"doldurur" - Translation from Turkish to Arabic

    • تملأ
        
    • يملئ
        
    • بملء
        
    • ملأت
        
    • يملأون
        
    • بدوره يشحن
        
    • ويملأ
        
    • ملاء البندقه
        
    • يملأ
        
    Eğer bazı ayrıntılar eksikse hafıza bu boşlukları hiç olmamış şeylerle doldurur. Open Subtitles إذا كان هناك تفصيل ناقص الذاكرة تملأ الثقوب بأشياء لم تحصل أبدا
    Belki Tanrı'nın yüce merhameti boş ruhumu biraz doldurur. Open Subtitles ربما نكهة الأمير كثيرة الحنان وسوف تملأ روحى الفارغة
    Jenna kalan zamanı bir şarkıyla doldurur. "İyi geceler, iyi geceler." Yumuşak bir alkış. Open Subtitles وجينا تملأ بقية الوقت بأغنية ليلة طيبة, ليلة طيبة, تصفيق معتدل
    Dedemde de vardı ondan. Her sabah bir çorap alır, onu bozuk paralarla doldurur ve bizi döverdi! Open Subtitles كل صباح، يملئ الجورب بالقطع النقدية ويضربنا
    Çünkü beynin, boşlukları, görmek istediğin şeyle doldurur. Open Subtitles ذلك لأن دماغك يقوم بملء الثغرات بناء على ما كنت تتوقع أن ترى
    - 21 dolar 67 sent. - Şunu doldurur musun? Open Subtitles ــ 21 دولار و67 سنت ــ هلا ملأت لي هذه؟
    Eski subayların pek çoğu evlerini anılar, fotoğraflar ve silahlarla doldurur. Open Subtitles يملأون منازلهم بالتذكارات والصور والأسلحة
    Sonra fenerini bu güçle doldurur, fenerde yüzüğünü doldurur. Open Subtitles وهي بدورها تشحن فانوسك، والذي بدوره يشحن خاتمك.
    Ve ağlamaya başlar. Ve Priam oğullarından bir çoğunu katleden bu adama bakar, ve o da ağlamaya başlar. Ve ağlayışlarının sesi tüm evi doldurur. TED وينظر بريام إلى الرجل الذي قتل الكثير من أبنائه ويبدأ هو بدوره النحيب، ويملأ صوت نحيبهما المنزل.
    Umarım depoyu doldurur ve buradan gideriz. Open Subtitles نأمل انها سوف تملأ ونحن سوف تكون قادرة على الحصول وتا هنا‎.
    Güneş sistemimizi doldurur ve bir kuyruklu yıldız daha hızlı Güneş'e doğru hareket etmeye başlayınca güneş rüzgârı daha da kuvvetlenir. Open Subtitles تملأ نظامنا الشمسي وبينما يبدأ المذنّب بالاقتراب أكثر نحو الشمس
    Bazen dürtüsel kararlar veririz ve bu tüm hayatımızı pişmanlık ile doldurur. Open Subtitles "أحياناً نتخذ قرارات متهورة في شبابنا و التي تملأ حياتنا كلّها بالندم."
    Önünüzdeki anketin sorularını 6'dan 18'e kadar doldurur musunuz lütfen? Open Subtitles أيمكنك أن تملأ البنود من الرقم 6 حتى الرقم 18 في الاستطلاع الموجود أمامك من فضلك؟
    Bu kristaller yavaşça boşlukları doldurur ve kabaca üç hafta sonra, çalışkan mikroplar neredeyse 1 mm genişliğe kadar çatlakları tamamen tamir edebilir. TED هذه البلورات تملأ الفراغ تدريجيًا، وبعد حوالي ثلاث أسابيع، الميكروبات العاملة تستطيع أن تصلح الشقوق بشكل تام إلى ما يقارب 1 ملم.
    Ama sadece biri, bu hayatta, doldurur yüreğini tasasızca akıldan yoksun, bilirsin verdiği tuhaf keyfi. Open Subtitles ولكن واحدة فقط في دورة الحياة تستطيع أن تملأ قلبك بالنشوة... والحكمة والشعور بالبهجة المطلقة...
    O halde, birisi bardağımı doldurur. Open Subtitles حسنا . في هذه الحالة يجب ان يملئ أحدكم كأسي
    Bir masa dolusu yemek sadece mideni doldurur, hem de işe yaramaz. Open Subtitles وجود طاوله ممتلئه من الطعام يملئ معدتك بغير إنتهاء
    Bizim oralarda, depoyu üniversite mezunu olmayanlar doldurur. Open Subtitles حسنٌ، في بلدتي ، يملئ الوقود من لم يذهب للجامعة ..
    Bu formu doldurur musunuz? Open Subtitles وبعدها قم بملء طلب إيداع الوديعـة
    Böylelerinin cesetleri Nil'i doldurur. Open Subtitles هذه الحكمة قد ملأت فعلا النيل بالجثث
    Kafanı yalanlarla doldurur. Open Subtitles سوف يملأون رأسك بالكذب
    Sonra fenerini bu güçle doldurur, fenerde yüzüğünü doldurur. Open Subtitles وهي بدورها تشحن فانوسك، والذي بدوره يشحن خاتمك.
    - O anlama gelmiyor ki renk eleştirmeni oyunda araları doldurur, sunuculuk yapar. Open Subtitles هذا مضحك هذا ليس ا أعنيه معلق الألوان يساعد في إعلان مسرحية بعد مسرحية ويملأ الفراغات
    Kahretsin! Sidney, onu saçmalarla doldurur! Open Subtitles تباً له,سيدنى ملاء البندقه بطلقات زائفه
    Yalnızca bunu yaptığımız gerçeği, tabiatımızı yeterlilik duygusuyla doldurur. TED مجرد فِعل ذلك , يملأ داخلنا بإحساس بالإكتفاء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more