Çift olumsuz vasıtasıyla yalancı, Doğruyu söylemek zorunda kaldı. | Open Subtitles | ولكن باستخدام سؤال سلبي ستجبر الكاذب على قول الحقيقة |
Doğruyu söylemek suç değil. En azından bu evde. | Open Subtitles | قول الحقيقة ليس بجريمة, ليس في هذا المنزل |
Shin Bet'te yaptığımız değişikliklerin etkisi büyüktü fakat Doğruyu söylemek gerek | Open Subtitles | كان ذلك يتعلق بالتغيرات التي اجريناها فى الشاباك ولكن يجب قول الحقيقة |
Doğruyu söylemek için son şansın tam burda, tam şu anda. | Open Subtitles | هذه فرصتك الأخيرة لقول الحقيقة في هذا المكان، في هذه اللحظة |
Doğruyu söylemek gerekirse bir an evvel oradan kurtulmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار حتى أخرج من هناك لكي أخبرك الحقيقة |
Doğruyu söylemek. Hepsi bu. Sadece Doğruyu söylemek. | Open Subtitles | أقول الحقيقة، ليس إلا، أقول الحقيقة وحسب |
Doğruyu söylemek gerekirse Gina henüz okumaya hazır olmadığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | لأقول الحقيقة يا جينا لا أظن أني مستعد لقرائته بعد |
En iyi tahminimize göre, singulat korteksiniz çaresizce Doğruyu söylemek istiyor. | Open Subtitles | أفضل تخمين هو ، أنّ لحائك الحزاميّ . يُحاول بإستماتةٍ قول الحقيقة |
En iyi tahminimize göre, singulat korteksiniz çaresizce Doğruyu söylemek istiyor. | Open Subtitles | أفضل تخمين هو ، أنّ لحائك الحزاميّ . يُحاول بإستماتةٍ قول الحقيقة |
Gözlerle, gülüşle, söylediklerimizle aldatmak o kadar zor olmayabilir ama beden, o sevebilen bölümler Doğruyu söylemek ister. | Open Subtitles | ولكن بأجسامنا.. وبهذه الأجزاء من الجسم التي يمكن أن تحب, هذه الأجزاء تريد قول الحقيقة. |
Çünkü sorarsa Doğruyu söylemek zorunda kalırım ki o kadını kurtarmadığını ikimizde biliyoruz. | Open Subtitles | ﻷنه إذا تم طرح ذلك السؤال علي سيتوجب علي قول الحقيقة و التي كلانا نعلم أنك لم تقم بها |
Röportajda Doğruyu söylemek belki de kurnazca bir hamle değildi ama doğru olandı. Ben dürüst biriyim. | Open Subtitles | قول الحقيقة اليوم ربما لم يكن القرار الأكثر إنقاذًا ولكنه الصواب هذة هي سجيتي |
Doğruyu söylemek o kadar da kötü değilmiş. | Open Subtitles | قول الحقيقة .. ليس بتلك الصعوبة |
Doğruyu söylemek gerekirse, uzaktan bile olsa seni bir kere daha görmem gerekiyordu. | Open Subtitles | لقول الحقيقة كان علي رؤيتك مرةَ أخرى حتى ولو من على بعد مسافة |
Yalan söylememin tek sebebi Doğruyu söylemek istememem. | Open Subtitles | كذبتُ فقط لأنني لم أريد أن أخبرك الحقيقة. |
Benim işim de Doğruyu söylemek. | Open Subtitles | و وظيفتى أن أقول الحقيقة |
Doğruyu söylemek gerekirse eve döneli bir buçuk gün oldu değil mi? | Open Subtitles | أعني, لأقول الحقيقة أنتما الأثنان كنتم بالمنزل لمدة يوم و نصف أليس كذلك؟ |
Ben pek fazla balık adamı değilimdir Doğruyu söylemek gerekirse. | Open Subtitles | لأخبرك الحقيقة , أنا حقاً لستُ محباً لـ السمك |
Doğruyu söylemek gerekirse senin söyleme tarzınla biraz kırıcı oluyor. | Open Subtitles | و الطريقة التي تقولها؟ إنها مُسيئة قليلًا فقط لأكون صادقًا |
Doğruyu söylemek zorundayız. | Open Subtitles | علينا اخبارهم بالحقيقة{\pos(190,230)}. |
Doğruyu söylemek gerekirse ben uzun zamandır uzaklardaydım ve şimdi onların hayatına geri döndüm ve bazen aşırı tepkiler verebiliyorum. | Open Subtitles | الحق يقال كنت غائبه لمده طويله والأن حين عدت لحياتهم أحياناً |
Aslında, Doğruyu söylemek gerekirse anketlere göre, Amerikan halkının çoğunluğu bizim durumumuzu anlayışla karşılardı. | Open Subtitles | بصراحة والحق يقال أظهر استفتاء أن غالبية الأمريكيين سيتعاطفون مع وضعنا ما هو ذلك الوضع يا أبي ؟ |
Doğruyu söylemek gerekirse, Denver'da geç saatlere kadar çalışarak hayatta kalıyordum. | Open Subtitles | لأخبرك بالحقيقة, أنا كنت في بعض الأوقات "كي أتمكن من النجاة , في شوارع "دينفر أثناء العمل متأخراً كثيراً بالليل |
Doğruyu söylemek gerekirse inanılmazdı. | Open Subtitles | ,لأخبركِ الحقيقة .لقد كان رائع |
Doğruyu söylemek gerekirse, ben buraya duvar resimlerine bakmaya gelmedim. | Open Subtitles | لأصدقك القول ، لم آتي إلى هنا لأشاهد اللوحات الزيتية |
Doğruyu söylemek gerekirse kardeşinle olan ilişkini tehlikeli derecede duygusal buluyorum. | Open Subtitles | حسناً, لأكون صريحاً معك العلاقة التي تربطكَ بأخيك تبدو إعتمادية بشكل خطير |
Gördüğün gibi, senin kadar güzel değil Doğruyu söylemek gerek. | Open Subtitles | كما رأيتي ، فإنها ليست بمثل جمالك الحق يُقال |