"delikle" - Translation from Turkish to Arabic

    • ثقب
        
    • الفتحة
        
    Uşağa bir çay içmek için uğradığını söylemiş, ve bu sabah Lord hazretleri kafasında bir delikle orada duruyormuş. Open Subtitles ثم تحدثت الى رئيس الخدم, بأنها جاءت من بعد الحديث معك وفى الصباح, تم العثور عليه وبه ثقب نافذ فى خلف العنق اسفل الراس
    Sence sen de bir gün burada kazağında bir delikle... ve elinde bir içkiyle oturmayacak mısın? Open Subtitles هل تظنين أنك لن تجلسى هنا مع وجود ثقب فى سترتك و مشروب فى يدك ؟
    Her kadının kalbine bir delik vardır ve bacaklarının arasındaki delikle bağlantılıdır. Open Subtitles كل فتاة بها ثقب في قلبها وهو متصل للثقب بين ساقيها
    Ambrosia nerde? Tavandaki şu delikle yapılacak birşey olmalı. Open Subtitles إنه له علاقة بتلك الفتحة في السقف، أليس كذلك؟
    Çatındaki delikle iyi şanslar. Yağmur yağacak gibi. Open Subtitles حظ موفق بتلكَ الفتحة في سقفك يبدوا الجو وكأنه سيمطر
    Yıldız Geçidi Komutanlığı kasıtsız biçimde bir kara delikle çarpışma rotasında olan bir gezegene geçit açtı. Open Subtitles قيادة بوابة النجوم بغير قصد طلبت عنوان بوابة لـ كوكب كان يتعارض في مساره مع ثقب أسود
    Senin cesedin kafasında koca bir delikle restoranda yerde yatıyor. Open Subtitles و جثتك في ارض المطعم و يوجد ثقب في رأسك
    Küçük bir yırtık değil. Büyük bir delikle karşı karşıyayız millet. Open Subtitles هذا ليس مجرّد تمزّق بسيط، لدينا ثقب كبير يا قوم.
    Kolumda bir delikle hastanedeyim ve Nelson-Murdock kaputuyla. Open Subtitles أنا في المستشفى مع وجود ثقب في ذراعي ومفلس نيلسون موردوك و.
    - O boyuttaki bir delikle yarım saat belki daha az zamanda havaları tükenecektir. Open Subtitles - , مع ثقب بذلك الحجم - فسينفذ الهواء لديهم خلال نصف ساعة أو اقل
    Onu göğsünde açılmış bir delikle görmek... Open Subtitles الشيء حول رؤيته مع ثقب في صدره؟
    - Kalbinde bir delikle doğmuş. Nasıl der... - Ne? Open Subtitles ولدت ولديها ثقب في قلبها كيف , ماذا ؟
    Yeni bir tünel veya Kubbe'de bir delikle ilgili bir görünün resmini yapmadın mı? Open Subtitles لنفق جديد، أو... ثقب في القبّة بمكانٍ ما؟ لكنّا سنجده بحلول هذا الوقت لو كنتُ قد رسمته.
    Monica'yla yaşamak bir kara delikle yaşamak gibiydi. Open Subtitles العيش مع (مونيكا) كان أشبه بالعيش مع ثقب أسود
    # Kafamda ki delikle Open Subtitles ♪ مع ثقب برأسي ♪
    delikle. Open Subtitles ثقب
    bu yüzden senin önündeki büyük delikle bağlantılı. Open Subtitles لهذا هو يوصل إلى الفتحة الكبيرة أمامك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more