"derisini" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجلد
        
    • جلد
        
    • جلده
        
    • فروة
        
    • بشرتها
        
    • تقشر
        
    • جلدها
        
    • جلدِه
        
    • جلود
        
    • بشرته
        
    • بسلخ
        
    • سلختها
        
    • أسلخ
        
    • يسلخ
        
    • يسلخون
        
    Neredeyse o değersiz sarı derisini yüzüveriyorlardı. Open Subtitles أزالوا له تقريباً قليل من الجلد الأصفر الميت.
    Onun kalp atışlarını bana yaklaştıracağını bilseydim, vücudunun tüm derisini soyardım. Open Subtitles يمكن أن أقشر كل شبر من الجلد في جسمك إذا كان ذلك يحقق لي القرب من مكانها ولو بمقدار خفقة قلب
    Sen ev sahibinin canlıyken derisini yüzdün ve ondan kendine bir ceket yaptın. Open Subtitles أنت سلخت جلد زوجتك و هي حية و فصلت به سترة خاصة بك
    Dünyayı benim gibi gören geçip giden anı yakalayıp kaydeden denizin parıltısını veya bir atın ışıldayan derisini gören... Open Subtitles الذين يبصرون العالم مثلما أفعل.. والذين يأسرون العالم مثلما يعبر.. الذين يرون تلألأ مياه البحر، أو توهّج جلد الحصان
    Pizza derisini haşlayacak kadar sıcak olsa da buradan mutlu ayrılacağını bilirim. Open Subtitles وأعلم بأنه سيغادر سعيداً حتى ولو تسببت الشريحة الحارة في سلخ جلده
    Diyelim ki bu çatı altında sevdiğin herkesin kafa derisini yüzmüşüm. Open Subtitles لنقل أنني أخذت فروة رأس كل شخص مبارك في هذا المنزل
    Onun kalp atışlarını bana yaklaştıracağını bilseydim, vücudunun tüm derisini soyardım. Open Subtitles يمكن أن أقشر كل شبر من الجلد في جسمك إذا كان ذلك يحقق لي القرب من مكانها ولو بمقدار خفقة قلب
    Sonra başkası gelip tekrar sarınca üstlerinde derisini bırakmış. Open Subtitles ثم أتى أحدهم و أعاد تعبئتهم تاركا بعض خلايا الجلد عليهم
    Sana gelince, Gölge, sırtının derisini yüzerken yaratıklarına ne kadar bağlı olduğunu göreceğiz. Open Subtitles عودةً إليك , سنرى باي مقدار أنت مُتَيَّمٌ بإبداعاتك ـ ـ ـ عندما الظل يبدد الجلد بعيداً عن ظهرك
    - Düğünde müthiş görünecek. - Onun derisini yüzmem gerek. Open Subtitles قال أنه سينتظر حفل الزفاف الكبير يجب ذلك الجلد
    İnsan derisini ve teknolojinin insan vücudunu nasıl değiştirebileceğini araştırdım. TED لقد بحثت في جلد الإنسان ، وكيف أن التكنولوجيا من الممكن أن تغير شكل الجسم.
    Yaptığım son şey olsa da, o benekli sırtlanların derisini yüzeceğim. Open Subtitles سوف أنزع جلد كل واحد منهم حتى لو كان هذا هو آخر شيء أفعله
    Esnek alt çene derisini beşik gibi kullanarak bir seferde 15'den fazla yavruyu taşıyabilir. Open Subtitles جلد فكها السفلي يتمدد كسجادة ممهده اللذي بواسطته يمكن أن تحمل ما يقارب 15 صغيرا في المرة الواحده
    Katilin kurbanın derisini neden yüzdüğünü biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف لماذا القشور الجاني إيقاف جلد ضحاياه؟
    Ama başarısız oldu Sabah olunca onu avlayıp derisini duvara asacağım Open Subtitles وسأحصل عليه عند شروق الشمس وسأعلق جلده على الحائط
    Aslanın yaptığı şu olmalı... kanını içmek için derisini yalayarak yüzmüş. Open Subtitles لاشك ان الاسد لعق جلده ليتمكن من شرب دمه
    Azıcık derisini deldim ve bildiği herşeyi dökülmey başladı. Open Subtitles بالكاد خدشت جلده وبدأ بالتحدث بكل ما يعرفه
    Yara'nın mızrağında asılı, uzun ve dalgalı kafa derisini hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تذكر فروة الراس ذات الشعر الطويل التي رأيناها في خيمة سكار؟
    Yaşlı Del'in kafa derisini şimdi burada yüzebiliriz. Bize nasıl bir his olduğunu anlatabilir. Open Subtitles بإمكاننا سلخ فروة رأس ديل ، وسيبقى حياً ، ليخبرنا بشعوره
    Kızgın sıcaklar, isilikler Ve tuzlu su derisini acıtıyor. Open Subtitles ... و يبدو أن ملوحة ماء البحر آذت بشرتها
    Fazla uzun kalamazlar piyasada, milletin derisini böyle soyarlarsa! Open Subtitles ، لن تستمر في السوق طويلا طالما تقشر جلود الناس
    Onu eve götürüp derisini yüzüp, etini dolaba koyacağız, tamam mı? Open Subtitles سنأخذها إلى المنزل و ننزع جلدها ثم نحتفظ بلحمها , اتفقنا؟
    Kasımpatılar, gözlerini temizlemek için, çamur, derisini serinletmek için. Open Subtitles الإقحوان لتَوضيح عيونِه، الطين لتَبريد جلدِه.
    Daha resmi otopsiye başlamadım ama üst derisini incelediğimde küçük delikli yaralar ortaya çıktı. Open Subtitles لم أبدأ التشريح الرسمي بعد، لكن فحص بشرته كشف جرح ناتج عن ثقب هنا.
    Onu vurmalıydım Wesley! Sen kafa derisini yüzünce bu yapılması en uygun şeydi. Open Subtitles لأن قتله هو العمل النزيه الوحيد الذي يمكنني فعله لأجله بعد ماقمت أنت بسلخ فروة رأسه
    Canlı canlı derisini yüzmüştüm. Altı saatimi almıştı. Open Subtitles سلختها حيه و إستغرقت ستة ساعات
    onu yakalarsam derisini yüzeceğim ve derisini giyerken ona izlettireceğim. Open Subtitles عندما أمسك به سوف أسلخ جلده وسوف أجعله يشاهدني و أنا ألبسه
    Eğer birini bir sincabın derisini yüzerken görürsen, bıçağı karnına saplarsın ve açarsın. Open Subtitles هل رأيتِ شخص يسلخ سنجاب من قبل ؟ تضعى سكينه فى بطنه ثم تسلخيه
    derisini çıkarsak, hâlâ nefes alabilecek birisini görüyorum. Open Subtitles رأيتهم يسلخون جلد رجل وهو على قيد الحياة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more