Geçen sene de böyle demiştin, sonra hava alanına gelmemiştin. | Open Subtitles | هذا ما قلته العام الماضى, قبل ألاّ تظهر فى المطار. |
Bugün de böyle diyoruz. Çünkü ortada dolanan çok ev zencisi var. | Open Subtitles | هذا ما نطلقه عليهم, لأنه . مازال لدينا الكثير منهم هذه الأيام |
Ben de böyle düşünüyorum: neye karar verirsen ver, seninleyim... arkandayım. | Open Subtitles | هذا ما أعتقده و ليكن في علمك مهما تقرر أنا خلفك |
Tabi ya, ben de böyle bir şey boyayabilirim zaten. | Open Subtitles | أوه، متأكّد، مثل أنا يُمْكِنُ أَنْ أَصْبغَ شيء مثل هذا. |
Ben de böyle bir gemi istiyorum baba. Güzel bir kürekli gemi, istediğim bu. | Open Subtitles | أريد قاربا مثل هذا يا أبي مركب مجذافي جميلِ، ذلك ما أريد |
Dağ onu istemiyormuş. Öyle diyor. Senin de böyle fikirlerin var mı? | Open Subtitles | لديه اعتقاد ان الجبل لايريده هل لديك انت اعتقاد مثل ذلك ؟ |
Ben de böyle düşünmüştüm. Öyleyse bahane uydurmadan dediklerimi yap. | Open Subtitles | هذا ما ظننت, إذاً ما أقوله هو لا أعذار, إتفقنا؟ |
Temizlikçi de böyle demişti ama onu bir daha göremedim. | Open Subtitles | هذا ما قالُه البواب ، ولم أراه يفعل هذا مطلقاً |
Ben de böyle söyledim ve "Give Your Heart a Break" parçasını... | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أن أخبره، وأنا أريده حقاً حقاً أن يغني |
- Çok güzel görünüyorsunuz. - Hapishanede de böyle diyecekler. | Open Subtitles | ـ تبدو جميلاً جداً ـ هذا ما سيقولوه في السجن |
Önceden de böyle düşünüyordum ama yine de beni buldular. | Open Subtitles | هذا ما كنت أظنّه سابقاً، ومع ذلك قد عثروا علي |
- Anneme de böyle olmuştu. - Tanrı aşkına be Harry. | Open Subtitles | ـ هذا ما قدث حدث لأمى ـ بحق المسيح ، هارى |
Yanlış anlamayın ama bir saat önce de böyle demiştiniz. | Open Subtitles | مع فائق أحترامي، حضرة القائد، هذا ما قُلته قبل ساعة. |
Sen kolonilerle kalmaya karar vermeden önce de böyle düşünüyordum. | Open Subtitles | هذا ما فكرت قبل أن تقرر البقاء مع هؤلاء المستعمرين |
Fakat video oyunlarını çok uzun süre koruyabilmemiz için gereken şey bu ve müzeler de böyle yapıyor zaten. | TED | ولكن هذا ما سيمكننا من الحفاظ على ألعاب الفيديو لوقت طويل حقاً، وهذا ما فعله المتاحف. |
Birçok transeksüel birey de böyle hissediyor. | TED | هذا ما يشعر به الكثير من الأفراد المتحولين جنسيًا. |
Hem de böyle bir yerde... Ne anlamı var da... | Open Subtitles | .. في مثل هذا المكان .. ماهو المغزى من ذلك |
- Bazen işi oluruna bırakırız. - Ses de böyle söylüyordu. | Open Subtitles | ـ أحيانا يجب علينا أن نغادر ـ ذلك ما تجمع عليه الآراء |
32 yıl önce de, 19 yıl önce de böyle bir şey yaşandıysa bu iki olay arasındaki süre içinde ve sonrasında başka suçlar işlediğine eminim. | Open Subtitles | إذا حدث شيء مثل ذلك منذ 32 عاما و17 عاما فأنا واثقة أنّه ارتكب جرائم أخرى في أثناء وبعد ذلك الوقت |
Senin de böyle bir kız götürmen için geç değil. | Open Subtitles | انت لاتزال قادر على الحصول على فتاة مثلها |
Evet, eminim büyük annesi de böyle bir şey yaptığını düşünmüyordur. | Open Subtitles | حسنّ ، أراهن على أن جدته لم تظن ذلك أيضاً |
Pekala, madem böyle oynamak istiyorsunuz o zaman, biz de böyle oynarız. | Open Subtitles | حسنا ,اذا كنت تريد اللعب بهذه الطريقة سوف نلعب معك بنفس الطريقة |
Maris'le tanıştırmadan önce de böyle demişti. | Open Subtitles | ذلك الذي قالَ مباشرةً قبل قدّمَنا إلى ماريس. |
- Biri bana iyi gözükene kadar ben de böyle demiştim. | Open Subtitles | هذا ماكنت أقوله تماماً إلى أن غيّر رأي واحداً |
- Ben de böyle bir şeyi kabul edemezdim ama ettim. | Open Subtitles | و أنا لستُ مرتاحً بذلك أيضاً لكني فعلتها |
Eminim erkekler de böyle düşünüyordur. Maia bu arkadaşım Ben. | Open Subtitles | أراهن أن الأولاد يفكرون في ذلك أيضا " مايا " هذه صديقي " بين " |
Sen de böyle âşık olamazsın. | Open Subtitles | ولكن لن تفع فى الحب بهذه الطريقة أيضاً |
Hey, eğer okul gündüzleri de böyle olsaydı okula gitmek isteyebilirdim herhalde. | Open Subtitles | أهلاً ، أوَ تعلم ، لو كانت المدرسة هكذا في الصباح فلربما استمتعت بها |
Sen de böyle olursan baban kiminle yaşayacak? | Open Subtitles | مع من سيعيش والدك إذا كنت هكذا أنت أيضاً ؟ |
Bir gün benim de böyle bir evim olacak. | Open Subtitles | أتمنى لو أنه يكون لي منزل كهذا في يوم ما |