"derileri" - Translation from Turkish to Arabic

    • جلد
        
    • الجلود
        
    • جلود
        
    • جلدهم
        
    • بشرة
        
    • جلودكم
        
    • بشرتهم
        
    Onları bazen derileri olmadan, ve bazen çok, çok daha kötü durumda bulduk. Open Subtitles وجدناهم أحياناً دون جلد و أحياناً فى حالة أسوأ
    Pek çok insan meditasyon yapar ama derileri çıkmaz, değil mi? O durumda Clem'in biraz azaltması gerek. Büyü. Open Subtitles أغلب الناس الذين يتأملون لا يحصلون علي جلد إضافي , ألس كذلك ؟ إنه سحر
    Lütfen derileri çıkartsınlar. Open Subtitles إجمعيهم لأخذ هذه الجلود الى الخارج ، من فضلك
    Büyüklerin sorumlu olduğu o hayvanların derileri de mi? Open Subtitles جلود تلك هل الشيوخ مسؤولون عن ذلك أيضاً؟
    Üç, öldüklerinde derileri ve bir baston harika bir kostüm olur. Open Subtitles ثلاثة، عندما يموتون، جلدهم و سيقانهم النطاطة يصنعون زي تنكر رائع.
    Ayrıca güneşten etkilenmemeleri için koyu renk derileri var. Open Subtitles كما أن لديهم بشرة غامقة اللون للحفاظ عليهم من الشمس
    derileri çürüyüp düşüyor. Open Subtitles ! ستذوب جلودكم !
    Tavuk derileri dondurma kabında.. Havada sigara izmaritleri var... çatıda bir tuvalet var... Open Subtitles جلد دجاج في وعاء الصابون، أعقاب سجائر في الهواء
    Tüm o derisiz tavuk lokantalarına gidip, atacakları derileri alacaksın yanına da "El Pollo 'Deri'to" diye lokanta açacaksın. Open Subtitles تذهب لجميع المطاعم التي تنزع جلد الدجاج وتأخذ الجلد الذي رموه وتفتح مطعماً مجاوراً نسميه إل بولو جلدو
    derileri açık pembe. Yeşil ölü noktalar var. Tipik siyanür zehirlenmesi. Open Subtitles جلد وردي فاتح, بقع موت خضراء تسمم بالسيانيد نمطي.
    Lakin, iki kurbanın da derileri üzerinde donmadan dolayı olan yanık tespit ettim. Open Subtitles ،من ستة الى عشر ايام على أية حال، وجدت آثار لحرق الثلاجة على جلد اثنتين من الضحايا
    İnin oradan ve derileri çıkartın. Open Subtitles أريدك أن تنزلي هنا ثانية و تأخذي هذه الجلود الى الخارج
    Bu derileri Najib'e götürün. Sorun bakalım almak ister mi. Open Subtitles "خذ تلك الجلود الى "نجيب انظر ان كان يريد شرائها
    derileri takım elbise gibi giyen bir adam. Open Subtitles . هذا الرجل يستطيع ارتداء الجلود , كبدلة
    Sonradan, hayvanların derileri tabakhaneye gönderilir. Open Subtitles بعد ذلك، يتم إرسال جلود هذه الحيوانات إلى المدابغ التي تستخدم
    Sürüngenlerin, kumlardan korunmak için sert pullu derileri vardır. Open Subtitles الزواحف ، لديها جلود مدرعة محرشفة لتحميهم من الحبيبات اللاسعة.
    Dallardan yapılmış bir barınağın ocağın hemen yanında olması gerekir ve yapraklarla kaplanmış hayvan derileri olmalı. Open Subtitles سيكون هناك ملجأ بقرب الموقد مصنوع من الأغصان و جلود الحيوانات و الأرضية من الأوراق
    Göğsünüzdeki kıllar.Japon erkeklerin çıplak, güzel bir derileri vardır . Open Subtitles انة الشعر الذي في صدرك الرجال اليابانيون جلدهم غير مشعر و جميل
    Üreme hormonları yumurta ve sperm üretimini teşvik ettikçe derileri renk değiştirir. Open Subtitles بينما يحفّز هرموناتهم الجنسيّة انتاج البيض والمنيّ فيتغيّر لون جلدهم
    derileri çok sert ama içleri sulu. Open Subtitles جلدهم سميك ولكن ثمّة عُصارة جيّدة بداخلهم
    Kızılderili kafa derileri bu kadar yağlı olmaz. Open Subtitles بشرة الهنود الحمر ليست دهنية لهذه الدرجة.
    derileri çürüyüp düşüyor. Open Subtitles ! ستذوب جلودكم
    İç organları donmuş ama yine de, derileri yanmış ve yıpranmış. Open Subtitles كانت أعضاؤهم الداخلية مجمدة لكن بشرتهم كانت محترقة ومتآكلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more