Kendinizi dindar bir adam olarak adlandırır mısınız? - Buradakiler kadar dindarım. | Open Subtitles | أخبرنى يا سيدى ، هل ترى نفسك رجل متدين ؟ |
dindar bir kişinin memur olabileceğini düşünemem. | Open Subtitles | ولا اضن اي شخص متدين له الاحقية في الامساك بزمام سلطة شعبوية |
Birazcık daha dindar bir adam olsaydım koruyucu meleğim olduğunu söyleyebilirdim. | Open Subtitles | لو كنتُ أكثر من رجلٍ متدين لـكنت قلت إنكِ ملاك. |
Ortodoks teologlar ve güçlü yargıçlar karşısında, kendisini savunan, genç ve dindar bir kadının dramına... | Open Subtitles | شابة صغيرة و متدينة تواجه مجموعة من اللاهوتيين الأرثودوكس و القضاة الأقوياء |
Bizi ziyaret eden dindar bir bayan. Kocası ordudaydı. | Open Subtitles | امرأة متدينة اعتادت أن تزورنا، زوجها كان في الجيش |
dindar bir bakir ile yatarsan, seninle beraber olmak için Tanrı'dan ayrılıyormuş gibi gelir. | Open Subtitles | تضاجعين بتول متديّن, إنه مثل انفصاله عن الله لمواعدتكِ. |
Abu Jaafar dindar bir genç adam, camilerin bir güvercini, bir savaşçı, | Open Subtitles | أبو جعفر شاب تقي يتردد على المسجد ، مجاهد |
Tanrısız bir adama göre çok dindar bir durum bu. | Open Subtitles | هذه كلمة ورعة جداً بالنسبة لشخص غير متدين |
Onun sözlerine karşı çıkabiliriz, ama dindar bir Yahudi'nin, tapınağa girmesini engelleyemeyiz. | Open Subtitles | ونحن قد يجادل كلماته، ولكن لا يمكننا أن ننكر إدخال يهودي متدين إلى المعبد. |
Böyle dindar bir aileden gelip nasıl onlar gibi olmadın. | Open Subtitles | أذاً كيف تنحدر من عائلة دينية كهذه و أنتهى بك المطاف بكونكَ غير متدين ؟ |
Kraliyet soyundan dindar bir Protestan iyi bir kral olurdu. | Open Subtitles | رجل من دما حاكمه متدين بروستاتي سيكون ملكا جيدا |
Az önce dindar bir adam olduğunuzu söylediniz. | Open Subtitles | "الآن يا سيد " سيلرز لقد قلت تواً أنك رجل متدين |
- dindar bir adam olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أنك رجل متدين أنت لا تفهمين .. |
Başkan çok dindar bir insan. Sana söylememe gerek yok ki. | Open Subtitles | الرئيس متدين جدا لا أحتاج لقول ذلك لك. |
Enfeksiyonu olan sıradan, dindar bir kaçık. | Open Subtitles | إنه متدين مجنون يتصادف إصابته بعدوى |
Demek istediğim, biri dindar bir kaçığa döndü, ve Bowman nedense, Bowman'nın kendisinden hiç gerçekleştiremediği beklentileri vardı. | Open Subtitles | وأحد منها قلبه لأحمق متدين و " بومان " لأي سبب كان |
Bebeğimin bir babası olsun diye benimle evlenmeni istemiştim. Bu açıdan dindar bir insanım. | Open Subtitles | أردتك أن تتزوجني لكي يحظى ابني بأب، أنا متدينة جداً |
"Asla dindar bir insan olmadım ama Iris bana ışığı gösterdi. | Open Subtitles | لم أكن يوماً إنسانة متدينة لكن أيريس جعلتني أرى النور |
Kendisi nazik, sevgi dolu beyni gereğinden fazla gelişmiş sağ görüşlü dindar bir Teksaslı ve hafif Dr. Pepper bağımlısıdır. | Open Subtitles | فهي إنسانة محبة لطيفة متدينة متعصبة من شرقي تكساس مع مزاج عنيد قليلا |
Böyle zamanlarda keşke dindar bir adam olsaydım. | Open Subtitles | بهذا الوقت يا ليت كنت رجل متديّن |
dindar bir kaçığı arıyoruz demek ki. | Open Subtitles | -حسن، نبحث عن مجنون متديّن إذًا |
dindar bir adam, öldürmekten pişmanlık duyuyor ve kurbanlarını dini bir sanat eseri gibi sergiliyor. | Open Subtitles | رجل تقي الذي يقتل بندم ثم يعرض ضحاياه كأعمال فنية دينية |
dindar bir Müslüman'ın, İslam düşmanları tarafından uydurulmuş böyle bir şeyi nasıl kabullendiği tam bir merak konusudur. | Open Subtitles | والذى يستند على الإسلام المبكر من مصادر فُقدت ويتساءل المرء كيف أن شخص مثل هذا وهو مسلم تقي كان سَيزعم أَو يختار شيء كهذا إذا كان مُؤلف مِنْ أعداء الإسلامِ |