"doğru ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصواب و
        
    • والصواب
        
    • صحيح و
        
    • انت محق وسينتظرون
        
    • صحيحة
        
    • وهناك الصواب
        
    • وفى اتجاه
        
    • للصواب
        
    • صح أو
        
    • صحيح وانت
        
    • صواباً والأكثر
        
    • عن الصواب والخطأ
        
    • الصحيح والخطأ
        
    • الصواب من
        
    • أم صوابا
        
    "Doğru" ve "yanlış" sıradan insanlar için icat edilmiş kavramlardır. Open Subtitles الخير و الشر، الصواب و الخطأ أُخترعُوا للإنسان المتوسط العاديّ
    doğru ve yanlışı bilmeyen bir çocuk gibidir... ve maalesef kadınlara karşı zaafı vardır. Open Subtitles إنه كالطفل تماماً , لايعرف الفرق بين الصواب و الخطأ , و المُحزن أن نقطة ضعفه هي : النساء
    Güzel olandan bahsetmiyoruz. doğru ve yanlıştan bahsediyoruz. Open Subtitles إننا لا نتحدّث عن الألطف، بل نتحدّث عن الخطأ والصواب.
    Diyelim ki, son zamanlarda birini sevmenin insana doğru ve yanlış arasındaki farkı unutturduğunu öğrendim. Open Subtitles لنقل فحسب أنني تعلمت مؤخراً .. كيف أحبّ شخص ما الذي يجعلك تنسى الإختلاف بين الخطأ والصواب
    Doğru. ve bende Dilsiz ve sığ'ım ve ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok Open Subtitles . صحيح . و أنا غبية و ليس لدى رأى مطلقاً
    doğru ve adının tekrar gözükmesini bekliyorlar. Open Subtitles انت محق وسينتظرون اسمك ليظهر من جديد
    İfadenizin doğru ve dürüst olacağına dair tüm tanrılara yemin eder misiniz? Open Subtitles هل تقسمين بجميع الآلهة أن شهادتك وسوف تكون صحيحة و صادقة ؟
    doğru ve yanlış ama yalnızca tek gerçek Tanrı sayesinde bunlar arasında ayrım yapabiliriz. Open Subtitles هناك الخطأ , وهناك الصواب لكن هناك طريق واحد صحيح الله يعلم اننا نعرف الفارق
    Bize dönecek, gemiye doğru herkese doğru ve haykıracaktı; Open Subtitles أن يلتفت ناحيتنا .. ناحية الباخرة وفى اتجاه الجميع .. ويصرخ
    Ama hislerim doğru ve yanlış kadar önemsiz. Open Subtitles لكن المشاعر لم تعد مهمة بعد الآن أكثر من الصواب و الخطأ.
    Neyin doğru ve yanlış olduğuna dair kendi fikirleri vardı bazen kafası karışıyordu ama sonuç olarak fedakar bir insandı. Open Subtitles كان لها أفكارها الخاصة بشأن الخطأ و الصواب و أحياناً كانت مشوشة لكنها في النهاية شخص غيرِّي
    Hristiyanlar için ahlağın odağı doğru ve yanlış arasındaki seçimdir. Open Subtitles بالنسبة للمسيحيين إصلاح نقطة أخلاقية ما الذي يشكل الصواب و الخطأ
    Aynı zamanda ailelerimizden öğrendiğimiz doğru ve yanlışlara ait kanunlarımız da var. Open Subtitles و لكننا نتعامل أيضًا مع الجانب الإنساني و الصواب و الخطأ الذي غرس فينا من قبل والدينا
    Bence kalp doğru ve yanlışı ayırt edemiyor. Open Subtitles اعتقد ان القلب لا يميز بين الخطأ والصواب
    doğru ve yanlış arasındaki çizgi bulanıklaşıyor. Open Subtitles وأظن أن الفرق بين الخطأ والصواب لم يعد واضحا
    Doğru. Ve ben seni yendim çünkü yavaş ama emin adımlarla ilerledim. Open Subtitles صحيح, و بعد ذلك أنا هزمتك لأني بطيء و ثابت
    doğru ve adının tekrar gözükmesini bekliyorlar. Open Subtitles انت محق وسينتظرون اسمك ليظهر من جديد
    bir foton dalga olarak da partikül olarak da ortaya çıkabilir, en derin sezgilerimle bunu harmanlayınca insanlar iyi ve kötü olabilir, fikirler de doğru ve yanlış. TED يمكنُ أن تبدو وحدة الكم الضوئي كموجة وجزيء تتزامن مع إحساسي العميق بأن البشر خيرون وشريرون، والأفكار صحيحة وخاطئة.
    doğru ve yanlış var. Open Subtitles هناك الخطأ وهناك الصواب
    Bize dönecek, gemiye doğru herkese doğru ve haykıracaktı; Open Subtitles أن يلتفت ناحيتنا.. ناحية الباخرة وفى اتجاه الجميع.. ويصرخ
    politikacılar, doğru ve yanlışın basit hikayelerine geri döndüler Open Subtitles فعاد السياسيون إلى القصص الجوفاء المبسطة للصواب والخطأ
    Hayır, siyah beyaz değil, Ritter. doğru ve yanlış! - Bak, işte! Open Subtitles كلا ، لا أرى ذلك بالأبيض والأسود بل صح أو خطأ
    Çok doğru ve beni tanıdığına pişman olacaksın. Open Subtitles هذا صحيح وانت لا تريد ان تعرفنى حقآ
    Mesele, doğru ya da yanlış meselesi değil. Daha doğru ve daha yanlış meselesi. Open Subtitles ، لا يهم ما هو الخطأ وما هو الصواب" "بل الأكثر صواباً والأكثر خطأً
    doğru ve yanlıştan bahsediyorum burada. Open Subtitles أنا أتحدث عن الصواب والخطأ
    doğru ve yanlış arasındaki farkı düşünmeniistiyorum. Open Subtitles أنا أسألك ان كنت تعرف الفرق بين الصحيح والخطأ
    Annem bana doğru ve yanlışı öğretti. Open Subtitles فقط لمعرفتك , أمي علمتني الصواب من الخطأ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more