Demokratlar da, Cumhuriyetçiler de, seçilmek için dindarlıklarıyla caka satarlar. | TED | يتباهى الديموقراطيون والجمهوريون بتدينهم.. ..لكي يتم ترشيحهم. |
Bu Demokratlar için klasik bir kaçılması gereken tehlikeydi. | TED | كان هذا أمراً اعتاد الديموقراطيون على تعمد تجاهله. |
Demokratlar, ırk ayrımcılığını destekliyor. | Open Subtitles | الديمقراطيون يصوتون لأجل التمييز العنصري |
Florida'daki Demokratlar, başkanlık tehlikedeyken dört Demokratik ilçede sözde bir elle sayım talep ediyorlar. | Open Subtitles | الديمقراطيون في فلوريدا، والرئاسة على المحك، يطلبون ما يسمى الفرز اليدوي في أربع مقاطعات ديمقراطية |
Demokratlar Başkent Polisine, katılmayan üyeleri gerekli ise tutuklama yetkisi verdi. | Open Subtitles | تمكن الديموقراطيين من جعل شرطة الكونغرس لإعتقال الأعضاء المتغيبين لعدم الضرورة |
Siyasi gözlemciler bunu, siyaset sahnesine çıkmayı başaran Yeni Demokratlar adına büyük bir siyasi zafer olarak yorumluyorlar. | Open Subtitles | انه انتصار ملموس للديموقراطيون الجدد لقد وضعهم على الخريطة السياسية |
Demokratlar yönetime geçince kendi demokratik prensiplerine sırtını çevirmen tesadüf değildi. | Open Subtitles | انها ليست صدفة درت ظهرك على مبادئك الديموقراطية فقط عندما الديموقراطيون اصبحت الساسة مجموعة قوانين |
Demokratlar Pennsylvania'yı kaybederlerse ne olacağını biliyorsun. | Open Subtitles | إذا خسر الديموقراطيون بنسلفانيا، أنت تعلم ماذا سيعني ذلك |
Yeni Demokratlar diyalogu yeniden başlatmak için mücadele edecekler. | Open Subtitles | الديموقراطيون الجدد سيحاربون لاسترجاع لغة الحوار |
Danimarka domuz endüstrisi büyük bir sektör ve Yeni Demokratlar, böylesine önemli bir ihraç sektöründen hayvan hakları adına gerçekçilikten uzak taleplerde bulunmayacaktır. | Open Subtitles | انتاج الخنازير الدنماركية صناعة مهمة الديموقراطيون الجدد لن يطلبوا بأشياء مستحيلة للرفق بالحيوان |
Bana bu haberi veren kişinin bu durumdan büyük bir çıkarı olan Yeni Demokratlar'ın basın danışmanı olması biraz garip değil mi? | Open Subtitles | ولكن يبدو غريبا الديموقراطيون الجدد هم من يسرب لي هذه الاخبار طبعا. |
Biz Demokratlar cehennem bir partisiyiz. | Open Subtitles | نعم سيدي، نحن الديمقراطيون نعرف كيف نحتفل |
Demokratlar göçmenler aleyhine hareket etmeden | Open Subtitles | ضع يديك في جيوبهم قبل أن يبدأ الديمقراطيون |
Şimdi bu Demokratlar gelip büyük vaatlerde bulunuyorlar. | Open Subtitles | الآن، هؤلاء الديمقراطيون يأتون بوعودهم الكبيرة |
Siyasal kazançtan hareketle Demokratlar, şu anki yönetimde rüşvet olaylarının fazla olduğunu ve suça karşı bir şey yapılmadığını savunmakta. | Open Subtitles | بدافع تحقيق مكاسب سياسية، صرح الديمقراطيون أن الإدارة الحالية |
- Ne demek istiyorsun? - Demek istediğim Demokratlar, kanunlar ile, avcılığı durdurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | الديموقراطيين تجاوزوا القوانين وحاولو يوقفون الصيد |
Demokratlar lanet partilerinde oturuyorlar. Bundan ne anlıyorsun? | Open Subtitles | الديموقراطيين لا يفعلون شيئا ما الذي تستنتجه من ذلك؟ |
Öncelikle, Demokratlar Kongre'de trajik bir hata yaptılar kendilerini hükümetin bir parçası olarak gördüler. | Open Subtitles | أولا، الديموقراطيين في الكونجرس ارتكبوا خطأ شنيع يبدو بأنهم يعتقدون بأنهم جزء من الحكومة |
Yeni Demokratlar'ın yeni ekonomi politikası için teklifim hoşumuza gitse de, gitmese de hepimizi bağlayan bu karmaşanın ve bütünlüğün anlaşılması esasına dayanıyor. | Open Subtitles | وهذا مقترحي الاقتصادي للديموقراطيون الجدد وهو مبني على التواصل المعقد الذي نحن جزء منه. |
Bay Hance Demokratlar için vergi toplayan ve harcayan ayak işleri yapan bir hiç... | Open Subtitles | ..وخصمي السيد هانس لن يكون سوى فتي مهمات الضرائب والإنفاق بالنسبة للديمقراطيين |
Eskiden liberal cumhuriyetçiler ve muhafazakar Demokratlar vardı. | TED | كان يوجد الحزب الجمهوري التحرري والحزب الديمقراطي المحافظ. |
Güney Brooklyn Demokratlar Klubü. | Open Subtitles | النادي الديموقراطي في جنوب بروكلين |
Neden Demokratlar çok zorlu oluyorlar? | Open Subtitles | لماذا الديموقراطيّين متزمّتين لهذا الحد؟ |
Sosyal Demokratlar ve Hristiyan Demokratlar tarafından desteklenen Şehir Belediye Meclisi'nin çoğunluğu, para birimi reformuyla ekonomide çabucak düzelme olacağına inanıyordu. | Open Subtitles | ستيفاندورنبيرغ حزب الوحدة الاشتراكي أغلبية مجلس بلدية برلين المدعومين من قبل الديمقراطيون الإشتراكيون والديمقراطيون المسيحيون |
Partizan komitelerden kendilerini tekrar düzenleyebilirlerdi. Ama etik elektromıknatıs hareket attikçe kuvvet alanı yükseldi, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler ayrı taraflara çekildiler. | TED | و تكوين لجان حزبية مشتركة و لكن مع ازدياد الكهرومغناطيس الاخلاقي اتسع مجال الطاقة فأبتعد الديمقراطيين من الجمهوريون |
Annem şaşırtıcı bir şekilde popülerdir ama... bir sürü insan olacak ve şey, çoğunlukla Demokratlar. | Open Subtitles | أمي ذات شعبية كبيرة سيكون هناك الكثير من الناس , معظمهم ديموقراطيون |