"dedikoduları" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشائعات
        
    • الإشاعات
        
    • إشاعات
        
    • شائعات
        
    • الاشاعات
        
    • ثرثرة
        
    • شائعة
        
    • الثرثرة
        
    • همسات
        
    • اشاعات
        
    • الأحاديث
        
    • النميمة
        
    • للإشاعات
        
    • الإشاعاتَ
        
    • والقال
        
    Çağrı dedikoduları ben de dahil olmak üzere pek çok kişinin sinirlerini bozdu. Open Subtitles هذه الشائعات بخصوص الدعوة تجعل الناس فى حالة مزاجية عصبية وأنا من ضمنهم
    Sizin gibi büyük insanlar, pisliklerin sinekleri çektiği gibi dedikoduları üstüne çeker. Open Subtitles رجال عظماء مثلك يرون الشائعات على إنها قذارة يحوم حولها الذباب.
    Ben kendime bakıyorum. dedikoduları duymuşsundur. Ne dediklerini biliyor musun? Open Subtitles أنا أنتبه لنفسي فقط، لقد سمعت الإشاعات تعلم ماذا يقولون
    Hikâyeler, pahalı seks kasetleri karımı öldürdüğüm dedikoduları gibi. Open Subtitles سمعتم قصصا عن أشرطة مخلة بالآداب ذات تكلفة عالية، إشاعات عن قتلي لزوجتي الأولى لا، لا لم يذكر أحد ذلك
    Uydurma büyücü veya hayalet dedikoduları yaymak. Cezası, idam! Open Subtitles نشر شائعات عن الأشباح و السحر عقوبته الإعدام
    Kuaförlerin ünlüler hakkındaki dedikoduları sevdiği aklıma geldi. Open Subtitles و ما هو السر وراء هذه التحولات الإعجازيه؟ لقد خطر ببالي أن مزين الشعر يحب تداول الشائعات عن المشاهير
    Evet, bana tüm modeller hakkındaki tüm dedikoduları anlattı. Open Subtitles نعم، لقد أخبرتنى بكل الشائعات عن العارضات
    Evet, bana tüm modeller hakkındaki tüm dedikoduları anlattı. Open Subtitles نعم، لقد أخبرتنى بكل الشائعات عن العارضات
    Shizuko'nun yetenekleri hakkındaki dedikoduları etrafa yayan sendin, değil mi ? Open Subtitles أنت كنت أحد الذين أطلقوا الشائعات عن قدرات شيزاكو ، ألم تكن كذلك ؟
    Baştan söyleyeyim Brian, sabun düşürme dedikoduları doğru. Open Subtitles أنا أقر بصحة كل الشائعات عن إنزلاق الصابون
    Kafanda bir sürü fikirle geldiğine dair... o çılgın dedikoduları duydum. Open Subtitles لقد كنت أسمع هذه الإشاعات البشعة أنك قد أتيت برأس مليئة بالأفكار
    Hiç kimsenin huzurunu kaçırmayacak, dedikoduları yok edecek bir gerçek. Open Subtitles حقيقة مريحة، لا تزعج أحد هذا يبدد الإشاعات
    Zanediyorum, dedikoduları duydun. Open Subtitles اظنك سمعت الآن الكثير من الإشاعات التي تدور هذه الأيام
    dedikoduları abartmanın seni depresyona sokacağını söyleyebilirim. Open Subtitles سمعتُ إشاعات عن إكتئابكِ ونحنُ نحاول الا نبالغ في الأمر
    Bir kaç büyük buluş yaptığınız dedikoduları var. Merak ettim. Open Subtitles هناك شائعات بأنك قمت ببعض الإكتشافات الكبيرة فانتباني الفضول
    Ve bu yüzden, sağdan soldan dolaşan bütün dedikoduları duymanıza rağmen sadece 4400'ler hastalanıyor... Open Subtitles وذلك بسبب تلك الاشاعات التي تقال عنا فقط الـ 4400 هم من يصيبهم المرض
    Elbette hayır! Mona'nın dedikoduları için havanda olmamanı anlıyorum. Open Subtitles بالطبع لا ، إننى أفهم إذا لم يكن لديك المزاج لسماع ثرثرة " مونا"
    İhtiyar buraya bir adım uzakta Briç kulubündeyken bu biyolojik tehditler hakkındaki dedikoduları duyduğunda? Open Subtitles ستطأ قدماً هنا عندما تسمع شائعة عن رجال يرتدون سترات واقية؟
    Oh evet, yakında bütün dedikoduları duyarsın. Open Subtitles حَسناً، سَتَسْمعُين كثيرا من الثرثرة قريباً جدا. الآن، دعينا فقط نمشي -
    Büyük ödemeler, teslimatlar, politik ele geçirme dedikoduları. Open Subtitles الدفعات الكبيرة، الطرود، همسات سيطرة سياسية.
    Şey, VP'nin ofisi kısır döngü içinde bir felaket, ve bir de havada uçuşan hamilelik dedikoduları var. Open Subtitles حَسناً، مكتب نائب الرئيس كارثة بالنسبة لإعادة الدوران. وبعد ذلك حصلت على اشاعات حمل طائرة من هنا وهناك
    Az önce, tüm dedikoduları takip ederken ve "Toddlers Tiaras" ı seyrederken içmesi için Bayan Eleanor'a yaptım. Open Subtitles أريد فقط التأكد من أن السيدة إلينور علي دراية عن الأحاديث الخاصة ببرنامج مسابقة ملكات جمال الأطفال
    dedikoduları dinlememeye çalışırım ama burası çok dedikoducu bir yer. - Kulağıma gelen birkaç şey var. Open Subtitles , احاول عدم الاستماع إلى النميمة لكن هذا مكان تنتشر النميمة فيه
    Ama sen dedikoduları dinlemezsin, değil mi? Open Subtitles ولكنك لن تستمع يوماً للإشاعات, أليس كذلك؟
    dedikoduları duydum. Open Subtitles سَمعتُ الإشاعاتَ.
    Bu rezil olayla ilgili boş dedikoduları engellemek için elinizden geleni yapın. Open Subtitles ابذل قصارى جهدكم لمنع القيل والقال .حول هذه الأعمال البائسة كلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more