler. Yukarıda, uçan Dansçılar olacak. | Open Subtitles | و هنا سيكون هناك فرقة أوركسترا صغيرة و في الأمام سيكون هناك راقصون في الهواء |
- Mavi Dansçılar. | Open Subtitles | لوحه "بلو دانسرز" |
Tramvaydaki Dansçılar ve motel odasındaki 12 arıcı mı? | Open Subtitles | المركبة كانت مليئة بالراقصين و 12 شخص مهوس بالنحل كانوا في غرفة الفندق؟ |
Korkular, uyanıp yükselen Dansçılar. | Open Subtitles | الرجل البعبع يرحل بعيداً والراقصون يبزغون مِنْ بعيد |
Bu müzik de gürültülü. Dansçılar için çalıyorlar. | TED | وهي أيضاً موسيقى عالية، فهم يعزفونها للراقصين. |