"doğup" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولدت
        
    • وُلدت
        
    • ولدوا
        
    • ولدتُ
        
    • تشرق
        
    • تولد
        
    • ولدنا
        
    • الذي يولد
        
    • وترعرع
        
    • وترعرعت
        
    O da, benim gibi liberal demokratlığa adanmış bir ailede doğup büyümüştü. TED وهي مثلي تماماً، ولدت وتربت في عائلة ديمقراطية ليبرالية.
    Müşteri hizmetleri temsilcisi bana ABD'de doğup doğmadığımı sordu. TED وسألتني موظفة خدمة العملاء لو ولدت في الولايات المتحدة.
    Gana'da doğup büyüyen Layla isimli bir arkadaşım var. TED لدي صديقة اسمها ليلى ولدت و ترعرعت في غانا.
    Cal, Burada doğup büyümüş ve şehir hayatına özlem duyuyor. Open Subtitles لقد وُلدت وترعرعت هنا وهي مواكبة للحضارة
    İnsanlar doğup ölürken bu ağaçlar yaşamaya devam ediyor. Open Subtitles فى جميع الناس الذين ولدوا وماتوا بينما إستمرت هذة الشجرة فى النمو
    Tennessee'de doğup büyüdüm. - Peki buraya nasıl geldin? Open Subtitles لا, أنا من ولاية تينيسي ولدتُ وتربيتُ بها
    Ay büyüyüp küçülmüyor güneş doğup batmıyor. Open Subtitles القمر لا يشع أَو يتضاءل و الشمس لا تشرق ولا تغيب
    Korku uzun geceler içindir güneşin yıllarca saklandığı ve çocukların karanlıkta doğup, yaşayıp öldüğü zamanlar için. Open Subtitles أثناء ليل طويل، عندما تغيب الشمس لسنوات، عندما تولد الأطفال، تعيش وتموت في الظلمات
    Suriye'nin iç batısında bulunan Humus'ta doğup büyüdüm ve hep burada yaşadım. TED ولدت ونشأت في مدينة حمص، مدينة تقع في غرب منتصف سوريا، لقد عشت هنا طيلة حياتي.
    'Cehennemin Çocuğu' olarak doğup, büyümesine rağmen insâni duygular; hiçbir zaman, yüreğinden eksik olmadı. Open Subtitles رغم أنها ولدت و نشأت كطفلة من الجحيم إلا أن التعاطف الإنساني لم يكن غائباً عن قلبها.
    Burada doğup büyüdüm. Adadaki tek doktorum. Open Subtitles ولدت وربيت هنا أنا الطبيبة الوحيدة على هذه الجزيرة
    Doğu yakasında doğup büyümüşsün. New England'da yatılı okula gitmişsin. Open Subtitles ولدت و تربيت في "إيست كوست" مدرسة "نيو إنغلاند" الداخلية
    doğup büyüdüğüm bir yerde tekrar aynı felaketi yaşatmam söz konusu bile olamazdı. Open Subtitles في أن أتسبب في تكرار ذلك الرعب هنا في هذه المدينة حيث ولدت ونشأت
    Gülücüklerden doğup neşeyle sarmalandın, mutluluk seni buraya getirdi. Open Subtitles ولدت من الضحك، ابسين يهتف, السعادة لديها جلبت لكم هنا.
    Carter Covington'la çıkmak için doğup büyüdüm, değil mi? Open Subtitles حسناً لقد ولدت وتربيت حتى أواعد كارتر كارتر كوفينغتون، أليس كذلك؟
    "Leeds'te doğup büyüdüm, babam kasaptı." Open Subtitles ولدت وترعرت في مدينة ليدز حيث كان والدي جزّارًا
    Hatta orada doğup büyümüştüm. Open Subtitles كنت أعرف هذا المكان مسبقاً. في الواقع، قد وُلدت ونشأت هناك.
    Annem bu kızın Londra'da doğup büyüdüğünü söylemişti. Open Subtitles ..أخبرتني أمي أن الفتاة وُلدت ونشأت في لندن
    Ve siz, evimde doğup talim edilmiş uşaklarım çadırlarda toplanın. Open Subtitles و أنتم يا خدمى المدربون الذين ولدوا فى بيتى نجتمع فى الخيام سنكون ثلاثمائة وثمانية عشر
    Peki doğup annemin vajinasından çıktığım zamana ne dersiniz? Open Subtitles أو ماذا عن الوقت الذي عندما ولدتُ و خرجتُ من المهبل؟
    Meselâ, yıldızlar her zaman doğudan doğup, tüm gece boyunca başımızın üzerinden batıya doğru akarak batıdan batarlar. Open Subtitles فعلى سبيل المثال تشرق النجوم دوما من الشرق وتغرب دوماً فى الغرب قاطعة السماء كلها من فوقنا خلال الليل
    Belki de sadece onun doğup efendi bağını uygulayabileceği melez köleler yaratmasında kullanmak istiyordur. Open Subtitles يودّها أن تولد حتّي يستخدمها لصنع المزيد من الهجائن المستسيدين.
    doğup büyüdüğümüz yeri terk etmeye zorlanmıştık. Open Subtitles لقد اجٌبرنا علي ترك البيت الذي ولدنا وتربينا فيه جميعاً
    Çünkü bu bir bebeğin doğup da ebeveynlerinin gelip, Open Subtitles لأن ليس مثل الطفل الذي يولد ووالديه ينظران إليه ويقولان،
    Önce Haibach'ın doğup büyüdüğü yere baktım. Open Subtitles لذلك، في البداية تحريّت عن المكان الذي ولد وترعرع فيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more