İyi haber buydu işte. Kötü haber ise yaşam desteğini kaybettik. | Open Subtitles | تلك هي الأخبار الجيدة.ِ الأخبار السيئة هي أننا فقدنا دعم الحياة |
Bu noktada, yaşam desteğini yeniden başlatacağım ve iniş protokolünün yönetimini ele alacağım. | Open Subtitles | عند هذه النقطة أنا أعيد تشغيل دعم الحياة والسماح لبروتوكول الهبوط بتولي المسؤولية |
İskoçya'ya dönüşün için, Vatikan'ın desteğini elinde tutmak için çok çaba harcadın. | Open Subtitles | لقد عملتِ بجد لتحافظي على دعم الفاتيكان من أجل عودتكِ إلى سكوتلاندا |
..eğer davamızı savunur ve desteğini kazanırsam.. Bu durumdan kurtulmak için ihtiyacımız olan.. | Open Subtitles | إذا قمت بتقديم قضيتنا لكسب دعمه فربما يكون هذا كل ما نحتاج إليه |
Tabi ki Kara Şövalyelere olan desteğini kesmelisin. | Open Subtitles | بالطبع يجب عليك ان توقف دعمك لمنظمة الفرسان السود |
Görünen o ki, önce bu halkın desteğini almak gerek. | Open Subtitles | ولكن يبدو انه من الضروري كسب تأييد الشعب |
Oylamanın geçmedeğini ve artık onların desteğini almayacağımızı ama gönülden teşekkür ettiğimizi söyleyeceğiz. | Open Subtitles | لشكرهم بكلّ صدق ولكنّ خرجنا من التصويت بقرار عدم قبول دعمهم بعد الآن |
Topluluğumun desteğini alabilmek için bir gün geri dönüp bu desteğin karşılığını ödeyeceğime söz verdim. | TED | ولأحصل على دعم مجتمعي، وعدت أن أعود يومًا لأرُدّ هذا الدعم. |
Bunun bir nedeni George H. W Bush’un Irak’ta savaşmadan önce küresel topluluğun desteğini almak için BM’ye gitmesi. | TED | السبب الرئيسي لأن بوش الأب ذهب للأمم المتحدة ليحصل على دعم المجتمع الدولي قبل أن يحارب في العراق |
Bu noktada hayat desteğini artırmanın yollarına odaklanmalıyız. | Open Subtitles | عند هذه النقطة أوصي بالتركيز على طريقة لرفع دعم الحياة لأقصى حد |
Sette gerginlik arttı ve Marilyn güvendiği ekibin desteğini kaybetmeye başladı. | Open Subtitles | تكدست التوترات في موقع التصوير و بدأت مارلين تفقد دعم الطاقم التي أصبحت تعتمد عليه |
Almanlar Doğu Avrupadaki Yahudilere özgürlük sözü vererek onların desteğini kazanmaya çalıştı. | Open Subtitles | حيث كان الألمان يحاولون كسب دعم اليهود في أوروبا الشرقية من خلال وعدهم لهم بالحرية من نير الذل الروسي |
Bu ülkenin desteğini hakkettiğimi düşünüyorum Özellikle de böyle çaresiz bir durumdayken | Open Subtitles | أعتقد إني أستحق دعم بلدي خاصةً في هذه الحاله اليائسه |
Ülkemizin bu zor zamanlarında, size desteğini sunan ilk kişiler arasında olmama izin verin. | Open Subtitles | أنا اول من يقدم دعمه في هذا الوقت الصعب لبلادنا |
Eğer onun oyunu alabilirsek yarın ki davette kamu desteğini arkamıza alabilirsek işte bu paha biçilemez bir şey olur. | Open Subtitles | إن أمكننا الحصول على صوته إن حصلنا على دعمه العلني ليلة الغد فسيكون هذا مذهلاً |
- Lily. Bu gece senin desteğini bekliyorum. | Open Subtitles | آمل أنني أستطيع الاعتماد على دعمك الليلة |
Bununla, 11. Bölgede ki terorist yuvaları desteğini kaybedecek ve dağılacak. | Open Subtitles | بهذا فإن الخلايا الإرهابية في المنطقة الحادي ستخسر تأييد الشعب و ستنهار |
Ticaret Federasyonundan dostlarımız da desteğini sundu. | Open Subtitles | أصدقاؤنا من اتحاد التجارة قد عبروا عن دعمهم لي |
Testler pozitif çıkarsa, aile finansal desteğini derhal geri çekecek. | Open Subtitles | اذا أتت النتيجة ايجابيّة، العائلة سوف تُلغي دعمها المالي لـ مطعمك على الفور. |
Eğer bir boksör köşesinin desteğini hissetmezse, bazen bu ringe yansır. | Open Subtitles | وإذا لم يشعر الملاكم بالدعم في زاويته فأحياناًتظهر النتيجة في الحلبة |
Hava saldırısı için desteğini geri çekersen, daha fazla bilgilendiriliriz. | Open Subtitles | سحب دعمكم لغارة جوية، ونحن سوف يقال أكثر من ذلك. |
Jimmy Wales, desteğini Wikipedia'yı karartarak gösterdi. | Open Subtitles | عندما أعلن جِمي ويلز تأييده إظلام ويكيبيديا |
Polonya ordusu ve halkının desteğini arkasına aldığından Gomulka, Khruschev'e karşı giriştiği tartışmadan galip ayrılmıştı. | Open Subtitles | وارسو أكتوبر 1956 لإنه كان يحظى بمساندة الجيش والشعب البولندي علت كلمة جومولكا على خوروشوف |
desteğini takdir ediyorum. | Open Subtitles | إنّي ممتنّة فعلاً لدعمك |
Kardeşinize yazıp desteğini isteyin. | Open Subtitles | قولي بأنك ستراسلين أخاك, تسعين لدعمه. |
Sadece insanların desteğini değil her şeyini evini, kocasını da kaybetmişti. | Open Subtitles | أنها لم تتأخذ قراراُ مفاجئاً لأبتعاد عن ذلك, أنها لديها منزلاً, زوجاً |
Petrol şirketlerini dahil etmek Cumhuriyetçilerin desteğini almamızın tek yolu. | Open Subtitles | إشراك شركات النفط هي الفرصة الوحيدة التي لدينا في الفوز بتأييد الجمهوريين |
Memur Foster konuşmaya çalıştığınızı söyledi ama sizi susturup polis desteğini istediğini söyledi. | Open Subtitles | الشرطي فوستر قال إنكي حاولتي التحدث, لكنه قال لك لا تتحدثي وطلب الدعم. |