| Yani araç paylaşma fikrinin güvenli ve Denemeye değer olduğuna güvenmek zorundasınız. | TED | ولذلك، عليكم أن تثقوا بأن فكرة مشاركة الركوب هي آمنة وتستحق المحاولة. |
| Denemeye değer bir amaç. Ama yardıma ihtiyacım var. Mürettebata ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعتقد أنه من واجبي المحاولة و لكنني أحتاج للمساعدة, إحتاج إلى طاقم |
| Birlikte olmak için bir fırsat yakaladık. Ama sen Denemeye korkuyorsun. | Open Subtitles | نحن لدينا فرصة لنكون سويا، و لكنك فقط خائفة من المحاولة |
| Öyle olduğunu varsaysak bile, Denemeye devam et, onu tekrar ara. | Open Subtitles | حسناً , و افترض ذلك استمر بالمحاولة و كلمها مرة أخرى |
| Şimdi size bu Denemeye katılmış hastalardan birisini göstereceğim. | TED | لذلك ساُريكم الآن أحد المرضى من هذه التجربة. |
| Bu yüzden kendimizi, Denemeye ve öğrenmeye devam etmeye zorlarız... | Open Subtitles | لذا نجبرُ أنفسنا على الاستمرارِ في المحاولة والاستمرارِ في التعلّم |
| Tüm gün sana ulaşmaya çalıştığını söyledi, sonra burayı Denemeye karar verdi. | Open Subtitles | قال أنه كان يحاول الإتصال بكِ طيلة اليوم لذا قرر المحاولة هنا |
| Rejenerasyon geçiremeyecek kadar yaralı olsak da vücudumuzdaki her hücre Denemeye devam eder. | Open Subtitles | حتى وإن كانت الإصابة تمنعنا من التجدد كل خلية في جسدنا تواصل المحاولة |
| Ne zaman ve nasıl olduğunu bilemezsiniz, ama Denemeye değer. | TED | لا تستطيع أن تعرف متى أو أين أوكيف لكن الأمر يستحق المحاولة. |
| Yürekten inanıyorum ki, Denemeye devam etmeliyiz. | TED | لكني أؤمن بحق، أنه يجب أن نستمر في المحاولة. |
| Bence kesinlikle Denemeye değer. | TED | وبالنسبة لي، هذا يستحق بالتأكيد المحاولة من أجله. |
| Ama yine de Christina Sidebottom için migreni durdurabilecek olan herşey Denemeye değerdi. | TED | ستايسي ساغر : ولكن بالنسبة لكريستينا سايدبوتوم، كان أي شيء يستحق المحاولة إذا كان يمكنه إيقاف الصداع النصفي. |
| Yağ çekmek sana bir şey kazandırmaz. Ama Denemeye devam et. | Open Subtitles | التملق سيؤدى بك لمصيبة لكن لا تتوقف عن المحاولة |
| Denemeye devam et! Bize destek gerek! | Open Subtitles | إستمر في المحاولة لابد ان نحصل على الدعم |
| Denemeye devam edeceğiz. Daima umudumuz var. | Open Subtitles | سنستمر في المحاولة,لكننا متفائلون دائماً |
| Ama daha çok latte içeceğim ve Denemeye devam edeceğim. | Open Subtitles | و لكنني سأشرب المزيد من القهوة المركزة و استمر بالمحاولة |
| Birkaç hafta Denemeye devam edeceğiz, ama ailen kabul etmezse... | Open Subtitles | سنستمر بالمحاولة لبضعة أسابيّع أخرى، لكن إذا لم يوافق والدكِ |
| MS: Şimdi, teşvikten yana birisi var mı bakalım, bunun Denemeye değer olduğunu düşünen biri, | TED | مايكل: الآن، لنرى اذا كان هناك شخص مؤيد، يعتقد أن الأمر يستحق التجربة. |
| Abisi olarak, kız kardeşimin beni bir Denemeye davet etmesini düşünürdüm. | Open Subtitles | .. كأخاها أعتقد أن أختى كانت يجب أن تدعونى لتجربة الأداء |
| Yeni şeyler Denemeye, yeni insanlar ile tanışmaya ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث لكلامك عن تجربة أشياء جديدة ومقابلة أناس جدد؟ |
| Tabii ki de bir yere giremeyecektik ama Simon da Denemeye razı oldu. | Open Subtitles | بوضوح, لم نكن لنذهب لأي مكان, ولكن سايمون على الأقل أعطانا فرصة للمحاولة |
| Böyle şeyler ne kadar sürer, bilmem ama Denemeye değer. | Open Subtitles | لا اعلم كم استطيع الاستمرار بتمثيل هذ الدور , ولكنها تستحق المحاوله بكل تأكيد |
| Denemeye değer. Her bir hata, saklı gerçekleri gün yüzüne çıkarır. | Open Subtitles | الامرُ يستحقُ المُحاولة كُل كذبة تكشف حقيقة أعمق |
| Öyle konuşma, olur mu? Denemeye devam etmeliyiz. | Open Subtitles | لا تتكلم على هذا النحو حسناً علينا الإستمرار بالمحاوله وحسب |
| Sınırlı serumunuz olması nedeniyle bu sadece tek seferlik Denemeye yetecek. | Open Subtitles | بالكمية المحدودة الموجودة عندك للمصل بالكاد تكفي دورة واحدة من التجارب |
| Elizabeth Loftus: Ben Elizabeth Loftus, ve Denemeye değer dediniz, öyleyse neden denemeyelim, deneyi yapıp sonuçlarını ölçmeyelim? | TED | اليزابيث لوفتوس: أنا اليزابيث لوفتوس وأنت قلت أنه يستحق التجربة، إذاً لم لا نجرب الأمر ونقوم بتجارب ونقيس الأشياء؟ |
| Sen burada kalıp Denemeye devam et. Ben gidip onu bulayım. | Open Subtitles | أبقى هنا و حاول ان تجرب و انا سوف أذهب لأيجادها |
| Evet, tekrar Denemeye hazır mıyız? | Open Subtitles | حسنا , هل نحن على استعداد لمحاولة هذا مرة أخرى؟ |
| Yani bir çocuk itfaiye kostümü giydiğinde o kimliği Denemeye başlıyor. | TED | لذا عندما يلبس الطفل ثياب وكأنه رجل إطفاء فإنه يبدأ بتجربة هذه الهوية. |
| Ben de Bay Kazanova'nın ordan Denemeye karar verdim. | Open Subtitles | قررت أن أجرب السيد كازانوفا بالمناسبة ... |