Danny'nin demo kaseti için çok ilginç cevaplar aldık. | Open Subtitles | ستايتي ؟ لدينا بعض العروض المثيرة لشريط داني التجريبي |
Lanet olsun demo, sadede gel. Hadi. | Open Subtitles | بالله عليك يا ديمو ، أخبرني ما الأمر |
Kısa süre sonra, bu demo senin için hazır olacak. | Open Subtitles | إذاً، لدي عينة جديرة بالإهتمام و ستكون جاهزة بعد قليل |
Beni kulüpte şarkı söylerken duymuş, ve benimle bir demo kaydetmek istiyor! | Open Subtitles | سمعني أغني في النادي ويريد تسجيل أغنية تجريبية معي |
Uygun olursa reklam filmlerinde görev alıyorum. Bu sabah bir tanesi için demo yaptım. | Open Subtitles | .وإعلاناتٌ إن أمكن .لقد قمت باختبار أداء مرة في هذه الشهر |
Birkaç yıl önce en iyi şarkısını alıp bir demo kaseti hazırladık ve her yere gönderdik. | Open Subtitles | الان قبل سنتين, اخذنا أفضل أغانيه, ووضعناها في شريط تجريبي وأرسلناها الى كل مكان. |
Bugün aldığım bu tatlı demo oyunu açabilir miyim? | Open Subtitles | هل استطيع إدخال هذه النسخة التجريبية للعبة التي حصلت عليها اليوم؟ |
Ryan'a demo kasedini ve kendi kanıyla yazdığı notaları gönderdi. | Open Subtitles | لقد أرسل لـ ريان شريطه التجريبي و بعض النوتات الموسيقية التي كتبها بدمائه |
Yerel adresi yok. Eskiden bir demo ekibinde çalışıyormuş. | Open Subtitles | ليس هناك عنوان محليّ، اعتاد على العمل مع الفريق التجريبي |
- Bunun anlamı ne bilmiyorum. - Demek oluyor ki demo büyük olasılıkla çökecek. | Open Subtitles | ـ لا أعلم ماذا يعني هذا ـ يعني أن الصوت التجريبي أكثر من أن يكون سيئاً |
Paula, bunlar en iyi arkadaşlarım, demo ve Ace. Çocuklar, Paula. | Open Subtitles | هذان صديقي ديمو و آيز |
Ne diyor o demo? | Open Subtitles | ما الذي يقوله ، ديمو ؟ |
- Sana bir şey sorabilir miyim demo? - Evet. | Open Subtitles | دعني أسألك شيئاً ديمو - تفضل - |
- William Morris. bekleyin. - Bu demo. Ben de şarkı yazarıyım | Open Subtitles | وليام موريس رجاء الانتظار انة عينة انا مؤلفة اغانى |
Bir demo hazırlayalım. | Open Subtitles | دعنا نبدأ عينة. |
Yani onu getirip bir demo hazırlamayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أعني أنا فقط أفكر في احضاره إلى الأستديو وتسجيل أغنية تجريبية فقط |
Yapmamız gereken, pazartesiye kadar bir demo yapmak. | Open Subtitles | كل ما علينا القيام به هو إبهارهم بعرض نسخة تجريبية يوم الإثنين. |
Senden demo istedim resital değil. İşe alındın, çocuk. | Open Subtitles | أردت تجربة أداء وليس حفلا موسيقيا منفردا. |
Bana bir demo önerdi. | Open Subtitles | لقد طلبني أن آتي إلى اختبار أداء. |
Kanala göndermek için demo hazırlamama yardım eder misin? | Open Subtitles | حسناً، ما رأيك أن تساعديني في صنع عرض تجريبي لأرسله لهم؟ حسناً. |
Çok garip. Mia "demo için kolaylıklar" diye mesaj atmış. | Open Subtitles | هذا غريب, (ميا) أرسلت لي حالاً "حظ سعيد مع النسخة التجريبية." |
Şöyle ki. Avie Tevanian yazılım tasarım şefimiz, .. demo bir program yazdı. | Open Subtitles | هذا هو الأمر، (آفي تيفانين) هو كبير ًمصممي برامجنا وقد كتب برنامجا تجريبيا. |
Hadi ya, ben bunu demo zannetmiştim. | Open Subtitles | افترضت بأنها تجريبيه |
Eğer bir websitesiyse, sitenin bir ekran görüntüsünü gösterin. Yani, canlı bir demo yapmayın. | TED | أهو موقع على شبكة الإنترنت, أرني لقطة لموقعك هذا. أتعلمون , لا تقوموا بعرض حي. |