| Beni dinliyor musunuz, Bay Brown? Tuvalette bir adamla tanıştım. | Open Subtitles | هل تستمع لي؟ لقد إلتقيت هذا الشخص في دورة المياة |
| Kulağındaki kulaklıklardan çeşitli dilleri dinliyor | TED | وهي تستمع للعديد من اللغات عبر سماعات الأذن |
| Her zaman gittiğin yerlere gitme sakın. dinliyor musun? | Open Subtitles | لا تذهب لأي مكان تذهب إليه بالعادة , هل تسمعني ؟ |
| Marsa Clark Kent, beni dinliyor musun? | Open Subtitles | مارثا كلارك كنت هل تستمعين إلى ما أقوله؟ |
| Banyodan çıkması gerekli. Sadece seni dinliyor. | Open Subtitles | يجب أن تخرج من الحمام إنها تصغي إليكِ أنتِ فقط |
| Efendim, burayı dinliyor olabilirler. | Open Subtitles | قد تكون أجهزة تنصت مزروعة في المكان يا سيدي |
| Evde, Montag'ın eşi Mildred gün boyunca radyoyu dinliyor ve salonlarının üç duvarında ekranlar var. | TED | في المنزل، تستمع زوجة مونتاغ إلى المذياع على مدار الساعة، وثلاثة من جدران ردهة منزلهم مملوءة بالشاشات. |
| Uyumadığı zaman da müziğini dinliyor ya da koleksiyonu üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | و عندما لا تنام تستمع إلى الموسيقى أوتعملعلىمجموعتها. |
| Adam bana teklif etti. dinliyor musun? | Open Subtitles | . هذا الرجل يلمح لعلاقته معي هل تستمع لذلك ؟ |
| Adamım cidden bu boktan Seattle müziğini dinliyor musun sen? | Open Subtitles | يارجل , هل تستمع لتلك الهراءات من سياتل ؟ |
| -Programımı dinliyor musun sen? | Open Subtitles | سمعت إتصال تلك المرأة هل تستمع لبرنامجي ؟ |
| Beni dinliyor musun? Güzel. Kafamın arkasından başla. | Open Subtitles | لا تضع أكثر من اللازم هل تسمعني جيداً ؟ ابدأ من مؤخرة الرأس |
| Çünkü eğer dinliyor olsaydın şu anda kasaya gidip 300 dolarımı getirmiş olurdun. | Open Subtitles | لأنك لو كنت تسمعني لكنت تمشي لتحضر لي 300 دولار خاصتي |
| Beni dinliyor musun? | Open Subtitles | مايك لا يستطيع القيام بذلك هل تستمعين الي؟ |
| Onu buradan çıkaramıyorum. Sizin sözünüzü dinliyor. Ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | لا أستطيع إخراجها من هنا ...إنها تصغي إليك، لذا فكرت في |
| Sorun şu ki Yargıcın karşısına öğlen çıkıyor. dinliyor musun? | Open Subtitles | ولكن المشكلة أنه سيمتثل أمام القاضي عند الظهيرة هل تنصت لي؟ |
| dinliyor, alkışlıyor ve Facebook'ta "Ne düşünüyorsun?" panosuna yazıp unutuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستمعون ثم يصفقون وبعدها يحدثون صفحاتهم عالفيسبوك وينسون الامر |
| Benden kaçma. Beni dinliyor musun? | Open Subtitles | لا تمشي من أمامي، هل تستطعين الاستماع لي؟ |
| Hiç Le Ly'in sana dediklerini dinliyor musun? | Open Subtitles | هل تسمع إلى أي شيء على الإطلاق أقوله لك؟ |
| Baksana, oğlum. Beni dinliyor musun? | Open Subtitles | هل أنت منصت لي يا فتى؟ |
| dinliyor musun? | Open Subtitles | من بعدها الزعيم . هل يبدو واضحا ًأنه يصغي ؟ |
| Bunun yerine o her şeyi alt üst etti. Beni dinliyor musun? | Open Subtitles | لكن ثقتي به لم تكن في محلها هل تصغين إلي؟ |
| Ve beni öyle dinliyor ki, sanki kelimelerim dünyadaki son sesler. | Open Subtitles | وحين ينصت إليّ كأن كلماتي هي آخر صوت على هذا الكوكب |
| Evinizde ya da ibadethânelerde "Amin" demeden önce düşünün ve hatırlayın. Bir çocuk sizi dinliyor. Mary Griffith. | Open Subtitles | قبل أن تردد "أمين" في منزلك أو مكان عبادتك فكر وتذكر , "الطفل هو مصغي" |
| Sabah evde çıkan yangından kurtarılmış. dinliyor musun? | Open Subtitles | لقد أخرجت من منزل محترق هذا الصباح هل تنصتين لي؟ |
| Kirsten, çıkış yapman lazım. dinliyor musun? | Open Subtitles | كريستن يجب أن ترتدي هل تسمعينني ؟ |