"domatesler" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطماطم
        
    • طماطم
        
    • بندورة
        
    • والطماطم
        
    Aynı şeyi domatesler için de yapmalıyız. TED حسنًا، لا يجب أن نفعل المثل مع الطماطم أيضًا.
    İnanılmaz domatesler topladık. İtalya'da şu büyüklükteyken, Zambiya'da böyle kocaman yetişti. TED لقد حصلنا على طماطم هائلة. في إيطاليا تنمو الطماطم إلى هذا الحجم. أما في زامبيا فهي تنمو إلى هذا الحجم.
    domatesler yetişmeye başladığında, eşantiyon isterim. Open Subtitles عندما تُثمِر الطماطم فأنا أريد عينات مجانية
    Dilimlenmiş domatesler, kıyılmış salatalıklar ve gizli sosumuz. Open Subtitles لديك شرائح الطماطم والخس المقطع, والخلطة السريّة.
    Çadırı alamadım ama çok güzel domatesler aldım. Open Subtitles لم أستطع الحصول على خيمة بالرغم من أنني حصلت على بعض الطماطم الجيد.
    Domateslerini paylaşmak istemedin. domatesler senin için çok önemli. Open Subtitles لا تريد المشاركة في الطماطم فهي هامة جدا ً لك
    Yemeğe Mormon'lar gelir. Lezzetsiz domatesler yeriz. Open Subtitles و ندعو بعض المورمونين على العشاء و نأكل بعض الطماطم التي ليس لها طعم
    Endişelenmeyin. Yüzlerce defa domatesler üzerinde deneme yaptım. Open Subtitles لا تقلق, مارست ذلك على الطماطم أكثر من مئة مرة
    domatesler tezgahın üstünde, konserveyi aç ve bir kaba boşalt. Open Subtitles الطماطم موجودة على الطاولة ، اذا أفتح العلب وضعهم في قدر
    Senin bahçende yetişen domatesler benim diş etlerim için çok sertler! Yumuşak ve sulu bir şey istiyorum! Open Subtitles جزر الطماطم الذي أحضرته من حديقتك صعب المضغ
    Eylül'ün ilk haftasında Bakersfield'da domatesler. Open Subtitles اول اسبوع في سبتمبر الطماطم في بيكرزفيلد
    Demeye çalıştığım, genetik olarak düzenlenmiş domatesler bu bir şey. Open Subtitles أقصد، بأن الطماطم المعدلة وراثياً ذلك موضوع
    Nereye bakarsanız bakın, sanki Katy oradaymış gibi mutfaktaki taptaze baharat kokusu bahçeden toplanmış domatesler, pencere kenarındaki çiçek dolu vazolar. Open Subtitles في كل مكان تستدير كاتي تكون هناك هناك رائحة شهية في المطبخ الطماطم من الحديقة الأزهار في المزهرية
    domatesler üzerinde ne tür kanlı deneyler uyguluyorsun? Open Subtitles أيّ تجارب قاتلة تُجرينها على الطماطم الآن؟
    Bence arkadaşın söylemek istediği şey, tamamen güvenli ev ortamında kâr amaçlı olmayan domatesler yetiştirerek yemek masraflarını azaltmak istiyor. Open Subtitles أعتقد أن مايحاول صديقي أن يقوله هو أنه سيخفض فاتورة طعامه هذا الشهر بواسطة زراعة الطماطم
    Başta kum midyeli Linguini yapmayı düşündüm ama domatesler çok güzel göründü gözüme. Open Subtitles فكرتُ بصنع الباستا مع المحار ولكنّ الطماطم بدت أفضل.
    Ama domates çorbası olan domatesler de var. Yiyecek Komitesinin ihtiyaçlarını karşıladıkları sürece, yiyeceklerin içinde her türlü madde bulunabiliyor, hiç sorun olmuyor. TED ولكن هناك من الطماطم التي ينتهي بها المطاف لأن تكون حساءاً. ولطالما تطابقت متطلبات وكالة الغذاء، يمكن أن يكون هناك أنواعٌ شتى، لا توجد مشكلة.
    Domates yetiştiricileri artık yabanarısı kolonilerini domatesleri döllemek için seraların içine yerleştiriyor. Çünkü doğal yollardan yapıldığında çok daha etkili bir polenleme elde ediyorlar. domatesler de daha kaliteli oluyor. TED اليوم يضع مزارعي الطماطم مستعمرات للنحل الطنان داخل الدَّفِيئَة لتلقيح الطماطم لأنهم يحصلون على نسبة تلقيح أفضل من الطريقة الطبيعية كما يحصلون على نوعية طماطم أفضل.
    Büyük marul, büyük havuçlar. Voleybol topları kadar büyük domatesler. Open Subtitles خسّ كبير، جزر كبير، طماطم تشبه كرة الطائرة.
    Özel üretilmiş domatesler. Çünkü benim için çok özelsiniz. Open Subtitles بندورة معدّلة وراثيّاً لأنّي أشاركك في مورّثاتك.
    Um, marul ve domatesler masanın üzerinde. Open Subtitles لقد تركت الصودا في السياره الخس .. والطماطم على المنضده ساعدي نفسك ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more