"dikiliyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

    • تقف
        
    • واقفة
        
    • تقفين
        
    • واقف
        
    • واقفاً
        
    • تقفي
        
    • واقفةٌ
        
    • تحوم حولي
        
    Bir dakika önce koridorda dikiliyorsun bir dakika sonra kertenkele bokundasın. Open Subtitles لدقيقة تقف في مرر طويل في الدقيقة الأخرى أنت وجبة لسحلية
    Yatak odamda dikiliyorsun, iç çamaşırı çekmeceme bakıyorsun. Open Subtitles أنت تقف في غرفة نومي، تنظر خلال تسريحتي.
    Burada, klor hidratlaştırmaktan, dolandırıcılık ve hırsızlıktan, erkek erkeğe anal ilişkiye girmekten, toplumun iyiliğini bozmaktan ve saptırmaktan mahkum olarak dikiliyorsun. Open Subtitles أنت تقف هنا مدانا النصب والسرقة النشل ، واللواط والإحتيال
    Çok tatlısın, hayatım burada ateşin başında, benim sana büyük gelen giysilerimle dikiliyorsun. Open Subtitles تبدين رائعة جدا، عزيزتي... واقفة هنا بجانب النار... في روب رجالي كبير جدا.
    Tünelin girişinde yalnız başına dikiliyorsun, çünkü bir şeyler biliyorsun, ben bile isimlendiremiyorum; daha derin, daha merhametsiz bir şey... Open Subtitles أنتِ تقفين لوحدكِ بمدخل النفق لأنكِ تعرفين شيئًا لا أستطيع حتى تسميته شيء أعمق وأكثر قسوة
    İçeri gelsene, orada ne dikiliyorsun. Open Subtitles ادخل, لماذا أنت واقف بالخارج ؟
    Ateş etsene! Ne halt etmeye dikiliyorsun? ! Open Subtitles بدلاً من قتلهم جميعاً، لماذا ما زِلتَ واقفاً هناك؟
    Bu makaleye göre, seyrek görülen bir karaciğer hastalığından ölmüşsün ve birden değişik bir isimle karşıma dikiliyorsun? Open Subtitles طبقاً لهذه المقالة مت منذ 5 شهور بسبب مرض كبد نادر وفجأة تقف أمامي مع اسم مختلف
    Her ayrıldığımızda yüzünde o ifadeyle karşıma dikiliyorsun. Open Subtitles كل مرة ننفصل تقف هكذا بتلك النظرة على وجهك
    Niye beni yargılar gibi dikiliyorsun orada? Open Subtitles لماذا وأنت تقف هناك حكم على لي مع مكتوف الايدي الخاص بك؟
    Bir de korkuluk gibi dikiliyorsun orada! Peşine düşsene! Open Subtitles و الآن تقف هناك فحسب ككيس من البطاطا,اذهب خلفه
    Tek bildiğim Üstatların, sizin bu işi halledeceğinizi söylediği buna rağmen karşımda eli boş dikiliyorsun. Open Subtitles كل ما اعرفه ان السادة قالوا انكم سوف تنهون العمل والان أنت تقف هنا ويديك فارغتان
    Öyleyse önümde küçük bıyığın ve şeytani tutumundan başka savunacak bir şeyin olmayarak mı dikiliyorsun yani? Open Subtitles إذاً أنت تقف أمامي من دون أي شئ سوى شاربك الأنيق و سلوكك السئ ؟
    Durumun ne olduğunu anladığın için mi dikiliyorsun orada? Open Subtitles أنت تقف هناك و أنت تعرف ما هذا الموقف اليس كذلك ؟
    Telefonuma bakmaya geldim ve sen karanlıkta dikiliyorsun. Open Subtitles عدت للبحث عن هاتفي وأنت واقفة هنا في الظلام؟
    Evet. O zaman niye hala burada dikiliyorsun? Open Subtitles اذاً ما اللذي ما زلتي تفعلينه وانتي واقفة هنا ؟
    Efendim, orada ne zamandır dikiliyorsun? Open Subtitles سيد، كم من الوقت كنت واقفة هناك؟
    Herkes sana baksın diye mi bu kıyafetle bahçede dikiliyorsun? Open Subtitles هل تقفين في فنائي مرتدية هذا ليراكِ كل رجل؟
    Peki ne zamandır orada dikiliyorsun? Open Subtitles حسناً، منذ متى وأنتِ تقفين هنا؟
    Ne zamandır burada dikiliyorsun? Open Subtitles كم من الوقت وأنت واقف هنا؟
    O zaman neden burada dikiliyorsun hala? Open Subtitles حسنٌ , لما مازلتَ واقفاً هناك ؟
    Ona ne oluyor? Niye orada dikiliyorsun? Open Subtitles ماذا حدث لها, لما أنتِ تقفي هنا
    - Neden dikiliyorsun, işini yap, yürü! Open Subtitles لما أنتِ واقفةٌ هنا؟ تحركي هيا. -مالذي يجري؟
    Tepemde ölüm meleği gibi dikiliyorsun Daniel. Open Subtitles تحوم حولي وكأنّك شبح الموت يا (دانيل).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more