"dikkatin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تركيزك
        
    • انتباهك
        
    • الإنتباه
        
    • إنتباهك
        
    • التركيز
        
    • تنتبهين
        
    dikkatin dağılmayacaktır. Open Subtitles لا يجب أن تكونى هكذا, تستطيعين عملهاو لا تدع شيئا يؤثر على تركيزك.
    Yani dikkatin her zaman olduğu yerde değil. Open Subtitles بمعنى ان تركيزك لم يكن بمكانه على ما جرة العادة
    Tefekkür düzeyine ulaşmak için çalış... böylece dikkatin dağılmaz... yani kendi enerjin dışında hiçbir şey... görmez ya da hissetmezsin. Open Subtitles تدرب إلى أن تتمكن من التأمل، يجب ألاّ يشتت شيء انتباهك بحيث لا ترى أو تشعر إلا بطاقتك أنت
    Artık tüm dikkatin çocuğumuzda olsun başka bir yerde değil. Open Subtitles ركزي انتباهك باتجاه طفلنا ولا تتركيه يضلّ
    Yani tüm bu planlar ve detaylara olan dikkatin... konumunla mı ilgiliydi? Open Subtitles إذاً، كل هذا التخطيط و الإنتباه للتفاصيل ما هو إلا تحسيناً صورتك؟
    Görevde de dikkatin dağılabilir. Open Subtitles حالات صرف الإنتباه يمكن أَن تَحدث في الحقلِ
    Bir an dikkatin dağılır. Sana vurur. Open Subtitles أذا انصْرفُ إنتباهك للحظةِ، هو سيَضْربُك
    -Anladım. Bir an için dikkatin dağılırsa, birileri zarar görür. Open Subtitles -فقدان التركيز للحظه واحده ، من الممكن ان يتأذي احد
    Biliyorsun, dikkatin çok çabuk dağılıyor. Open Subtitles أنت لا تنتبهين لطريق أمامك
    - Senin dikkatin dağılmış olabilir ama ben Charlotte Cross'un göründüğü kişi olmadığını kanıtlayacağım. Open Subtitles حسناً ربما أنت فقدت تركيزك ولكن سوف أثبت أن شارلوت كروس ليست كما تبدو
    Gözlerime dalıp gitme dikkatin dağılır. Open Subtitles لا تفعل. لا تتوه في عيوني. ستفقد تركيزك.
    En son şınav çekerken dikkatin dağıldığında burnunu kırmıştın ve bizim de mutfağı yeniden döşememiz gerekmişti. Open Subtitles آخر مرة تشتت تركيزك فيها وانت تقوم بتمرينات الضغط، كسرت أنفك وأضطررنا لتغيير ارضية المطبخ
    Senin bütün dikkatin sürücü podunu kapatmaya yetmedi. Ben yine de seni suçlamıyorum. Open Subtitles تركيزك لم يفصل المحرّك لكنني لا ألومك
    Sana söylemem gereken bir şeyler var ve dikkatin dağılmadan önce seni yakalamak istedim. Open Subtitles أردت الحرص أن أخبرك بشيء قبل أن يتشتت انتباهك
    Teğmen, dikkatin dağılmasın. Open Subtitles ...ملازم يجب ان لا يتشتت انتباهك
    Sakın dikkatin dağılmasın. Open Subtitles لا تشتت انتباهك.
    dikkatin olay yerinde de dağılır. Open Subtitles حالات صرف الإنتباه يمكن أَن تَحدث في الحقلِ
    Çünkü şimdi dikkatin dağıldı, bu yüzden de daha iyi oynuyorsun. Open Subtitles لأنك الآن مصروف الإنتباه وهكذا ستلعب بشكل أفضل
    Hazır dikkatin dağılmışken ayakkabılarımı çıkaracağım. Open Subtitles بينما أنت مشتت الإنتباه سوف أخلع حذائي
    dikkatin çok çabuk dağılıyor. Open Subtitles أنت يسهل صرف إنتباهك أيضا ً بسهولة
    Bir yanlışlık olmalı. Senin dikkatin dağılamazdı. Open Subtitles ليس من الممكن تشتيت إنتباهك
    O Vinnie'nin yerine geçmeye çalışırken, senin dikkatin başka yerde olacaktı. Open Subtitles كان يحضرها إلى هنا إليك ليتمكن من صرف إنتباهك بينما يحاول هو السيطرة على منصب (فيني)
    Peki, ama eğer dikkatin şov yapmak yerine bebeğimiz üzerinde olacağını bilseydik daha iyi hissederdik. Open Subtitles حسنا، لكن أظننا سنرتاح أكثر لو علمنا أن التركيز سيكون على طفلنا، وليس تقديم عرض.
    Gayet iyi gidiyordun, ama daha sonra dikkatin dağıldı. Open Subtitles كنت تتحرك جيداً وبعدها شيء ما جعلك تفقد التركيز.
    Hey, hey, dikkatin dağılıyor. Open Subtitles أنتِ لا تنتبهين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more