"diye bakmaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأرى إن كنت
        
    • لأرى لو
        
    • لتتأكد
        
    • أرى إن
        
    • لأطمأن
        
    Öyleydi. Sen aradın mı diye bakmaya çıktım geldiğimde o gitmişti. Open Subtitles كنت معها بالفعل، خرجت لأرى إن كنت قد اتصلت بي،
    Bir şeye ihtiyacın var mı diye bakmaya gelmiştim. Open Subtitles فقط مررتُ عليك لأرى إن كنت تحتاج أيّ شيء.
    Şimdi müsaadenle ben ön taraftaki çiftin nedimeye ihtiyacı var mıymış diye bakmaya gidiyorum. Open Subtitles معذرةً ، سأذهب لأرى لو أن الزوجين في أول الصف يحتاجون وصيفة شرف
    Benim davamdayken kullandığın yol yüzünden üzgün müsün diye bakmaya geldim. Open Subtitles أتيت هنا لأرى لو كنت متأسفاً على الطريقة التي تعاملت بها مع قضيتي
    - İyi miyim diye bakmaya mı geldin? Open Subtitles هل أنت هنا لتتأكد بأنني بخير ؟ لا ، لست كذلك
    Kendi çocuğu mu diye bakmaya gelecekmiş. Open Subtitles لذا ستتوجه إلى هنا لتتأكد إن كان طفلها
    Yatmaya gidiyordum da, bir şey ister misin diye bakmaya geldim. Open Subtitles لقد كنت ذاهب للنوم وأردت أن أرى إن كنتِ بحاجة لأي شيء
    Ben, sadece başka bir battaniyeye daha ihtiyacın var mı diye bakmaya gelmiştim. Open Subtitles أردت فقط أن أرى إن أردث دثارا آخر
    Şu iddianamelerle ilgili durum nasıl diye bakmaya geldim. Open Subtitles لقد أتيت فقط لأطمأن عليكم و أرى كيف هي حالكم و إذا ما زلتم صامدين مع كل لوائح الاتهام تلك
    Eğlencemize katılmak ister misin diye bakmaya gelmiştim. Open Subtitles جئت لأرى إن كنت ستنضمين إلينا حيث نستمتع.
    Sadece yapabileceğim bir şey var mı diye bakmaya geldim. Open Subtitles فقط أتيت لأرى إن كنت... إذا كان بامكاني فعل أي شيء.
    İyi misin diye bakmaya geldim. Metropolis'te başın belaya girmiş. Open Subtitles جئت لأرى إن كنت بخير، عرفت أنك واجهت المشاكل في (ميتروبوليس)
    Oğlan iyi mi diye bakmaya... Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}... جئتُ لأرى لو أنّ الفتى
    - Buraya iyi misin diye bakmaya geldim. Open Subtitles -لقد جئتُ لأرى لو كنتِ على ما يُرام .
    Seçiminden herkes memnun mu diye bakmaya mı? Open Subtitles لتتأكد من أن الجميع راضٍ بقرارك؟
    Yalnızca bir herhangi bir şeye ihtiyacınız var mı diye bakmaya gelmiştim. Open Subtitles أءء, أردت أن أرى إن كنت تحتاج شيئاً ما.
    Parası var mı diye bakmaya gittim. Open Subtitles أريد أن أرى إن كان لديه المال
    Nasılsın diye bakmaya geldim. Open Subtitles أتيت لأطمأن عليكِ
    Hadi, Jordan, Oradasın, biliyorum. İyi misin diye bakmaya geldim. Open Subtitles هيا (جوردن) أعلم أنكِ بالداخل أتيت لأطمأن على حالكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more