Ve gerçekten, bilime karşı harika olan heyecanlı kısmı burası aslında beynin ürettiği deneyimler o kadar etkili değilse uyaranlar nelerdir? | Open Subtitles | إنه التحدي الحقيقي للعلم حقاً وهذا الجزء المثير منه ليس في فكرة أن الدماغ تولِّد هذه التجارب إنما في ماهية المحفزات |
"deneyim ya da deneyimler" sorusuna cevaben sadece "Timothy" yazmışsınız. | Open Subtitles | ما هي الخبرات أو التجارب الّتي تجعلكما على أفضل إستعداد؟ |
İnsanların Bronx algısına meydan okuyacak deneyimler yaratıyoruz... ...benim ev dediğim yer. | TED | إننا نخلق تجارب تتحدى تصورات الناس عن برونكس، المكان الذي أدعوه الوطن. |
Bizi bilge yapan deneyimler değil, | TED | كما عدم وجود تجارب ان هذا يجعلنا حكماء اكثر |
Yani, ilk başta güzeldi, değişik deneyimler falan ama eğlenceli değildi. | Open Subtitles | اتعلمين انا اعني , نعم لقد كان الامر مرحا في بداية التجربة لكن لم يكن هناك مرح |
Öncelikli araştırmalarımız beyin yapısı ile fonksiyon ve deneyimler arasında bir ilişki olup olmadığı yönünde. | Open Subtitles | ينطوي بحثنا الأول على فهم العلاقة بين تركيبة الدماغ و الوظيفة و التجربة |
Bugünkü gibi deneyimler sınırlarını zorlayacak ve bunu yapmazsak ilerleme kaydedemeyiz. | Open Subtitles | التجارب كاليوم تدفع الحدود الفاصلة لكننا لا نكبر إذا بقينا مرتاحين |
Yanılsamalar sabit, yanlış ve kanıtlanamayan inançlar; halüsinasyonlar ise hatalı duyusal deneyimler. | TED | الأوهام والمعتقدات الثابتة والكاذبة التي لا تستجيب إلى الأدلة، والهلوسة هي التجارب الحسية الكاذبة. |
Kimliklerimizi yontan sancılı deneyimleri değil, sancılı deneyimler sonucu uyananan kimliklerimizi ararız. | TED | نحن لا نبحث عن التجارب المؤلمة و التي تشكل هوياتنا و لكننا نبحث عن هوياتنا في لحظة إستيقاظنا من تلك التجارب المؤلمة. |
Hayatım boyunca, bu türden deneyimler yaşayan kadınlar, arkadaşlar ve iş arkadaşları gördüm ve bunlar ile ilgili nadir olarak konuşuyorlardı. | TED | لذلك خلال حياتي، رأيت نساء أُسر و أصدقاء و زملاء يعيشون مثل هذه التجارب و نادرًا ما يتكلمون عنها. |
Dahil olduğumuz topluluklar ve tanıştığımız insanlar bize farklı deneyimler kazandırıyor. Üstüne üstlük, okula başlıyoruz ve bir diğer problemi eklemiş oluyoruz. | TED | لدينا كل التجارب المختلفة من المجتمعات والناس الذين التقينا بهم، وعلى رأس ذلك، نبدأ بالمدرسة، ونضيف المشكلة القادمة. |
Önümüzdeki yıllarda çok daha fazla heyecanlı ve anlamlı interaktif deneyimler olacağına eminim, yeni bir yetenek nesli tarafından yaratılacaklar. | TED | أنا على يقين أنه في السنوات القادمة، سنرى مزيدًا من التجارب التفاعلية الهادفة، صنعها جيل جديد من المُبدعين. |
yani evimiz olarak nitelediğimiz, hayatımız boyunca bağlandığımız ve başlıca bütün deneyimler var. | TED | كل هذه المراسي ، تأسس تجارب حياتنا اليومية هذا ما نسميه السُكنى. |
Artık biliyoruz ki, halüsinasyonla alakalı deneyimler önceden düşündüğümüzün aksine sıradan algıyla daha yakın ilişkili. | TED | ولكن أصبح واضحًأ أن تجارب الهلوسة مرتبطة ارتباطًا وثيقًا بالإدراك الحسي أكثر مما كنا نعتقد. |
Hafızanıza yeni deneyimler ekleyemiyorsunuz. | TED | لم يعد بمقدورك إدخال تجارب جديدة لذاكرتك بشكل فعّال. |
Burada duygusal deneyimler olsa da. - | Open Subtitles | اعذريني لنسة ليس لي حظ في تجارب المدينه من اي نوع |
Bunu kontrol ettiğini gördüm "deneyimler kendi kafamdan gelmiyordu. " | Open Subtitles | أرى أنكِ قمتي هنا بكتابة "التجربة لم تكن وليدة ذهني" |
Şimdi daha iyi anlıyoruz, örneğin; beynimizin çeşitli bölgeleriyle bilincimizde oluşan deneyimler, şekilleri görmek, veya acıyı hissetmek veya mutluluğu hissetmek, eş güdümlü olarak çalışıyor. | TED | الآن نحن نفهم أفضل بكثير، على سبيل المثال، أنواع مناطق المخ التي تتماشى مع التجربة الواعية لرؤية الوجوه أو الإحساس بالألم أو الإحساس بالسعادة. |
ancak kendisini, düşüncelerini ve duygularını diğerlerinden ayrı bir şey olarak deneyimler ... | TED | ولكنه خاض التجربة مع نفسه، ومع أفكاره ومشاعره، كشيء منفصل عن البقية... |
Neden mi?Çünkü deneyimler içimizde gerçekleşir. | TED | لماذا؟ لأن التجربة تحدث داخلنا. |
Bütün bu deneyimler onun hareket etme biçimini etkiliyor. | TED | وكل تلك الخبرات تؤثر في الطريقة التي تتحرك بها. |
Bu nedenle laboratuvarda yaptığım şey henüz gelişmekte olan deneysel teknoloji için daha iyi deneyimler tasarlamama yardım edecek sanat yaratmak. | TED | لذلك، قد كنت أخلق في المختبر الفن كطريقة لمساعدتي على تصميم خبرات أفضل لمطلع التكنولوجيا. |
Dışarıda daha yoğun deneyimler arayanlar olduğuna eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن هناك من يبحث عن تجربة واقعية |