"deha" - Translation from Turkish to Arabic

    • عبقري
        
    • العبقرية
        
    • العبقري
        
    • العباقرة
        
    • عبقرية
        
    • عبقرى
        
    • عبقرياً
        
    • عبقريّ
        
    • وعبقري
        
    • العبقرى
        
    • العبقريّ
        
    • بالعبقري
        
    • العبقريه
        
    Shakespeare gibi bir deha bile sadece "O öldü" yazdı. Open Subtitles اعتقد ان شكسبير عبقري ليأتي بكلمة مثل , لقد مات
    Bu ölçüde daraltılmış bir bölgede saklandıkları yeri bulmak askeri bir deha gerektiriri. Open Subtitles ضيّقت أسفل هذه منطقة بهذا الحجم تحتاج الى عبقري عسكري لإيجاد مخبأهم
    Yarının tahmini, az biraz deha yanında da şeytanlık ihtimali! Open Subtitles نبوءة الغد .. قطرات من العبقرية مصحوبة بفرصة من الجحيم
    deha tohumlarının her çocukta var olduğuna inanıyoruz. Open Subtitles نحن نعرف أن بذور العبقرية موجودة في جميع الأطفال
    Öğrencim Pranav; dediğim gibi bütün bunların arkasındaki deha gerçekten o. TED طالبي برناف ، والذي حقيقتا كما قلت أنه العبقري خلف هذا
    Önce birer deha olarak ilan edildiler, ancak sonra da şarlatanlar olarak ayıplandılar. Open Subtitles كانت الفكرة في البداية في مدح احد العباقرة ثم تم ادانته وحوكم كنصاب
    Astronotların hayatını kurtarmak üzere deney tasarlayan 16 yaşındaki bir lise öğrencisi nadir bir olay, bir çocuk deha gibi görülebilir. TED فتاة بعمر السادسة عشر تصمم تجربة حمض نووي لحماية أرواح رواد الفضاء قد تبدو شيئاً نادراً، علامة مميزة لطفلة عبقرية.
    Babamın mali bir deha olduğu çıktı ortaya. Open Subtitles الأمور تغيرت، أبي عبقري في الأمور الماليـة
    Yeteneklerini yalnızca şiddeti önlemek için kullanan bir askeri deha savaş halindeki krallıklar arasında seyahat eden efsanevi bir gezgin ve ustaca stratejilerle kralları savaştan vazgeçirmeye çalışan biriydi. Open Subtitles عبقري عسكري و الذي استخدم موهبته فقط لمنع العنف كان إسطوريا بترحاله
    Benim gibi gerçek bir deha zamanı yakalamayı öğrenir. Open Subtitles أي عبقري حقيقي يحبّ نفسي يتعلّم إغتنام الفرصة.
    Fakat Bayan Johnson, ardında gerçek bir deha vardı. Open Subtitles نعم إنه كذلك لكنّه يأتي مع عبقري حقيقي، آنسة جونسن
    İçinde bulunduğumuz durumda, sıradanlık ve deha aynı derecede yararsız. Open Subtitles فى هذا الموقف، العبقرية و التدنى الفكرى لهما نفس القدر من اللاأهمية
    deha sahibi demek istemiştim, para değil. Open Subtitles كنت أتحدث عن العبقرية ليس المال فقط، سيدي
    Parlak bir fikir ve bir deha ürünüydü. Open Subtitles وكان في تلك اللحظة، وهذا وميض من العبقرية
    Burada izlediğiniz videoda bütün bu sistemin uygulanması ve dizayn edilmesinin arkadasindaki deha olan öğrencim Pranav Mistry'i görüyoruz. TED وفي هذا العرض المرئي ترون تلميذي برناف ميستري وهو العبقري الذي ظل يطبق ويصمم النظام بأكلمه
    Enstitüde yerleşmiş, diğer Avusturyalı deha: Open Subtitles ذلك العبقري النمساوي الذي استقرّ في المعهد:
    Önce birer deha olarak ilan edildiler, ancak sonra da şarlatanlar olarak ayıplandılar. Open Subtitles كانت الفكرة في البداية في مدح احد العباقرة ثم تم ادانته وحوكم كنصاب
    deha sıçramalarından birinde atomun yapısı hakkındaki ip uçlarına bakmaya başladı maddeyi değil ışığın gizemli ve harika doğasını gözledi. Open Subtitles لذلك و في قفزة عبقرية بدأ يبحث عن مفاتيح حل اللغز حول بنية الذرة ليس بالنظر في المادة
    Sana bahsettiğim velet bu. Cazgır ama deha. Open Subtitles هذا الولد المزعج الذى أخبرتك عنه بغيض ، مهاجم ، لكن عبقرى
    - Kız akıl okuyan bir deha ama dondurma yemeği çözemedi. Open Subtitles عقول الفتيات الذى يكون عبقرياً لا تستطيع كيف تأكل كوب من الثلج
    Kim bilir, içindeki deha sayesinde derinlerde yatan kusursuz şarkıyı bulabilirsin. Open Subtitles وفي أعماقك، تعلم أنّ بوسعك الإتيان الأغنية المثالية هنالك عبقريّ بداخلك
    Böylesine deha bir komedyeni öldürmek cinayete girer. Open Subtitles قتل رجل كوميدي وعبقري يعد جريمة
    O adi, kokuşmuş teknik deha pençelerimde kıvranacak! Open Subtitles سوف أحضر هذا الميكانيكى القذر العبقرى كريه الرائحة
    Bir numaralı deha ve bir numaralı hayran. Open Subtitles العبقريّ الأول، والمعجبة الأولى
    Bu nano teknolojinin ardındaki deha ile tanışın. Open Subtitles التقي بالعبقري وراء تكنولوجيا النانو خاصتي
    Bana kızmayın, tamam mı? Bu benim fikrim değildi. deha. Open Subtitles لا تغضبين منى انا، إنها ليست فكرتى أيتها العبقريه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more