"dokuları" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنسجة
        
    • الأنسجة
        
    • النسيج
        
    • نسيج
        
    • الانسجة
        
    • الأنسجه
        
    • وأنسجة
        
    • قد يكونان
        
    Ama vajinanın dokuları çok hassas durumda ve yapışıp kapanabilir. Open Subtitles ولكن أنسجة المهبل قد تكون لينة بعض الشييء ومُلتصقة ببعضها.
    Yaşam enerjisinden mahrum kalan vücut dokuları kansere dönüşür. Open Subtitles أنسجة الجسم المحرومة من طاقة الحياة تتحول الى خلايا سرطانية.
    Ve insan vücudunun en pahalı dokularından ikisi sinir dokuları ve sindirim dokularıdır. TED واثنين من أغلى الأنسجة في الجسم البشري هي الأنسجة العصبية وانسجه الجهاز الهضمي.
    Şimdi, aynı genetik materyale sahip bu hücreler nasıl oldu da bu dokuları oluşturdu? TED الآن، كيف تمكنت هذه الخلايا، التي تحمل نفس المعلومات الوراثية، من تكوين هذه الأنسجة المختلفة؟
    Jeli nereye uygularsanız o bölgedeki dokuları tekrar kuracaktır. TED لذا عند وضع الهلام، فإنه يعيد تجميع النسيج الموضعي فعلًا.
    Bunu eldiven gibi kullandıysa, iç tarafta deri dokuları vardır. Open Subtitles وإذا قامت بإرتدائه كقفاز سيكون هناك نسيج داخلي من الداخل
    dokuları etkileyen şiddetli bir atardamar pıhtılaşması var. Open Subtitles عانت من تصلب شرياني حاد أثر كثيراً على الانسجة
    Sen dokuları aldıktan sonra kurban ve fetusu yeniden biraraya getirmek istiyorum. Open Subtitles بعد تجريدك لأى نوع من الأنسجه أريد تجميع الضحيه والجنين
    Karaciğer çok güzel bir şekilde yeniden oluşur ancak diğer dokuları düşündüğümüzde örneğin kıkırdak dokuyu ele alırsak en basit bir çentiğin bile kıkırdakta çok zor yeniden oluştuğunu görürsünüz. TED وسيتم تجديد الكبد بهذه الطريقة الجميلة جداً، ولكن في الواقع إذا كنا نفكر في أنسجة أخرى، كالغضاريف، على سبيل المثال، فإنه حتى مع أبسط الشقوق فإنكم ستجدون أنه من الصعب حقاً تجديد الغضاريف الخاصة بك.
    Valerie'ye ait deri dokularının yanı sıra kasık kılındaki erkek DNA'sını tutan deri dokuları da vardı. Open Subtitles وجدت بها أنسجة " فالري " الباطنية لكن أيضاً بها أنسجة ذكورية تطابق الحمض النووي من شعر العانة
    İçine formaldehit doldurulana kadar, yara dokuları renksizdir. Bunlar, işlem esnasında ortaya çıkar. Open Subtitles فيما تضخ سوائل " الفورمالدهايد " أنسجة الضرر تغير لونها حيث تجلب الكدمات للعملة
    Hayvan dokuları olmadan bu bitki hayatta kalamaz. Open Subtitles بدون أنسجة الحيوانات لن تعيش هذه النبتة
    Belki değişik beyin dokularının kendi aralarında ve beyin dokuları ile bilgisayar arasında daha karmaşık etkileşimle, insan bilincine daha fazla benzeyen insanların bilişsel diyebileceği bir yüksek düzeye ulaştırabiliriz. Open Subtitles فهي مدركة لبيئتها بشكل بدائي غير متطور ربما بوجود تفاعلات أكثر تعقيداً بين أنسجة المخ المختلفة وبين الحاسب الآلي وأنسجة المخ
    Virüs taşıma ihtimali olan dokuları güvenli bir şekilde çıkarmak için yeni teknikler geliştirdik. TED قمنا بتطوير تقنيات جديدة لإزالة الأنسجة بأمان والتي قد تحتوي على فيروسات.
    Ve bu, laboratuvarımızda geliştirdiğimiz, dokuları daha modüler, daha ölçeklenebilir bir biçimde üretmemize yardımcı olan bir biyolojik reaktörün şematiği. TED وهذا هو الرسم التخطيطي لمفاعل حيوي قيد التطوير في مختبرنا للمساعدة في هندسة الأنسجة بطريقة أكثر مرونة، وقابلة للتطوير.
    Peki ya karmaşık ve duyuları olan hayvanlardan başlamak yerine, dokuları oluşturan şeyden, hayatın temel biriminden, hücreden başlasak? TED ماذا لو، بدلاً من البدء بحيوان ذا حس عال بدأنا بما تصنع الأنسجة الوحدة الأساسية للحياة الخلية ؟
    ...bağları ve dokuları delmek kolay olur. Open Subtitles طبقات النسيج و اللفافة من السهل اختراقها
    Birbirine bağlı geçitler, ve organın çevresini saran dokular dokuları oluşturan hücreler, hücrelerin ana maddesi proteinler. Open Subtitles و الخلايا المكونة لهذا النسيج و حتى البروتين المكون الأساسي لهذه الخلايا و في مرحلتي الثانية
    dokuları çok kırılgan. Yama dayanacak mı? Open Subtitles النسيج هش للغاية أأنتِ واثقة أن الرقعة ستصمد؟
    Ciğer dokuları hâlâ iş görür. Bize ölüm sebebini verebilir. Open Subtitles مازال نسيج الرئة هذا صالحاً، سيساعدنا في تحديد سبب الوفاة.
    Çürümüş veya ciddi zedelenmiş dokuları yenileme girişimlerim başarısızlıkla sonuçlandı. Open Subtitles محاولتي الاخيرة لانقاذ الانسجة المتعفنة او المتضررة بشدة
    Bu kösele sırımları önce sırtındaki deriyi yarıyor sonra deri altında bulunan dokuları kesiyor ve atardamarlardan kan fışkırtıyor. Open Subtitles وهذه السيطان الجلديه أنها تمزق الجزء الخلفي من جلده ويضربون بشكل أعمق ويقطعون الأنسجه الداخليه
    ön taraftaki kamerayı görebilirsiniz. Çoklu bakış açıları, seyretme noktaları, açıları, dokuları topluyoruz. TED يمكنكم رؤية الكميرا في المقدمة. نحن نجمع عدة زوايا وجهات النظر، زوايا، وأنسجة. نعود بكل هذه البيانات
    dokuları uyuşan iki kişi vardı ama aileleri izin vermedi. Open Subtitles هناك شخصين قد يكونان متوافقين و لكن العائلات ترفض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more