Öyleydi. Sen aradın mı diye bakmaya çıktım geldiğimde o gitmişti. | Open Subtitles | كنت معها بالفعل، خرجت لأرى إن كنت قد اتصلت بي، |
Bir şeye ihtiyacın var mı diye bakmaya gelmiştim. | Open Subtitles | فقط مررتُ عليك لأرى إن كنت تحتاج أيّ شيء. |
Şimdi müsaadenle ben ön taraftaki çiftin nedimeye ihtiyacı var mıymış diye bakmaya gidiyorum. | Open Subtitles | معذرةً ، سأذهب لأرى لو أن الزوجين في أول الصف يحتاجون وصيفة شرف |
Benim davamdayken kullandığın yol yüzünden üzgün müsün diye bakmaya geldim. | Open Subtitles | أتيت هنا لأرى لو كنت متأسفاً على الطريقة التي تعاملت بها مع قضيتي |
- İyi miyim diye bakmaya mı geldin? | Open Subtitles | هل أنت هنا لتتأكد بأنني بخير ؟ لا ، لست كذلك |
Kendi çocuğu mu diye bakmaya gelecekmiş. | Open Subtitles | لذا ستتوجه إلى هنا لتتأكد إن كان طفلها |
Yatmaya gidiyordum da, bir şey ister misin diye bakmaya geldim. | Open Subtitles | لقد كنت ذاهب للنوم وأردت أن أرى إن كنتِ بحاجة لأي شيء |
Ben, sadece başka bir battaniyeye daha ihtiyacın var mı diye bakmaya gelmiştim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أرى إن أردث دثارا آخر |
Şu iddianamelerle ilgili durum nasıl diye bakmaya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت فقط لأطمأن عليكم و أرى كيف هي حالكم و إذا ما زلتم صامدين مع كل لوائح الاتهام تلك |
Eğlencemize katılmak ister misin diye bakmaya gelmiştim. | Open Subtitles | جئت لأرى إن كنت ستنضمين إلينا حيث نستمتع. |
Sadece yapabileceğim bir şey var mı diye bakmaya geldim. | Open Subtitles | فقط أتيت لأرى إن كنت... إذا كان بامكاني فعل أي شيء. |
İyi misin diye bakmaya geldim. Metropolis'te başın belaya girmiş. | Open Subtitles | جئت لأرى إن كنت بخير، عرفت أنك واجهت المشاكل في (ميتروبوليس) |
Oğlan iyi mi diye bakmaya... | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}... جئتُ لأرى لو أنّ الفتى |
- Buraya iyi misin diye bakmaya geldim. | Open Subtitles | -لقد جئتُ لأرى لو كنتِ على ما يُرام . |
Seçiminden herkes memnun mu diye bakmaya mı? | Open Subtitles | لتتأكد من أن الجميع راضٍ بقرارك؟ |
Yalnızca bir herhangi bir şeye ihtiyacınız var mı diye bakmaya gelmiştim. | Open Subtitles | أءء, أردت أن أرى إن كنت تحتاج شيئاً ما. |
Parası var mı diye bakmaya gittim. | Open Subtitles | أريد أن أرى إن كان لديه المال |
Nasılsın diye bakmaya geldim. | Open Subtitles | أتيت لأطمأن عليكِ |
Hadi, Jordan, Oradasın, biliyorum. İyi misin diye bakmaya geldim. | Open Subtitles | هيا (جوردن) أعلم أنكِ بالداخل أتيت لأطمأن على حالكِ |