"derinliklerinden" - Translation from Turkish to Arabic

    • أعماق
        
    • اعماق
        
    • عمق
        
    • الأعماق
        
    • صميم
        
    • أحشاء
        
    • أمعاء
        
    • الأعماقِ
        
    Ardından aynı ses midemin derinliklerinden, boğazımı yırtarcasına yine geldi." TED ثم جاء الصوت مرة أخرى، بقوة من أعماق جوفي يكاد يسحق حلقي
    Benlikle alakalı oluşturulan bu tahminler, yoğunlukla vücudun derinliklerinden gelen duyu sinyallerine bağlı. TED وهذه التوقعات ذات الصلة بالنفس تعتمد اعتماداً شديداً على الإشارات الحسية الناشئة من داخل أعماق الجسم.
    Kendisini buradan kurtarması gerekiyor, ölümlülüğünün derinliklerinden gelip ruhunu serbest bırakması. TED ومن هناك يتعين عليها نشل نفسها من أعماق الفناء، لتأتي وتطلق روحها.
    Deja vu bazen rastgele sinirsel bir olay olarak ortaya çıkar fakat sıklıkla ruhun derinliklerinden gelen bir mesajdır. Open Subtitles ديجا فو ، بعض المرات يبعد الافكار كحدث عصبي عشوائي ولكن في الغالي رساله من اعماق الروح
    Kuraktoprakın derinliklerinden... ..gerçekten sağ çıkabildi mi görmek için beklemek istiyorum. Open Subtitles أنا أيضا, أريد الأنتضار إذا حقا رجعت من عمق البحر السام
    Kutsal dağın bağırdığı günde, Gudjara'nın derinliklerinden altın bir kız çocuğu gelecek. Open Subtitles يوم ما عندما يبكي الجبل المقدّس 000 سيجيء من أعماق الجبل إله ذهبي .. طفلة
    Kaydettiğiniz sinyallerden ve uzayın derinliklerinden gelen, benimle ilgili mesajlardan haberimiz var. Open Subtitles نعلم بأمر المراقيب ورسائل أعماق الفضاء المتعلقة بي اللاتي تلقيتموها.
    Yüreğinizin derinliklerinden bile ağlasanız... gözyaşlarınızın akmasını zorlayamazsınız. Open Subtitles حتى لو تمكنت من البكاء من أعماق قلبك لا يمكنك اجبار الدموع على الخروج
    Halkım adına size kalbimin derinliklerinden teşekkür ederim. Open Subtitles أنا ماثيزار بالنيابه عن كل شعبى أريد أن أشكركم من أعماق قلبى
    Uzayın derinliklerinden geldikleri için istilacılar güneşimizin ışınlarına dayanamıyor. Open Subtitles قادمة من أعماق الفضاء، الغزاة ليس لديهم مقاومة لإشعاع لدينا الشمس.
    Bir milyar tonluk deniz canlıları, yüzeye yakın yerlerde yiyecek aramak için okyanusun derinliklerinden çıkar. Open Subtitles حوالي ألف مليون طن من المخلوقات البحرية تصعد من أعماق المحيط باحثة عن الغذاء قرب سطح الماء
    Uzayın en karanlık derinliklerinden kimsenin tahmin edemeyeceği bir bela geldi. Open Subtitles من أظلم أعماق الفضاء الخارجي أتي شرّ لم يتوقعهُ أحد
    Ve kalbimin derinliklerinden biliyorum ki bir gün birlikte olacağız. Open Subtitles و في أعماق قلبي أعلم أننا في النهاية سوف نجتمع مع بعضنا
    Deneyebilirsin sanırım ama kalbinin derinliklerinden bir ses çamaşır yıkama gününün her zaman cumartesi gecesi olduğunu söylüyordur. Open Subtitles حسناً, أعتقد بأنك ستحاول لكن في أعماق قلبك سينغزك دائما أن ليلة الغسيل هي ليلة السبت
    Pekala ve kapanış için, kalbimin derinliklerinden bir şarkı geliyor. Open Subtitles حسناً، والآن في ختام برنامجنا أغنية قصيرة نابعه من أعماق قلبي
    Peki, arkadaşım, Sana yardım etmek isterdim kalbimin derinliklerinden. Open Subtitles حسنا، ياأصدقائي أنا أودّ أن أساعدكم من أعماق قلبي
    Ancak sonra, okyanusun derinliklerinden, dev çekiç kafalı bir balina fırladı! Open Subtitles ولكن فجاة ومن اعماق المحيط .. ظهر ... حوت مفترس ضخم
    Bu görüntüler Atlas Okyanusu'nun derinliklerinden Bermuda ile Kanarya Adaları arası bir yer. Open Subtitles هذه الصور من اعماق سّطح المحيط الأطلسي ، في مكان ما بين برمودا و جزر الكناري.
    Şeytanın kızı cehennemin derinliklerinden yükseliyor. Open Subtitles إبنــة الشيطــان التي جاءت من عمق الجحيم.
    Karelerine göz gezdirdiğinizde belirsiz bir anı beyninizin derinliklerinden yüzeye çıkar. TED بينما أنت اتفحص مربعاته ذكرى بعيدة تطفو إلى السطح من الأعماق داخل دماغك.
    Sana birşey söylemem gerek, Alan, ve bu benim kalbimin derinliklerinden geliyor. Open Subtitles يجب أن أخبرك بشيء يا "آلان"، هذا نابع من صميم قلبي
    Cehennemin derinliklerinden, en karanlık ve rezil ruhların ellerinde yapılmış bir ruh taşıyıcısı. Open Subtitles وعاء مصنوع يدوياً في أحشاء جهنم بواسطة الظالمين و السفلة
    Bir taşıyıcı, Cehennemin derinliklerinden günahkar ruhların üretimi, el yapımı bir alet. Open Subtitles وعاء، اليد صنعت فى أمعاء الجحيم. بواسطة الظالمين والحقراء.
    En derin okyanusun gölgeli derinliklerinden daha karanlık... yıIdızlı kainattan bile sonsuz olan tüm bilgiler ya da bilinenler... bir iki kiloya sığarmış. Open Subtitles أظلم مِنْ الأعماقِ الغامضة في المحيطِ ازلي اكثر من الكون المضئ بثلاث باوندات كل المعرفة التي عرفت والتي سوف نعرفها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more