| Az önce bana 87 milyon dolar borçmu bıraktılar dediniz? | Open Subtitles | هل قلت للتوا أنهم تركوا لي ديناً.. بقيمة 87مليون دولار |
| Sanıyordum ki, Siz dediniz, ben o ibneye müdahale edeyim. | Open Subtitles | أعتقدت أنك قلت بأنك تريد أن تتخلص من هذا الرجل |
| Elizabeth Loftus: Ben Elizabeth Loftus, ve denemeye değer dediniz, öyleyse neden denemeyelim, deneyi yapıp sonuçlarını ölçmeyelim? | TED | اليزابيث لوفتوس: أنا اليزابيث لوفتوس وأنت قلت أنه يستحق التجربة، إذاً لم لا نجرب الأمر ونقوم بتجارب ونقيس الأشياء؟ |
| Korkarım bir hata yaptınız. Belki sizinki budur. Ne dediniz? | Open Subtitles | أخشى أنكِ أخطأتِ , ربما هذة سيارتكِ ماذا قلتِ ؟ |
| Birincisi zayıflatılmış şifreleme dediniz. | TED | الاول, انت قلت اضعاف التشفير, انا لم اقل ذلك. |
| Burada öğrenciydi dediniz. Ben onu burada ziyaret ettim. | Open Subtitles | لقد قلت أنها كانت طالبة هنا لقد قمت بزيارتها هنا |
| Teyzesi ile New England'a gitti dediniz. | Open Subtitles | لقد قلت أنها قد ذهبت إلى انجلترا الجديدة مع خالتها |
| Yırtıcı, yiyip bitiren kuşlarla dolu bir gökyüzü mü dediniz? | Open Subtitles | هل قلت سماء ممتلئة بطيور متوحشة مفترسة ؟ حقاً قلت ؟ |
| - dediniz ki bu odadaki biri... cinayet hakkında sÖylediğinden fazlasını biliyor. | Open Subtitles | أنت قلت بأنَ شخصاً ما في هذه الغرفة يعرف أكثر مما يقوله عن جريمة القتل |
| Bay Harrison, acil dediniz. Günah çıkarmaya mı geldiniz? | Open Subtitles | السيد هاريسن، قلت بأنك مستعجل هل جئت للإقرار بذنوبك؟ |
| Şu görüşmeyi ne zaman yaptım dediniz? | Open Subtitles | حينما قلت إنّك قمت هذه الزيارة في المساء؟ |
| Ben de akort yap dediniz sanım. Bu bana göre bir şey değil. | Open Subtitles | خلت أنك قلت أمراً آخر لاأعرف إذا كنت موهوبة لهذا |
| Yeşil adamlar dediniz. Aslında Reticulan'lıların derilerinin rengi gridir. | Open Subtitles | أنت قلت الرجال الخضر الريتكيولا بشرتهم تكون رمادية |
| Diyelim ben bu adamı öldüreceğimi söyledim, siz de olur dediniz. | Open Subtitles | حسناَ لنفترض أنني قلت سأقتل هذا الرجل هنا وقلت أنت حسناَ رائع اقتله |
| Evet, ama dediniz ki, bu herifleri siz tutmuşsunuz. | Open Subtitles | عدا أنك قلت أنك استأجرتهم ذلك لا صلة له بالموضوع |
| "Haberler yayılıyor" dediniz. Daha önce bunun başka birinin de başına geldiğini duydunuz mu ? | Open Subtitles | قلتِ أنّكِ سمعتِ أقاويل، آسف لكنْ هل سمعتِ حدوث هذا لأحدٍ آخر؟ |
| Siz dediniz bu tarafa git diye. Yanlış yola döndürdünüz beni. | Open Subtitles | لقد قلتِ لن أن آتي من هنا ذهبت مع الطريق الخطأ تماماً |
| "P"nin Porter olduğunu biliyoruz. "25 bin dolar" dediniz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن الباء هو بورتر هل قلتي 25 ألفا؟ |
| Bana kaç kere "bir suç işleninceye kadar yapacağımız bir şey yok" dediniz? | Open Subtitles | كم مرة ، قلتم ليّ ، ليس بمقدوركم فعل أيّ شيء حتى تقع جريمة؟ |
| Az önce kariyeri çöküşlerdeydi dediniz. | Open Subtitles | حسناً، قلتَ قبل قليل أنّه كان في حالة خراب |
| Kamptan uzaklaşınca birkaç el ateş edebilirsiniz dediniz. | Open Subtitles | قُلتَ بأنّنا يُمْكِنُ أَنْ نُفجر قليلا عندما تَركنَا المعسكراً. |
| Siz de dediniz, böylesi daha iyi. | Open Subtitles | انت أيضا قلتى إنه أفضل قلت , قلت |
| Onlara yakılmış köylerimizi gösterip bizim dediniz. Biz yakmışız gibi gösterdiniz. Şu an bizimkiler mi ateş ediyor? | Open Subtitles | تعرضون قرانا المحروقة و تقولون أنها قراكم |
| Karşıya geçip oraya da bakacağız dediniz. Bunu her yıl yapmıyorsunuzdur herhâlde. | Open Subtitles | قلتما أنكما ستذهبان الى الشقة المقابلة للبحث, هل تفعلان ذلك كل سنة؟ |
| Huston, B'ye mi geçin dediniz ? | Open Subtitles | هيوستون.. هل طلبتم التحول إلى الخطة أومني برافو؟ |
| "İyi" dediniz, hatta "bayağı iyi" dediniz. | Open Subtitles | انت قولت حلوين. 'حلوين بجد قولت كده |
| Öyle mi dediniz? | Open Subtitles | أهذا ما دعوتني به؟ |
| Bir numaralı kutu mu dediniz? | Open Subtitles | أقلت واحد، كما بالصندوق رقم واحد؟ |
| Denise. Bana Denise dediniz. | Open Subtitles | دنيس, لقد ناديتني بدنيس من هي؟ |
| Üz-üzgünüm. bu-burada bir tiyatro vardı mı dediniz? | Open Subtitles | أنا آسف هل تقول أنه كان يوجد مسرح هنا؟ نعم |